Markar ESAYAN

Tarihte olduğu gibi yine başaracağız…
30.08.2018
785

 “Anadolu, insanlığın geleceğinin kilit taşıdır. Büyük liderler Anadolu’ya sahip çıkmak istemiştir. İşte Çanakkale’de Gazi Mustafa Kemal o gençliği ile beraber yedi düvele karşı savaştılar ve ‘Çanakkale geçilmez’ dediler. Nice şehitler verildi. Ülkemizin bir süredir yaşadığı sıkıntıların sebeplerini konjonktürel gelişmelerde arayanlar çok yanılırlar. Perde gerisinde yazılan senaryoların işte böyle bir arka planı vardır. Unutmayın, Anadolu bir benttir bu bent yıkılırsa ne Ortadoğu ne Orta Asya ne Balkanlar kalır. (…) İçerimizdeki bazı gafiller sanıyorlar ki mesele Tayyip Erdoğan meselesidir. Hayır mesele Türkiye meselesidir. Mesele İslam meselesidir. Haram görmüş kursak ve çürümüş bir gönül akıbeti ölüm olan çaresiz bir hastalığa tutulmuş demektir.”

Başkan Erdoğan’ın, Malazgirt Zaferi münasebetiyle yaptığı konuşmasının belki de en vurucu bölümü buydu. Bizler de naçizane işin gerçek boyutunu bu şekilde özellikle Gezi’den beri anlatmaya çalışıyoruz. Çok şükür, halkımız ekseriyetle bu gerçeği kavramış ve buna göre vaziyet almıştır. Milletimize ne kadar teşekkür etsek az.

1774’ten beri içinde düştüğümüz bir bunalım ile coğrafyamızın darma duman olduğununa şahit olduk. Uzun bir sürek avını andıran mücadeleler sonucunda 1. Dünya Savaşı ile ülke tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Mondros Mütarekesi imzalandığında, kimse birkaç yıl sonra Türkiye diye bir ülkenin ortaya çıkacağını tahmin etmezdi. Zor olan başarıldı. Ancak yeni ülke de uzun yıllar değişik sorunlarla gerçek kapasitesinden uzak, sıkıntılı zamanlar geçirdi.

Tarihte Recep Tayyip Erdoğan diye bir lider, AK Parti diye bir hareket olmasa, 3 Kasım 2002’den sonra eskisi gibi kalsaydı da, işte bu tarihlerde Sevr yine hortlatılacak, Türkiye’ye çökmeye geleceklerdi. Yani bu işin muhafazakarı, Beyaz Türk’ü, sağcısı, solcusu yok. Anlaşıldığı üzere, Türkiye Cumhuriyeti’ne geçici bir istisna gözüyle bakılmıştı.

Bu tespitler Erdoğan ve AK Parti’ye koşulsuz biat iması içermiyor. Ancak, bu önemli süreçlerde, en azından milli konularda birlik olmayı başarabilmeliyiz. Benim özlemim, siyasal iktidara yapıcı, kararlı, hatta sert eleştirilerle katkı sunan, ama ülke tehdit altındayken de dik duran bir muhalefetin ortaya çıkması. Bu arzum naif bulunabilir; lakin bu durumun en büyük eksikliğimiz olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Öyle veya böyle, biz tarihte olduğu gibi yine başaracağız. Kim bilir, çoğu özlemimiz de bu başarıdan sonra gerçekleşecek.

Hasılı, başarmak için o kadar çok sebebimiz var ki!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar