Mehmet ALTAN
Basın Tarihi ile cebelleşirken aklıma 1940 ila 1950 yılları arasında var olan gazetelerin akıbetini sorgulamak geldi…
Önce bu dönemdeki önemli gazetelerin bir listesini çıkardım :
-Cumhuriyet
-Ulus
-Tasvir-i Efkâr
-Tasvir
-Vatan,
-Tanin
-Akşam
-Tan
-Yeni Sabah
-Zafer
-Hürriyet
-Milliyet
Bu gazetelerden ilk ikisi zaten Cumhuriyet ve Ulus, Cumhuriyet’in kuruluşuyla yayın hayatına başladı. Aslında Akşam gazetesi bu iki gazeteden de eskidir, kuruluş tarihi 20 eylül 1918’dir, Necmettin Sadak tarafından kurulmuştur. Ancak Akşam çok inişli çıkışlı bir yaşam sürmüş, kapanmış, açılmış, yeniden açılmıştır. El değiştirmekle kalmamış nitelik de değiştirmiştir. Bu açıdan kesintiye uğramadan sürekli yayınlanma açısından yaşayan en eski gazete 1924 doğumlu Cumhuriyet’tir, kendi macerasını yaşamaya da devam ediyor.
Zaten alt alta sıraladığım gazetelerin sadece dört tanesi günümüze ulaşabildi.
***
1918’de kurulan Akşam gazetesinin başyazarlığını uzun yıllar Necmettin Sadak (Sivas milletvekili, Dışişleri Bakanı) yaptı. Falih Rıfkı Atay millî mücadeleye karşı çıkanları eleştirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Akşam gazetesinin editörü Necmettin Sadak Nazi Almanyası'na yakınlığıyla biliniyordu. Almanlar Sadak'a bir Mercedes hediye etti ve iddialara göre ve Türkiye'deki Alman Büyükelçiliği çoğu kez kumar borçlarını karşıladı.
1957 tarihinde Malik Yolaç tarafından satın alındı ve Osman N. Karacan'ın yönetiminde Çetin Altan ve İlhami Soysal'ın yazılarıyla sola kaydı.
Gazete 1971'den sonra birkaç defa el değiştirdi ve sonra Türk-İş (Türkiye İşçi Sendikası)'nın yönetimine geçti. 9 Ocak 1982 yılında yayına ara verdi. 12 yıl aradan sonra 1994 yılı ortasında Ilıcak ailesi ismi ve marka hakkını alınca 14 Eylül 1994 yılında yeniden yayına girdi. Nisan 1997 yılında Çukurova Holding tarafından satın alındı.18 Mayıs 2013 tarihinde TMSF tarafından gazeteye el konulmuştur.
21 Kasım 2013 tarihinde Sancak Medya Grubu’na satıldı.
***
Geçenlerde kapanan Vatan gazetesinin de inişli çıkışlı bir macerası bulunuyor.
Vatan’ın iki dönemi vardır: Birincisi 1923-25 yılları arasındaki ilk kuruluş dönemi; İkincisi de 1940’tan 1965’e kadar uzanan dönem. Her iki dönemde de gazetenin kurucusu Ahmet Emin Yalman’dır.
Gazete ilk olarak 26 Mart 1923’te yayınlanmaya başlamıştır. Enis Tahsin Til ve Ahmet Şükrü Esmer de gazetenin kurucuları arasındadır. Vatan’ın bu ilk dönemi 1925’ te Yalman’ın Elazığ îstiklâl Mahkemesi’ne verilmesine kadar devam eder.
Vatan’ın ikinci çıkışı 19 Ağustos 1940’tadır. Ahmet Emin Yalman Tan’dan ayrıldıktan sonra aşağı yukarı iki yıl Amerika’da kalacak ve 1939 sonlarında İstanbul’a dönerek yeniden Vatan’ı çıkartacaktır. Kâzım Taşkent, Ahmet Kara, Enver Adakan ve Ragıp Devres gazetenin kuruluşuna yardım etmişlerdir.
Vatan aşağı yukarı DP’nin organı sayılır o yıllarda.
Vatan daha sonra da kapandı, açıldı ve en son geçenlerde yayınına son verdi. Basın tarihinin geçmiş yollarında yürüdükçe o sonraki dönemleri de göreceğiz.
***
1938’de İlhami Safa ile Cemaleddin Saraçoğlu’nun kurduğu Yeni Sabah’ın başyazarlığına Hüseyin Cahit Yalçın’ın gelmesi ile bu gazete İkinci Dünya Savaşı yıllarında büyük önem kazanmıştır.
Yalçın bir süre sonra Tanin’i çıkartıp Yeni Sabah’tan ayrılınca gazetenin durumu sarsılmışsa da birkaç yıl sonra da Yeni Sabah’ı Safa Kılıçlıoğlu satın alarak gazeteye yepyeni bir yön vermiştir.
***
Tasvir-i Efkâr’ı 1940 Mayısında Velid Ebüzziya ile yeğeni Zeyyat Ebüzziya kurmuş ve bir süre sonra başyazarlığa Cihat Baban gelmiştir.
***
Bir kısım gazeteler ise İkinci Dünya Savaşı ertesinde doğar.
Örneğin Zafer gazetesi, 30 Nisan 1949’da Ankara’da DP organı olarak çıkmaya başlamıştır.
Gazetenin başyazarı Mümtaz Faik Fenik’tir. Adviye Fenik, Bahadır Dülger, Ahmet Muhip Dranas, Fazıl Ahmet Aykaç, Hikmet Yazıcıoğlu ve Orhan Seyfi Orhon da yazı kadrosundadır. Yazı işlerinin başında Fatin Fuat vardır. Zafer 27 Mayıs 1960’da kapatılacaktır.
***
Gene 1949 yılında yayınlanmaya başlayan bir başka gazete Yeni İstanbul’dur.
Bu adı taşıyan ilk gazete, Abdullah Cevdet tarafından 1918'de çıkarılan ve kısa bir süre yayın hayatına devam eden gazeteydi. 1949'da tütün tüccarı Habib Edip Törehan tarafından Tünel'de basılmaya başlayan gazete de Yeni İstanbul adını taşıyordu.
1949-1964 arasında Habib Edip Törehan’ın çıkardığı gazeteyi 1964 yılından müteahhit Kemal Uzan satın aldı.
1973'te adı İstanbul olarak değişen gazete web ofset tekniğiyle renkli olarak yayınlanmaya başladı. İlhan Turalı ve Oktay Verel yönetiminde 300 bin satış rakamına ulaşan gazete, apartman dairesi kampanyaları ve para yerine geçen özel kuponlarıyla tirajını hızla yükseltmeyi başardı.
1981'de bir süre kapandı ve sonra yeniden Yeni İstanbul adıyla yayımı devam etti.
***
1 Mayıs 1948’de çıkmaya başlayan Hürriyet gazetesi ile 3 Nisan 1950’de doğan Milliyet gazeteleri var… İkisinde de hem babam Çetin Altan, hem ağabeyim Ahmet Altan uzun süreler köşe yazarlığı yaptı.
Hürriyet ve Milliyet’in bugünkü hâlleri için söylenecek bir şey yok, yaşıyorlar işte…
Bizim aile açısından ise bu iki gazetenin yaşamları ayrı bir deryadır..
Oralara sonra geliriz…
***
Çok partili dönem itibariyle duruma daha yakından bakarsanız, konjonktürün güvencesiyle bazı sağ ve sol eğilimli gazetelerin de listeye kıyısından köşesinden eklendiğini görüyorsunuz. Bunu da anımsatmadan geçmeyelim.. Ama ne yazık ki ömürleri çok kısa olmuştur.
Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu’su, Mehmet Ali Aybar’ın Zincirli Hürriyet’i gibi…
Tabii haftalık dergiler de var. Haftalık dergilerin başında bir basın efsanesi olan Marko Paşagelir.. Sabahattin Ali ile Aziz Nesin’in çıkardığı Marko Paşa büyük bir baskı ile karşılaşır.
Marko Paşa akıl almaz baskılara karşı direnince tirajı bir ara 60 bine çıkar ama sonunda Sabahattin Ali ve Aziz Nesin tutuklanır. Aynı yumruktan Zincirli Hürriyet de payına düşeni alır, Aybar da tutuklanır.
Dönemin en narin sürprizi Sabahattin Eyüboğlu, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat’ın yayınladığı edebiyat dergisi Yaprak olur ama kalıcı olamaz.
Kaynak da Ankara’nın bir diğer edebiyat dergisidir.
İstanbul’da da Varlık, Yeditepe vardır.
***
Tabii ilk kez çıkan, kaybolan sonra yeniden çıkan gazeteler yanında fiilen saldırı ile ortadan kaldırılan gazete de tarihimizde yer alıyor.
Yakın tarihimizin bir kara lekesi olan Tan Gazetesi Baskını’ndan söz ediyorum..
4 Aralık 1945’te iktidar himayesindeki gözü dönmüş bir güruh tarafından basılarak yayınlanamaz hâle getirildi.
Bu olaylarla susturulan ve kapanan gazete ve dergiler şunlardır: Tan gazetesi (günlük), La Turquie (günlük), Görüşler (haftalık) ve yeni çıkmaya hazırlanan Yeni Dünya gazetesi.
***
Bu kısa tarihçeye baktığımızda bizim henüz yüz yaşını kesintisiz tamamlayabilmiş bir gazetemiz olmadığını görüyoruz.
Benim için daha ilginç olanı bu gazeteleri verdikleri haberlerden çok siyasi pozisyonlarıyla hatırlamamız. Devleti şeffaflaştırma işlevini hemen hemen hiçbir zaman görememişler.
Sanırım Atilla İlhan’ın ünlü mısraını bir iki örnek dışında bütün basın tarihini kapsayacak biçimde biraz değiştirerek söyleyebiliriz :
“Öyle gazeteler gördüm ki zaten yoktular…”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025