Mehmet TIRAŞ

Bayramlar yoksulların teselli ikramiyesi mi?
15.10.2013
2244

 Asırlardır İslam alemi yılda iki bayram yaşar birisi Ramazan bayramı, başka bir adıyla şeker bayramı diye de adlandırılır bizde halk arasında bu bayrama.

İkincisi de Kurban Bayramıdır..Kurban bayramı hayvancılıkla uğraşanların aynı zamanda hasat dönemidir.

Bayramlar bizde de olmak üzere İslam ülkelerinde çok özenle karşılanan, beklenen ve  hazırlıkların yapıldığı bir günler olarak  insanları heyecanlandırır..

Oruç tutsun tutmasın,kurban kessin veya kesmesin böylesi dini bayramların toplumsal geleneğimizde  bayramların ortak kucaklayıcı bir yanı vardır.

Bayramlarda küslerin barıştığı, yoksulların ihtiyacının karşılandığı ve kimsesizlerin sevindirildiği, hatırlandığı,dostluların pekiştirildiği,kabristanlıkların ziyaret edildiği günler olarak yaşanır ve uygulanır.

Yalnız bayramdan bayrama hatırlananların yok edilmeyecek sıkıntılarının temelinde yatan ise yoksulluktur.

Kurban kesmek İslam dinine göre dinen vaciptir varlıklı olana aittir,yani farz değildir.

Yalnız kurban kesene farz olan ise kesmeyene yoksula kurban etinden vermesidir.

Kurban eti dağıtmanın İslam dinine göre bir kriteri yoktur, inançlı olsun olmasın onun yoksul olduğuna inanıyorsanız bunu inancınız gereği ırk,din,mezhep ve cinsiyet ayırt etmeksizin yapacaksınız.

Bizde kurban eti kime dağıtılır kime verilmez gibi ideolojik tartışmalarda yok değildir.

 Kurban bayramında kesilen hayvan sayısı ve bayramların toplumlar üzerindeki  sosyolojik etkisi üzerine durmayı yeğleyelim.

Gıda ve Tarım Bakanlığının 2012 verilerine göre;770 bin büyük baş hayvan,2 milyon 200 bin civarında küçük baş hayvan kesilmiştir.

Türkiye 16 milyon aileden oluştuğuna göre 770 sığır hayvanına ortalama dört kişinin ortak kesiminden  hesapladığımızda; Türkiye’ de 5 milyon aile her yıl kurban kesmektedir.

Kurban bayramının bizim ülkemizde en büyük sıkıntısı ise bu topraklarda bin yıllık bir geleneği olmasına rağmen, ilkel kurban kesimlerinde kısmi  bir düzelme olsa da;insanın midesinin kaldırmayacağı kadar hijyen ortamlarının istenilen düzeyde olmamasıdır.

Kurban bayramının birinci günü sabahtan başlayıp televizyon kanallarının bildik manzaralarla haberlere başlar..

 Kaçırılan kurbanlı danaların kovalamasından,denize akıtılan kurban kanları,oto yollardaki ilkel kesimler,spor sahalarındaki görüntüler ve havadan helikopterlerle kontrollerinden verilen görüntülerle,acemi kasapların yaralamaları, her yıl bilinen manzaraları seyrede dururuz ama bir arpa boyu yol alınmaz,nedense?

Kurban kesmek yoksula düşmediğine göre, yoksul ne zaman kurban kesecek bunu tartışmak gerekmez mi,kurban bayramı vesile olmaz mı bu tartışmaya?

Yoksulluğu yenmeden var olan gelir dağılımındaki adaletsizliği düzeltmeden, nasıl vicdanen rahat olacağız? Zenginden gelecek et ve ekmekle hayat nereye kadar sürer?

Küresel Servet Raporu açıklandı bu rapora göre yoksulun kurban kesmesi ahrete kalmış gibi.

Credit Suisse’in yıllık küresel servet raporuna göre ;serveti 1 milyon dolar ve üzerinde olan kişi sayısı 2012 ‘de 28.5 milyon kişiden 2013’te 312.5 milyon kişiye ulaşmış.

Türkiye’de de  2012’de 84 bin 212 kişi olan bu sayı,2013’te 102 bin 550 kişiye ulaşmış.

Görüldüğü gibi Türkiye’nin de içinde yer aldığı toplumlar da bir zenginlik var ama yoksulluğu ortadan kaldırmıyor.

Bu rakamlar küresel servet dağılımındaki dengesizliği gözler önüne sermesine rağmen fazla bir şey değişmiyor.

Olumsuz rakamlarla okuyucuların içini karartmak istemiyoruz bu bayramda ama gerçekle de yüzleşmeden sorunlarımızı nasıl çözeceğiz.

Bu sadece bize özgü  değil yoksulluk tüm dünyanın sorunu.

Son vahim derecedeki istatistik  iki rakamla yazıyı sonlandıralım;dünya nüfusunun yüzde 1’lik kısmı,dünyadaki mülkiyetin yüzde 50’sine sahip..Hatta dünya nüfusunun  yüzde 10’luk kısmı ise neredeyse dünyadaki tüm mülkiyetin tamamını elinde bulunduruyor.

Yoksulluğu yenmeden ve adil bir gelir dağılımı sağlamadan ağız tadıyla bayramları yaşamak imkansız gibi gözüküyor?

Bayramlar yoksulluğun ve adaletsizliğin tesellisi olarak yaşamımızda; varlığını tüm olumsuzluklara rağmen sürdürüyor.Komşusu açken tok yatan bizden değil diyen bir inancın mensupları; bu gelir dağılımı ve yoksulluğu yenmeyi neden akıl etmezler.

Nasıl tüm canlılar ölümü mutlaka bir gün tadacaksa;hangi inançtan olursa olsun tüm insanlık mutlaka bir gün Marksın düşüncesine baş vuracaktır?Savaşsız,sömürüsüz, sınıfsız ve sınırsız  bir dünya hayal etmişti,tüm insanlık için o büyük düşünür!.Hiçbir kutsal kitap yoksulluğu ve adaletsizliği yenemedi asırlardır!.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen  tüm okurlarımın Kurban Bayramı'nı kutluyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar