Mehmet ALTAN
Salı sabahı İstanbul’un göbeğinde kendini patlatan canlı bomba 10 günahsız insanı öldürdü, pek çok kişinin de yaralanmasına neden oldu.
İstanbul’daki trajik olayın benzerlerinin aşağı yukarı her gün Güneydoğu’da tekrarlandığına, oradaki insanlarımızın adeta düzenli bir şekilde yitip gittiklerine de tanık oluyoruz.
Devlet terörü ile önceki gün Çınar İlçesi’ndeki bombalı saldırı örneğinde olduğu gibi vahşi PKK şiddeti arasında kanlı bir bulamacın adeta tüm toplumu yutmaya başladığını görüyoruz.
Mafya, binlerce akademisyeni öldürüp ‘kanlarında duş alacağını’ fütursuzca açıklayacak bir cürete ulaşıyor.
Bu, gittikçe artan ve yükselen şiddet sarmalını nasıl açıklamak gerek?
***
Siyasal iktidarın ve uzantısı besleme takımının ne söyleyeceği belli, onlara göre ‘ülke harika yönetiliyor’ ama maalesef terör ve şiddet örgütleri her şeyi mahvediyor.
Siyasal iktidar ve hempaları, olayları böyle takdim etmeyenleri de inanılmaz bir yüzsüzlükle ‘hain’ diye damgalıyorlar.
Ülkeyi yönetemez hale gelmiş olmalarına rağmen bunu asla kabul etme yanlısı değiller.
Çünkü iktidarı bırakamıyorlar, işledikleri suçlar ortaya çıkacak diye korkuyorlar.
***
Hitler rejiminin Göbels taktikleri ile görüp yaşadıklarımızı bize farklı sunmaya çalışan algı sahtekârlığını bir yana koyduğumuzda bu şiddet sarmalını nasıl okumalı?
Türkiye’nin doğal ve gerçek seçimi 7 Haziran’dı… Yaşadığımız koşullarda seçmenin tepkisi akla uygundu.
AKP’yi iktidardan düşüren bu sonucu beğenmeyen zihniyet, bu kez şiddetten medet umdu.
7 Haziran sonrası siyasal iktidarın yeni stratejisi şiddet ile ülkeyi hizaya getirmek oldu.
***
Çözüm sürecinin askıya alındığı 7 Haziran seçimi ile 1 Kasım seçimleri arasında artan terör olaylarında 167’si güvenlik gücü olmak üzere altı yüzün üzerinde insan boş yere yaşamını kaybetti.
Suruç Katliamı, Ankara Katliamı gözlerimizin önünde yaşandı ve failler ciddiyetle aranmadı. Araştırılması laf kalabalığına getirildi.
Olaylara, Ankara Savcılığı’nın açıklamalarının aksine ‘kokteyl’ teşhisi koyan Başbakan ise katliamın kendi partisinin oylarını artırdığını söyledi.
Hiçbir yetkili de istifa etmedi. Şiddet pazarı açılmıştı.
***
Siyasal stratejinin şiddeti benimsediğini durup dururken söylemiyorum.
Hürriyet Gazetesi’ni basan AKP’li, şimdi bakan yardımcısı… Failler ise hâlâ mahkemeye çıkarılmadı.
Ahmet Hakan’ı dövenler serbest ve adi suç nedeniyle yargılanıyorlar. Sulh Ceza Hâkimliği’ne göre ortada örgütlü bir suç da yok.
Bu ne demek?
Benden yana şiddete ‘ses çıkarmam’ demek…
***
Şiddet insanları korkutunca, ekonomik konuların yerini ‘can güvenliği’ alınca, gözler kör oldu ve yığınlar kurtulmak için ‘faile’ koştu.
Büyük bir şaşkınlıkla ‘istikrarı’, stratejisi şiddet olan zihniyette aradı.
7 Haziran seçimlerinin sonucunu beğenmeyen irade bu korku ve şiddet politikasından sonuç aldı.
Ve şiddet, uygulayana yarar sağlayınca daha çok gaza basıldı.
***
Amaç, HDP’yi kesinkes bitirmek… Anlaşılmaz bir şekilde iktidarı tekrar AKP’ye veren MHP’yi iyice eritmek ve yakın bir tarihte yapılacak bir erken seçimle 400’ü bulmak.
Halka, ‘400 vekil verin bu iş huzur içinde çözülsün’ denmiyor muydu, vermeyince ne olacağı gösterildi.
Şimdi o yaşanmakta…
***
Ancak akla getirilmeyen bir şey var… Siz siyasal şiddeti strateji olarak kullanırsanız, ülkeyi de yönetilemez hale getirirsiniz.
Güneydoğu’daki devlet terörü bütün dünyanın dikkatini çekecek boyutlara gelir, İstanbul’un göbeğinde ölümcül bombalar patlar.
Şiddetle yönetmek isterseniz, birileri de şiddet uygulayarak bu coğrafyayı rahatlıkla yönetilemez hale getirebilir.
Kısacası, ‘şiddet oyunu’ tek başına oynanan bir oyun değildir.
***
Sağduyulu ülkelerin ve yönetimlerin demokrasiyle hukuku boşlamamalarının nedeni budur.
Oralarda hukuk değişmeden kimse ‘fiilen’ rejim değiştirmeye kalkmaz… Şiddetin şiddet doğuracağını ve en büyük tehlikenin bu olduğunu bilirler.
Biz, bunu ölerek ve öldürerek bir daha mı öğrenmek istiyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025