Mahmut ÖVÜR
Siyaset ürütemeyenlerin nasıl bahane ürettiğini en azından 90'lardan bu yana siyaseti izleyenler yakından biliyor. Ne zaman oy kaybetseler suçu ya halkta buluyorlar ya da kendilerine benzeyen partilerin farklı aday çıkarmasında...
Halkın bir kilo pirince, bir torba kömüre oy satmasından tutun da akla hayale gelmeyen her şey söylendi. Baktılar bu tutmadı bu kez de açık açık halkı suçladılar. "Bidon kafa" dediler, "Göbeğini kaşıyan adam" dediler ama en akıl almazını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu söyledi: "Halk akıl tutulması yaşıyor..."
Her seçim yenilgisine bir gerekçe bulmakta en becerikli olan da CHP. Bu alışkanlığını da CHP'ye farklı siyasi görüşlerden gelip partili olanlar da kısa sürede içselleştiriyor. CHP'nin böyle bir özelliği var, içine aldığını kendine benzetiyor. Bunun son örneği çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu. Başlangıçta değilse bile İhsanoğlu şimdi bire bir CHP'nin siyaset diliyle konuşuyor. Toplumsal sorunlara yaklaşımı, dış politikaya bakışı da tam bir CHP'li gibi.
Özellikle seçim kampanyasının son günlerinde sık sık seçimin eşitsiz olduğundan, Başbakan Erdoğan'ın devlet olanaklarını kullanmasından, daha çok para toplama ihtimalinden söz etmesi ve yakınması da CHP'lileştiğinin işareti.
Bunun yenilgiye bahane aramaktan öte bir anlamı yok. Seçim tarihimizde böyle bahanelere sığınmadan seçim kazanan çok sayıda siyasi parti var. Ayrıca İhsanoğlu sık sık "Ben herkesin adayıyım" diyerek arkasındaki 14 partiyi işaret ediyor ve onunla övünüyor. Az değil 14 parti...
Peki o 14 parti neden doğru dürüst bir kampanya yürütmüyor? Bırakın para bulmayı, binalarına afiş assalar bile yeterdi. Bunu bile beceremedikleri için Başbakan Erdoğan'ın seçim kampanyasını yürüten Arter Reklam'ın Başkanı Erol Olçak, Akif Beki'nin programında şöyle diyor:
"İhsanoğlu'nu destekleyen 14 partiden 7'sinin ülkenin 50'yi aşkın ilinde seçime katılma hakkı var. Oralarda seçime katılma hakkı varsa binaları ve örgütleri de var. Sadece bina sayısı 6 bin eder. Eğer iyi bir ekip çalışması olsaydı ve sadece o binalara İhsanoğlu afişleri asılsaydı önemli bir piar olurdu. Bizim gönüllülerimiz asıyor büyük oranda. Çalışmıyor ve strateji üretmiyorlarsa biz ne yapalım."
Arkasına 14 partiyi dizmek kolay ama çalıştırmak zor. Tabii ortada, onları harekete geçirecek, topluma da umut verecek siyasi vizyon olmayınca iş "bahanelere" kalıyor. Sadece HDP adayı Selahattin Demirtaş'ın gördüğü ilgiye, yarattığı farka bakmak bile o bahanelerin ne kadar gereksiz olduğunu gösteriyor.
Eski Türkiye'nin 'militan' medyası
Benzer bir durum medya için de geçerli. Her seçim döneminde medyanın önemli bir kesimi eski Türkiye siyasetinin yanında yer almasına rağmen tam tersi bir algı yaratmayı da beceriyorlar. A Haber'in yaptığı bir çalışmaya göre, cemaat medyasını da eklediğinizde Ekmeleddin İhsanoğlu'na medyanın yüzde 65'i destek veriyor. Bir kısmı "tarafsız" görünerek bir kısmı da adeta bir parti gibi karşı saldırıya geçerek...
Bu durum, öyle bir noktaya vardı ki bir dönem geleneksel merkez medyanın amiral gemisi Hürriyet'in tepelerinde bulunan işadamı Mehmet Ali Yalçındağ'ı bile isyan ettirdi. Aydın Doğan'ın damadı Yalçındağ bu durumu şöyle açıklıyor:
"Bence hiçbir medya grubunun iktidara dur demek gibi rolü olamaz. Türkiye'de muhalefet işlevini yapamadığı zaman gazete yazarları muhalefet yapıyor. Bu doğru değil. Ben onaylamıyorum. Bunun adı ne gazetecilik ne de yayıncılıktır."
Daha seçimin ilk günlerinde ayaküstü sohbet ettiğim Yalçındağ'ın seçim öngörüsü de araştırma sonuçlarıyla örtüşüyor.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019