Mehmet TIRAŞ
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin sonucunda vatandaş Cumhur ittifakına 322 milletvekili ile parlamento çoğunluğunu verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimini ise az bir farkla ikinci tura bıraktı.
AKP 21 yılda toplumsal hiçbir sorunu çözemediği halde, vatandaşın parlamento çoğunluğunu Cumhur ittifakına vermesi aklıselim bir analize muhtaç…
Seçim sonrası parlamentodaki tablo şöyle oluştu:
“Cumhur ittifakı 322,
Millet ittifakı 169,
Emek ve Özgürlük İttifakı 61,
İyi Parti ise 49 vekille parlamento da temsil edilirken...
Parlamento da grubu olan beş parti AKP,CHP,YSP,MHP ve İyi Parti olarak sıralandı.
Deva,Gelecek,Sadet,TİP,DP,TDP,EMEP,DSP,Hüda-Par,Yeni Refah partisi olmak üzere,10 parti de mecliste temsil edilirken…
Toplam 14 partiden oluşan bir meclis ortaya çıktı.”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise:
Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.25 oy alırken,Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 45.5 oy aldı.
Seçimlerde eşit yarışılmayacağı, Cumhur ittifakının kutuplaştırıcı ve çatışmacı bir ortama yaratacağı,siyaseti,”din,ırk ve mezhep” üzerinden yürüteceği buna,bir de terör üzerinden algı operasyonu yapacağını,bütün devlet imkanlarını da kullanacağı biliniyordu…
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turu 28 Mayıs’ta yapılacak.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile “kuvvetler ayrılığı”, “kuvvetler birliğine” dönüştü için; Cumhurbaşkanlığı seçimi, Parlamento seçiminden daha önemli ve belirleyici bir konumda.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi parlamentonun üstünde yetkilere sahip:
“Bütün Bakanları,valileri,kaymakamları,Emniyet müdürlerini,rektörleri,diplomatları,belli bir sayıda yargı mensuplarını,kamu bankalarının yönetimini,Merkez bankası başkanını tayin etme ve tüm bürokratları Cumhurbaşkanı atıyor.”
Eğer Cumhurbaşkanlığını Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa sağlıklı bir denge oluşabilecek.
Seçim sonuçlarını nasıl okumalıyız?
Seçim sürecinde seçimlerin kaderini dört kesimin belirleyeceği üzerine bir yazı yazmıştım…
Bu kesimleri de şöyle sıralamışım:
“Emekliler,Depremzedeler,Gençler ve Kadınlar” belirleyecek diye…
Yanılmadığımı aşağıda okuyacağınız rakamlar gösteriyor.
İktidara kamuda çalışan memur ve işçilerin büyük destek verdiği görülüyor.
Erdoğan hiçbir seçimde yapmadığı kadar ilk defa çok büyük bir seçim ekonomisini uyguladı…
Seçim ekonomisinin fikir babası da eski parlamenter siyasal İslamcı oğlu da AKP’den Kocaeli Milletvekili olan Şevki Yılmaz, Akittv’de şöyle diyordu: ”İktidar hazinede ve merkez bankasında ne kadar altın ve döviz varsa bozdurup hepsini vatandaşa dağıtmalı.İktidara gelirsek beş yıl idare ederiz,muhalefet iktidara gelirse onu da onlar düşünsün” diye öneri de bulundu…
Bu öneri Erdoğan’ın aklına yatmış olmalı ki,benden sonrası tufan anlayışı ile ekonominin hiçbir kuralını tanımadı ve dağıtmaya başladı.
Karşılığını da parlamento seçimlerinde almış durumda.
Sıra 28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine geldi…
Erdoğan seçim ekonomisine devam eder mi?
Eli mahkum.
Peki Cumhur ittifakı ekonominin bu kadar bunalımda olduğu hayat pahalılığı,yoksulluk ve açlığın kol gezdiği bir süreçte parlamento çoğunluğunu nasıl kazandı?
Bir,Erdoğan en düşük emekli aylığını 5.500 liradan, 7.500 TL’ye çıkartması ile;13.5 milyon emekliden, 9 milyon emeklinin yararlanması…
İki,iktidarımı kaybetsem dahi asla kabul etmem dediği tarihte ve dünyada emsali olmayan, 2 milyon 250 bin EYT’liye emekli hakkı vermesi…
Üç,Kamu da çalışan 2 mil yon 658 bin memurun en düşük memur maaşının 22 bin liradan aşağı olmayacağını açıklaması…
Dört,Seçime üç gün kalmışken kamuda çalışan 700 bin işçinin Toplu- iş sözleşmesini Erdoğan pazarlık yapmadan imzalarken… Yapılan sözleşmeye sendikacılarda, işçilerde rüyalarında görseler inanmazdı. İki işçi konfederasyonun önerdikleri en düşük işçi maaşı 15 bin liraya yükseltilecek, üzerine de yüzde 45 zam yapılmasını istediler… İşçi konfederasyonları seçim olmasaydı bu zammın yüzde 15’ni bile alamaz,en düşük ücrette asgari ücrette kalırdı.
Bu dört kesimin toplam oyu 14 milyonu geçiyor, birde buna ailelerini katın.
Erdoğan’ın seçim sürecinde milyonlarca doğal gaz abonelerine bir ay doğal gaz ödemeyecekleri kararı, seçmende karşılık bulmuş gözüküyor.
Erdoğan seçim ekonomisinin yatırımını seçimin ilk ayağında alırken,ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığına yansır mı, onu da 28 Mayıs’ta sandıklar açılınca göreceğiz.
Bir ülke Hukuk toplumu olamadıysa o ülkede toplumsal bir çürüme yaşanıyor.
“YSK,TÜİK,RÜTİK,YARGI VE MEDYA DA “ bariz görünüyor.
Seçimlerde değişmeyen Anadolu Ajansı(AA) ve yandaş basının kepazeliğine bu seçimde muhalif gözüken medyada katıldı.
Yine AA’sı iktidar talimatlı geleneğini bozmadı ve veri akışını Erdoğan’ın oyunu yüzde 59,olarak girdi.
İşin garip tarafı muhalif gözüken Tele-1 ve KRT kanallarının yayını ise tam bir rezaletti ve iktidar yanlısı besleme basından hiç mi hiçbir farkları yoktu.
Tele-1 kanalı YSK’nın CHP’ye geçtiği verilere göre Kılıçdaroğlu önde gidiyor yüzde 47 ile diye, dakikalarca bu rakamı ekranda tutarken…CHP parti sözcüsü Faik Öztrak,millet ittifakı adına açıklama yapan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu açıklamalarında, ne oran veriyorlardı ne de YSK verisinden bahsediyorlardı.Tele-1 bu veri rakamını sonunda ekrandan kaldırmak zorunda kaldı.
KRT kanalı ise sandıkların daha yüzde 10’u açılmış iken, CHP genel merkezine 600 gazetecinin geldiğini…CHP Genel merkezinin önüne büyük bir kutlama hazırlığı olduğunu ve platform kurulduğunu; Kılıçdaroğlu’ndan konuşma bekleniyor diye, tam bir algı operasyonu yapıyordu.
Muhalif medya utanılacak bir yayın yaparken, eleştirdikleri yandaş medyadan hiç mi hiçbir farkları yoktu…
Biraz edep yahu demekten başka bir söz bulamıyor insan.
Yüksek Seçim Kurulu(YSK) seçimin ilk ayağında yine taraflı olmayı elden bırakmadı, dileriz ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafsız bir görev yapar.
Seçimlerde dikkat çeken ve gözden kaçmayan;AKP 7 puan gibi ciddi bir oy kaybederken, kadın düşmanı,dinci ve ırkçı partilerin oylarının artması ve parlamentoya girmeleriydi..
AKP’nin parlamento seçimlerinde yüzde 42.56 olan oyu yüzde 35.44’e gerilerken,76 ilde de oylarının düşüşe geçmesi ile,bu seçimde toplam 2 milyon oy kaybetti…AKP bazı illerde Çankırı’da 17,Isparta’da 15,Bingöl’de 15 puan gibi bir oy kaybediyordu.
Seçimlerin sürprizini kadınlara miras hakkı tanımayan,İstanbul Sözleşmesine karşı çıkan, kadını cinsel bir obje olarak gören, Yeni Refah partinsin 5 milletvekilliği kazanarak meclise girmesi…
Yine Hüda-Par gibi cinsiyetçi,dinci,mezhepçi,kadını eve kapatan ve insan yerine koymayan bir partinin, AKP listelerinden 4 milletvekili ile mecliste temsiliyet hakkını elde etmesi…MHP’ de beklenenin üzerinde yüzde 9 oy alırken…
Seçimin en başarısız partisi Yeşil Sol Parti(YSP) yüzde 11.7 olan oyunu koruyamadı ve oyları yüzde 8.80 düşerek başarısız oluyordu.
YSP’nin başarılı olamayacağını seçim sürecinde yazanlardan biriyim,bunun canlı tanığı da tekrar seçilen Kocaeli Milletvekili Dr.Ömer Faruk Gergerlioğlu’dur.M.T.
28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur ittifakın kazanması halinde, ülkede son seçim de olabilir!
Gelecek yazımda bunu ele alacağım.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025