Lale KEMAL
Türkiye’deki darbe teşebbüsü davalarına ilişkin verilen hükümler, Ankara’daki özellikle NATO üyesi yabancı diplomatlar arasında da bölünmelere yol açtı. Bu çevrelerde ağır basan görüşün, maalesef davalar ve verilen hükümlerin, hükümetin muhalefeti bastırmasının bir aracı olarak görülüyor olması. Hele de Gezi protestolarını hükümetin kötü yönetmiş olması ve gösterilere destek veren kişi ve şirketlere yönelik devam eden baskısı, Ergenekon davasında verilen hükümlerin, adeta iktidarın muhalefete sistematik baskısı gibi algılanmasında rol oynadı. Dolayısıyla bu algı, sanki Türkiye’nin 60 yılı aşan darbe tecrübesi yokmuşçasına mevcut davalara adeta hükümetin bir öç alması şeklinde bakılmasında rol oynadı.
Ne var ki, hükümetin yalnızca Gezi protestolarını kötü yönetmiş olması değil, demokratikleşme adımlarını uzun süre kesintiye uğratmış olması da hem ülke içindeki kimi sözde laik çevrelerin hem de kimi Batılı ülkelerin, mümkünse darbeleri aklama kampanyasına dönüşmesini sağladı denebilir.
Hükümetin, yıllardır tozlu raflarda beklettikten sonra TSK’daki cuntaların, darbelerine yasal kılıf hazırladıkları kötü şöhretli 35. Madde’yi, Gezi olayları ve Mısır’daki darbenin hemen ardından değil çok öncesinde değiştirmiş olması gerekirdi. İktidarın, kimi gelişmeleri kendi varlığına tehdit olarak gördüğü zaman harekete geçiyor olması, demokratikleşme konusundaki samimiyetini test eder nitelikte.
Yine de aklıselim sahibi kimi Batılı ülkeler, darbe teşebbüsü davalarına, diğer olaylardan soyutlayarak daha gerçekçi bakabiliyorlar.
Örneğin, Batılı bir askerî ataşe, şöyle diyor:
“Ergenekon’da adil bir dava süreci izlendi denebilir. AK Parti’yi, iktidara geldiğinden bu yana devirmek için girişilen yasadışı eylemler Parti kapatma, elektronik muhtıra vs. zaten yeterince kanıtı oluşturuyor. Üzerine bir de 1960’tan bu yana gerçekleşen darbeleri ekleyin. Dolayısıyla, son 53 yılın olaylarını halının altına daha ne kadar süpürebilirdiniz. Muhalefet davaları sulandırmak için elinden geleni yaptı. Darbe davalarında hüküm giyenler şoktalar zira beklemedikleri cezalara çarptırıldılar. Şokta değiller çünkü ne yaptıklarını biliyorlar.”
Aynı Batılı askerî kaynağım, Amerika’nın deneyimli NATO komutanı James Stavridis’in, daha emekli olmadan, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasından kısa süre önce Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a ulaştırılan bir mektubu kaleme almış olmasını ve bu mektubun Amerikan elçiliğinden bir diplomat tarafından kendisine iletilmiş olmasını ise, “Washington’un siyasi bir müdahalesi olarak” okuyor.
Zaten bu olay başka nasıl okunabilir ki?
Başbakan Erdoğan’ın, Gezi olaylarından faiz lobisini ve bu türden lobilerle özdeşleştirilen İsrail’i böylece dolaylı olarak suçlaması, Washington’un gözünde bir anti semitizm örneği. Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesi için arabuluculuk yapacak kadar Tel Aviv’e kritik önem veren Washington, hükümetin, bu ülke ile ilişkileri düzeltmiyor olmasından da ciddi rahatsız.
ABD’nin, bir yandan darbe teşebbüsü davalarına şüpheyle bakıyor olması diğer yandan Türkiye’de ifade özgürlüğünün giderek kötüleşmesini eleştiriyor olması çelişki gibi görünebilir. Ama nihai durumda Washington’un, halen Soğuk Savaş dönemlerine uygun yapılanmasını değiştirmemiş olmasından yakındığı TSK’ya, bölgesel çıkarlarını korumak adına ihtiyacı var. Bu çıkarların korunmasında hükümet-TSK uyumuna önem veriyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016