Bugünlerde dünyada olup bitenleri izlerken rahmetli Neşet Ertaş'ın "Yalan Dünya"sını mırıldanarak, çaresizliklere yaklaşıyorum...

"Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın/ Ben de gülmedim yalan dünyada/ Sen beni gönlünce kutlu mu sandın/ Ömrümü boş yere çalan dünyada/ Ah yalan dünyada yalan dünyada/ Yalandan yüzüme gülen dünyada..."

Yalandan yüzüme gülen...

Müttefik ve dost sandığımız ülkelerin bizim sorunlarımızı görmezden gelmelerinden öteye, bizi hedef alan teröristlere ve hatta darbecilere kucak açtıklarını görünce "Yalandan yüzüme gülen dünyada" diye mırıldanmaktan başka ne yapabilirsiniz?

Onlar ve biz

Onlar "Irak'ı ve Suriye'yi nasıl paylaşırız" diyerek asla yapılmaması gerekenleri yaparlarken ve Türkiye'yi de hedef alan terör örgütlerini silahlandırırken, bizim milyonlarca sığınmacıyı barındırmamızı görmezden gelmeleri ve "Türkiye'de özgürlükler kısıtlanıyor" tekerlemesini seslendirmeleri karşısında "Ömrümü boş yere çalan dünyada" demiyor musunuz?

Gözleri hep kapalı

Suudilerden para kopartmaktan başka bir şey düşünmeyen sözde süper devletlere bakarken, Katar'a yapılmak istenilenler sizi de şaşırtmıyor mu? Türkiye'de "Demokrasi tehlikede" derken ne 15 Temmuz darbe girişimini, ne de FETÖ'nün devleti ele geçirme planlarını da görmezden gelip bize saldıranların, Mısır'ın Sisi'si ile haşır neşir olmalarına "Ben de gülmedim yalan dünyada" diye mırıldanarak bakmıyor musunuz?

Ayıplı boykotlar

Kısacası bütün evrensel değerlerin yerle bir edildiği ve bu değerleri yaşatmak isteyenlerin kara listelere ve boykotlara hedef olduğu bir "Yalan Dünya"da yaşıyoruz. Mesela dün BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Suudi Arabistan'ın terör listesinde bulunan Katarlı hayır kuruluşlarıyla BM'nin güçlü ortaklığı olduğunu açıkladı. Suudi Arabistan'ın terör listesinde bulunan, Katar'ın en büyük sivil toplum kuruluşu olan Qatar Charity'nin (Katar Hayır Kuruluşu) BM'nin yan kuruluşları olan UNHCR, UNICEF, Dünya Gıda Teşkilatı, Oxfam, CARE ve USAID gibi kuruluşlarla işbirliği içinde çalıştığı da hatırlatıldı.