KEMAL GÖKTAŞ
Eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP’nin cezaevinde bulunan eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’a yeterince sahip çıkmadığı yönündeki eleştirilere ilişkin olarak “Bu bir psikolojik harp yöntemi. Belli odaklar, – ki ben bunun bir psikolojik harp yöntemi olduğunu düşünenlerdenim – bu ateşi sürekli harlamak, diri tutmak gibi bir tutum içerisindeler” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın son dönemdeki video kliplerinde vatan söyleminden çok dini söyleme kaydığını gözlemlediğini söyleyen Önder “İslam ne zaman devlet eline düşmüşse içi boşalmıştır. Halis Müslüman’ın henüz bilmediği nokta burasıdır” diye konuştu. Yeni film projelerini de anlatan Önder, yas tutma hakkını ele alacağı bir Dersim üçlemesi ile Maraş katliamını konu edinen bir film çekeceğini söyledi.
Önder’in, Diken yazarı Kemal Göktaş’la yaptığı ‘Sırrı Süreyya Önder Anlatıyor’ podcast dizisinin üçüncü bölümü kisadalga.net ve Kısa Dalga’nın podcast platformlarında yayınlandı.
‘Psikolojik harp metodu‘
Önder, “Birçok HDP’li, Selahattin Demirtaş’a partisinin yeterince sahip çıkmadığını söylüyor. Demirtaş için HDP gerçekten yeterli bir kampanya örgütleyebildi mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Selahattin bey demokratik Kürt siyasetinde liderlik, öncülük hüviyeti kazanabilen az sayıda arkadaşımızdan, kendisini ve düşüncelerimizi Türkiye halklarına en iyi tercüme edebilen insanlardan birisi. Kürt hareketine, HDP’ye sıcak bakmayan insanlar bakımından bile sayın Demirtaş’ın seçkin bir yeri vardır. Ama özellikle belli odaklar, – ki ben bunun bir psikolojik harp yöntemi olduğunu düşünenlerdenim- bu ateşi sürekli harlamak, diri tutmak gibi bir tutum içerisindeler. İnsanların sevgisi, arzusu, hasreti bir müddet sonra zaman zaman bu propagandalara inanmalarını da beraberinde de getirebiliyor. Ama bunlara en etkili cevabı da Selahattin Bey veriyor, ‘Partimle, karar süreçleriyle aramda hiçbir şey, hiçbir sorun yoktur’ diyor.
Anlaşılamayan, farklı düşünülen, sürece farklı yaklaşımları baz alan görüşler olmuyor mu? Oluyor, tonla. Ama bu farklılıklar HDP kültürünü bilmeyenler açısından sanki bir yeme, yedirme, tasfiye falan gibi tercüme ediliyor. Oysa HDP bünyesi tartışmaların çok yüksek ve yoğun yürüdüğü bir yerdir ve hep de bizi geliştirici bir işlevi olmuştur. Yeterli kampanya meselesinde, devletin bu vahşi ve kategorik bir karşıtlık üzerinden düşman hukuku uygulamasını kimse gözden uzak tutmamalı. Çünkü ilk olarak bizim belediyelerimiz gasp edildi. Diyarbekir, Mardin… O zaman Selahattin bey dışardaydı, partinin başındaydı ve bir kampanya yürüttük. Biz de o zaman onları özgürleştiremedik. Yani şartlar çok ağır, HDP bilfiil bir taarruz ve yönelim altında, bu şartlar altında elinden gelenin en iyisini yapma çabası içinde, hiçbir zaman da bizden buraya kadar demeyecek insanlardan müteşekkil. Kişisel olarak da parti olarak da Selahattin bey bizim en kıymetli yoldaşlarımızdan birisi. Ben biraz bu psikolojik harp metotlarının bunu gerçek büyüklüğünün ötesinde bir yere taşımaya çalıştığını gözlemliyorum.”
Dersim üçlemesi ve Maraş katliamı
Türkiye’de egemenlerin en iyi bildikleri işin toplumsal hafızayı imha etmek olduğunu vurgulayan Önder, bu yüzden Maraş katliamı üzerine vekil seçilmeden önce tamamladığı senaryoyu filme çekmek istediğini söyledi.
Önder, ancak ilk çekeceği filmin Maraş Katliamı üzerine olmayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Çözümün önündeki en büyük engellerden biri aynı zamanda da yarayı besleyen şey, yas tutma hakkı. Bir anlamda Kürt mücadelesi ve devletin Kürt mücadelesine bakışı bu yas tutma ritüellerinin, hakkının talebinin bastırılmasının da tarihidir diyebiliriz. Son dönemde neredeyse bir helallik bile ailesinden alınmadan insanlar alel acele ve hiçbir ritüel gözetmeden defnedilmeye başlandı. Çok daha acı olaylara tanıklık ettim vekillik yaşamım boyunca ama Aysel Tuğluk’un annesinin naaşına yapılanlar içimi kuruttu. Hiçbir şey, bundan çok daha vahim acı yakıcı şeyler gördüm. İşte gar katliamına tanık olduk. İnsanların parçalarını yerlerden, parklardan, yollardan topladık. Kaleme, kitaba, söze sığmayan bir vahşetti. O bile içimi bu kadar yakmamıştı. Acıları kıyaslama anlamında bir şey söylemiyorum şüphesiz. Bir Dersim üçlemesi gibi bir niyetim var. Bu yas tutma hakkı anlamında. Şimdilik bu kadarını söyleyeyim.”
‘Genelkurmay vatan söyleminden çok dini söyleme kaydı‘
Önder, son dönemde yaşanan şeriat tartışmalarına ilişkin olarak ise Genelkurmay Başkanlığı’nın son dönemki ‘propaganda amaçlı video klipleri’ne dikkat çekerek “Söylem vatan söyleminden çok dini bir söyleme kaymış durumda. Buradan askeri, bir geçmiş dönemde, o mühendislik yaklaşımı, topluma nizamat verme yaklaşımına büyük bel bağlayan kitlenin çıkaracağı önemli dersler olmalı diye düşünüyorum” dedi.
Önder, şöyle devam etti: “İslam ne zaman devlet eline düşmüşse içi boşalmıştır. Halis Müslüman’ın henüz bilmediği nokta burasıdır. Tıpkı yönetim şekli olarak İslam’ı benimseyen bütün ülkelerde olduğu gibi. İslam reforma kapalı bir dindir, Allah kelamıdır, onu değiştiremezsin, yorumlayamazsın kafana göre. Devlet zoruyla bu düzenlenmeye kalktığında, tarihte ve günümüzde başka İslami yönetim biçimlerinde ne olmuşsa bu ülkede de o olur. İçi boşalır. En başta Müslümanlar bunun mağduru olur.”
Sırrı Süreyya Önder Anlatıyor – 2
Sırrı Süreyya Önder Anlatıyor – 1
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2025
5.02.2025
4.12.2024
7.11.2024
6.05.2024
1.08.2020
11.07.2020
28.06.2020
24.06.2020
20.06.2020