Mehmet ALTAN
Ortalıkta sadece arsız ve yapışkan bir yalancılık yok, ‘siyaset’ kavramını neredeyse hırsızlıkla bütünleştiren, toplumun gözünün içine bakılarak işlenen ağır cezalık suçları sıradanlaştırmak isteyen bir yüzsüzlük, eşine menendine bugüne kadar rastlanmamış müptezel bir dalkavukluk da var.
‘Hırsızlık yapmanın önemli olmadığının’ yazıldığı bir başka dönem hatırlamıyorum.
Sadece hukuk değil ahlak da öldü bu ülkede.
xxxxxxxx
Ankara’da siyasal iktidar, 17 ve 25 Aralık’ta ortalığa saçılan ‘yolsuzluk ve rüşvet’ suçlarını ortadan kaldıran ve bundan sonraki işlenecek suçların yakalanmasını da engelleyen bir hukuk ve devlet katliamı yapmaya devam ediyor.
TCK’nın 277’nci maddesi ‘yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçuna iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörüyordu.
17 Aralık sonrası siyasal iktidar bu suçu bolca işledi.
Son yargı paketi ‘yargıyı etkileme suçunu’ ortadan kaldırdı.
Meclis’te kabul edilen yeni düzenlemeye göre, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın İzmir ve Adana savcılarını arayarak yargıyı etkilemeye çalışması artık suç değil. Bu kapsamda Bakan Bozdağ ile ilgili fezlekeler de düşmüş oldu.
Yine İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’u arayarak yolsuzluk soruşturmasına bakan savcılarla ilgili söylediği iddia edilen ‘talimatları yerine getirmeyeceksiniz’ şeklindeki ifadeleri de artık suç değil.
Yargı bağımsızlığına El Fatiha…
xxxxxxxxxxxxxxx
Hukuk katliamının devamı ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tam 38 gün görüşüldükten sonra kabul edilen torba yasa tasarısında…
Komisyonda kabul edilen tasarıya göre mahkemeler, mağdur edilen memurların göreve iadesine karar verse bile bu karar 2 yıl boyunca uygulanmayacak.
2 yıl sonra uygulanırken de eski görevine değil başka bir göreve verilecekler.
Üstelik de göreve iade ile ilgili mahkeme kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da soruşturma ve kovuşturma yapılamayacak.
Yani göreve iade ile ilgili mahkeme kararını uygulamamak suç oluşturmayacak.
25 Aralık’ta polisin mahkeme kararını dinlemesini zorla engelleyen AKP iktidarı devlete karşı alenen bir ‘yargı darbesi’ yaptı.
O günden bu yana da meşruiyetini yitirdi.
Şimdi son çıkardığı yasalar ve torba yasa tasarılarıyla ortalıktaki cesedi bıçaklamaya devam ediyor.
xxxxxxxxxxxxxxx
Gene AKP milletvekilleri tarafından, avukatların soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebileceği kuralına sınır getirilmek istenmesi ise muhalefet sayesinde komisyonda son anda engellendi.
AKP önergesine göre avukatların dosyayı inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi savcının istemesi halinde hakim kararıyla kısıtlanabilecekti.
Yani savcı isteği ve hakim kararıyla dosya hakkında gizlilik kararı verilebilecekti. Avukatlar sadece iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecekti.
Amaç ‘yolsuzluk ve rüşvet’ iddialarının topluma mal olmasını engellemekti.
xxxxxxxxx
Bu dehşet verici hukuk cinayetlerini adeta sürek avına çeviren siyasal iktidarın başı kim?
Recep Tayyip Erdoğan.
Ama sanki bunları yapan başkasıymış gibi Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Türkiye Vizyon Belgesi’ni hem de törenle açıkladı.
Belgesinin üç ana unsuru ‘demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü ülke’ idi…
Vaatler sıralanıyordu.
xxxxxxx
AKP parti programı…
AKP’nin hükümet programları…
AKP’nin seçim beyannameleri…
Bunların hepsi, Erdoğan’ın söz verip de yapmadığı vaatler mezarlığıdır.
Açıp okuyun, sizin yüzünüz kızaracaktır.
Başta Siyasal Partiler Yasası konusundaki vaatlere bakın, siyasal yalancılığın profesyonel boyutundaki pişkinliği görün.
2007 yılındaki seçim bildirgesindeki cumhurbaşkanlığı bölümüne bakın…
xxxxxx
12 Eylül rejimi, anayasası ve yüzlerce yasasıyla turp gibi ortalıkta.
Milli Güvenlik Kurulu ve YÖK’ün yaşamaya devam ettiği, üniversiteleri daha da hacamat etmeye yönelik hazırlıkların yapıldığı bir ülkede yeni ‘Türkiye Vizyon Belgesi’ imiş, ‘demokratik yönetim’ imiş…
Alevi yurttaşların hali ortada, hala açılmayan Heybeli ada Ruhban Okulu da Müslüman olmayan yurttaşların durumunu sergilemekte…
Kürtlerle müzakere ortamında IŞİD’e silah yollayıp Rojava’yı yok etmek de…
Bu skandallar yokmuş gibi törenle ‘vizyon belgesi’ ve ‘demokratikleşme palavraları’ açıklayana değil de, o törene koştura koştura gidenlere bravo.
xxxxxxxxxxxx
Hepimizin desteklediği Anayasa referandumunda değiştirilen anayasa maddelerinin uygulanmasını olanaklı kılacak kaçının uyum yasası çıktı?
Roboski ne oldu? Deniz Feneri ne halde?
Reyhanlı, Afyonkarahisar, Soma, Hrant Dink… ‘Yeni Türkiye’nin taze cinayetleri…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Söylenenlerle ve yapılanlar arasındaki uçurumlar ortada…
17 Aralık sonrasında mahkemeden kaçmakla kalmayıp, ‘hırsızı yakalayanı’ suçlamak da ortada…
Anayasa ihlal edilerek çıkarılan ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen HSYK yasasına göre atananlar görevde.
Vicdanı, sağduyusu, meslek onuru ve demokrasi kültürü olan herkes Türkiye’nin bir darbe ortamında yaşadığını görüyor.
AKP, cumhurbaşkanlığı seçimiyle bu darbeyi taçlandırmayı amaçlıyor.
Ortada hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem parti başkanı, eğer mümkün olursa genelkurmay başkanı ve de anayasa mahkemesi başkanı olmak isteyen biri var…
Bunu fiilen yapacağını da ilan ediyor…
Bu gerçekleşirse 25 Aralık darbesi kalıcı hale gelecek.
Çünkü mevcut anayasaya ve yasalara göre siyaset dışı ve tarafsız olarak görev yapmak ve yetki kullanmak üzere aday olan birisinin, anayasal ve yasal zemini bulunmayan bir otoriter tek adamlık zorlamasıyla sahaya girmesi, hukukun içine yerleştirildiği darbe tabutunun son çivisini de çakacak.
Tabii ‘Anayasaya göre ‘sorumsuz’ olan biri nasıl siyasal iktidarın icraatında ‘yetkili’ olur’ sorusunu duymazdan gelmeye de devam edecek.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bu ülkedeki herkesin unutmaması gereken bir gerçek var, siyaseten her gayri meşru arzu ve iştah, kendi dışındaki her türlü gayri meşru arzu ve iştahı da azdırır…
Türkiye’de Balyoz Davası ile ilgili kulis bilgilerini duyan herkes yeni bir askeri dönemin başladığının bilincinde…
Askeri darbelerin yapmak isteyip de yapamadığını şimdi ‘İslamcı’ bir iktidara yaptırıyorlar.
İktidarda bir sivil var gibi gözüküyor ama yapılanların hepsi askeri darbelerin özlediği, istediği uygulamalar.
Darbeciler bunları yapamadı... Şimdi sivil birisi onların desteğiyle onların her zaman arzulamış olduklarını hukuk dışına çıkarak gerçekleştiriyor ve darbecilerin iştahını kabarttıkça kabartıyor.
Bizzat sivil iktidarın kendisi hukuk dışına çıkarak, hukuk dışına çıkmayı normalleştirerek bunu arzulayan başkalarının yolunu açıyor.
xxxxxxxxxxx
Türkiye 10 Ağustos’a, her türlü tehlikeli ihtimali bağrında besleyen hukuksuz bir ortamda gidiyor.
Toplum bu gidişata ‘dur’ demeyi becermezse bir zamanlar çok parlak görünen gelecek herkes için korkunç bir kâbusa dönecek.
Bu iktidar hukuksuzluk yolunda ilerliyor çünkü... Ve o yolun her durağı felaketlerle dolu. Geçmiş size bunu öğretmediyse eğer, bunu gelecekten öğrenmek zorunda kalacaksınız. Hem de herkesi acılara boğacak tecrübeler yaşayarak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025