Kurtuluş TAYİZ
Gülen Cemaati’yle ilgili olarak kamuoyunda ve bazı çevrelerde “örgüt” nitelemesi yapılması, bu çevrelerde tepkiyle karşılanıyor. Endişe etmekte haklılar, bu tür değerlendirmelerin ucunun nereye varacağını biliyorlar; 28 Şubat’ta olduğu gibi kovuşturmaya uğrayabilir, başlarına gelmedik kalmaz. Gülen Cemaati’ni değil, herhangi bir cemaati ya da grubu toptan “şüpheli” gösteren, “suçlu” ilan eden bir zihniyet veya yaklaşım bence baştan yanlış. Bu konuda hükümetin de farklı düşündüğünü sanmıyorum. Başbakan Erdoğan da konuşmalarında “paralel devlet” ile Cemaat’i birbirinden ayırmaya, birbirine karıştırmamaya özen gösteriyor.
Ancak yine de etrafta, sağda solda Cemaat’e “örgüt” nitelemesinde bulunanların sayısı az değil. Bu durum Cemaat’i derinden yaralıyor ve çok rahatsız ediyor. Buna hak vererek soruyorum; Peki Cemaat, Başbakan Erdoğan’ın oğlunun, damadının, bakanının “suç örgütü şeması”na koyulmasını nasıl karşılıyor?
Erdoğan bu şemada suç örgütünün lideri olarak en tepede!
Erdoğan’ın ailesi “suç örgütü”nün üyeleri olarak damgalanıyor!
Cemaat’in “örgüt” olarak nitelenmesine büyük bir öfke duyanlar, Erdoğan ve ailesini tümden “suç örgütü” üyesi olarak tutuklama peşinde olan bu operasyonu niye topyekun destekliyor?
Bu şemayı 17 Aralık operasyonunu yapanlar çıkardı. Cemaat, medya ve tüm yapısıyla bu operasyonun ilk günden beri arkasında duruyor.
Neden?
Bu suçlamaların binde biri Cemaat’e yöneltildiğinde 28 Şubat’tan başlayıp 12 Eylül’e, oradan Cumhuriyet’in kuruluş günlerine kadar tarihi bir yolculuk yapılır, ciltler dolusu mağduriyet edebiyatı yapılırdı.
Adliyede bir “suç örgütü” şeması çıkarılıp en tepesine Fethullah Gülen ve yanına da aile ve yakınları koyulsaydı, Cemaat’in samimi taraftarları ve bu Cemaat’e gönül verenler ne hissederdi?
O halde neden Başbakan’ın oğlunu, damadını ve kendisini “suç örgütü üyesi ve lideri” yapan bu operasyonu var gücünüzle destekleyip meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz?
Burada hiç mi kasıt görmüyorsunuz?
Biraz empati de mi yapamıyorsunuz?
Sizce mesele hâlâ “rüşvet” mi?
Gerçek şu; operasyoncu kanat darbeye kalkıştı ve bütün Cemaat yapısını da peşine taktı.
Bunu görmüyor musunuz?
Bunlar şimdi de “Başbakan’ı darbeden yargılayacağız” demeye başladı.
Galiba gelenekte başarısız darbe pek olmadığından, operasyoncular kendilerini nasıl savunacaklarını da şaşırdı; Erdoğan darbe yapmıyor, darbeyi bastırıyor.
Hem darbeye kalkıp başarısız ol ve hem de kalk “darbeyi bastıranları yargılayacağım” de!
Kusura bakmayın!
Henüz böyle bir darbe icat edilmedi.
30 Mart’a kadar şapkadan tavşan çıkaramazlarsa ABD de bunlara basacak tekmeyi; bu yüzden varlarını-yoklarını, bugüne kadar biriktirdikleri “itibarlarını”, her şeylerini ortaya koyuyorlar.
Doğrusu Erdoğan’ı devireceklerine inanmışlardı. ABD sağlamdı, Batı’yı da ikna edelerdi. Mursi hükümetinin devrilmesi, darbe için eşsiz bir konjonktür ortaya çıkarmıştı. Denemeye değerdi!
Öyle ki, operasyoncu kanat daha iki-üç ay önceden sağda-solda “Yeni Türkiye’nin Erdoğan’sız olacağını” söylemeye başladı.
Fakat hayat matematik kesinliğinde değil, insan söz konusu olduğunda değişik faktörler devreye giriyor. İnsan ruhunu önceden kestirmek, neye nasıl tepki vereceğini bilmek, buna göre önceden eksiksiz planlar yapmak mümkün değil.
İstihbarat zaafına rağmen Erdoğan darbeyi durdurdu, şimdi darbeyi tümden bastırmakla meşgul. 17 Aralık’tan beri ayakta, büyük bir enerjiyle çalışıyor. Yaptığı politik hamlelerle bir adım önde. “Ergenekon’a tutundu” lafları ise gerçekçi değil. Bu konuda endişelerin varlığını gözardı etmemekle birlikte, tepkileri daha çok operasyoncuların kızgınlığına ve yenilgili ruh haline yoruyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019