Merve Şebnem Oruç
ABD Vietnam’da tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. 2 milyon Vietnamlı sivil, 1,3 milyon askeri öldürdü. Geniş bir coğrafyaya yayılan savaş Laos ve Kamboçya’ya sıçradı. 1973’te Vietnam’dan çekilmek zorunda kaldığında geride Kamboçya’nın Kızıl Khmerleri gibi kanlı komünist diktatörlükler, korkunç bir yıkım ve acı bıraktı. Tüm çabalara rağmen kazanılamayan savaş sonunda ABD de çok şey kaybettirdi. Bunların başında Washington’ın prestiji ve uluslararası itibarı vardı. Vietnam’ı müteakip yaşanan Watergate skandalı Başkan Nixon’ı istifa etmek zorunda bıraktı; ABD halkının Beyaz Saray’a güveni dibi gördü. Savaşın maliyeti o günün parasıyla 173 milyar dolar, bugünkü değeriyle 1 trilyon dolardan fazlaydı. Amerikan ekonomisi büyük zarar gördü.
Ama hepsinden önemlisi kargo uçaklarıyla taşınan asker cenazeleriydi. Sovyetler Birliği, tek bir asker göndermeden ABD’yi bozguna uğratmış, Vietnam’da ölen Amerikalı askeri personelin sayısı 60 bin’e yaklaşmıştı. Bu Amerikan halkı için bardağı taşıran son damlaydı.
Sovyetler Birliği’nin 1979’da işgal ettiği Afganistan sahası, ABD için Vietnam’ın intikamı olacaktı. Sovyetler Amerikalılara Vietnam’da ne yaptıysa, ABD de Rusya’ya Afganistan’da aynısını yapacaktı. Sovyetler için bir “ayı kapanı”na dönüşen, “Sovyetler Birliği’nin Vietnamı” olarak da anılan Afganistan’da ABD, tıpkı Vietnam’da Sovyetler’in Ho Chi Minh liderliğindeki komünist güçleri silahlandırdığı gibi Taliban’ı silahlandıracaktı. ABD, Suudilerin 80’lerde petrol fiyatlarını 10 doların altına çekerek verdiği destekle Afganistan’da Sovyetlerin çöküşünü hızlandıracaktı hızlandırmasına ama Taliban’a ve dolayısıyla El Kaide’ye akıtılan silahlar, savaş eğitimleri ve milyar dolarlar dönüp ABD’yi vuracaktı.
11 Eylül’ün ardından Afganistan’ı ve Irak’ı işgal eden ABD, 1,5 milyon insanı öldürdü. Her merkezi El Kaide’yi çökerttiğini iddia etse de, DAEŞ, Boko Haram, Yemen el Kaidesi gibi uzantılarının tüm dünyada boy göstermesine, terörün yayılmasına neden oldu. Irak ve Afganistan işgali ABD’ye 6 trilyon dolara mal olurken 2007’de patlayan Mortgage krizi ile beraber ABD ekonomisi çöküşe geçecekti. Amerikan halkı için bardağı taşıran damla ise bir kez daha asker cenazeleri olacaktı. 7 bin asker cenazesi ve 1 milyon yaralı asker, Amerikan halkını isyan ettirecekti.
ABD binlerce mil ötede hayatını kaybeden asker cenazelerini daha fazla taşıyamayacağı için Suriye’ye asker gönderemedi. Washington’ın katar katar gelen asker tabutlarını Amerikan halkına bir kez daha açıklaması imkansızdı. Binlerce kilometre ötede hangi Amerikan çıkarları uğruna o askerlerin öleceğini kendi insanına bile anlatamayacaktı. Bu yüzden, kendi sebep olduğu DAEŞ belasını def etmek adına, bir başka terör örgütünü, PKK’nın Suriye kolunu silahlandırmayı seçti. İddiası DAEŞ’le mücadeleydi ama bu koruyucu kalkan arkasında Suriye’de bir PKK devleti kurma yoluna gitti. Suriye Savaşı’nı dışarı, Türkiye’ye taşırmak istedi. PYD’ye verilen silahlar, örgütün Türkiye’de şehir savaşları başlatma niyetiyle azdığı dönemde Türkiye’ye taşındı, bizim insanımıza çevrildi.
Dile kolay, çok can kaybettik 2015 yılından beri... Çok şehit verdik, çok eve ateş düştü... Al bayrağa sarılı nice askerimizi, terör saldırılarında, terörist darbe girişiminde kaç insanımızı toprağa verdik.
O kadar açık ve net ki ABD’nin tam da bunu istediği... Kaybettiğimiz canların sayısı arttıkça, şehit cenazeleri çoğaldıkça Türk halkının Ankara’ya öfkesi artacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti hükümeti geri adım atacak, ABD de istediğini alacaktı. Amerikan halkının asker cenazeleri nedeniyle ABD yönetimlerine gösterdiği tepkinin aynısını bekliyordu Washington; yaptıkları hesaplara göre şehit cenazelerine gösterilen reaksiyon devlete olacaktı.
Ama öyle olmadı. Türk halkı saldırıların failini yakından tanıdığı gibi azmettiricisini de görüyordu. Bu yüzden öfkesi kendi devletine değil, ABD’yeydi. Türkiye’de Washington’ın planladığı gibi hükümet karşıtlığı değil, aksine Amerikan karşıtlığı yükseldi. Türkiye, eğer Suriye’de yükselen terör sarmalına Suriye içerisinde müdahale etmezse, o sarmalın girdaba dönüşerek içine bizim topraklarımızı da alacağını görerek önce Fırat Kalkanı Operasyonu ile, ardından Zeytin Dalı Harekatı ile hamlesini yaptı. ABD, El Bab’da savaştığımız DAEŞ, sadece Türkiye’ye odaklanabilsin, Türkiye daha fazla şehit versin diye Rakka operasyonunu başlatmamış, bekletmişti; PKK elleri belinde izlemişti. Bugün Zeytin Dalı Harekatı’nda da, şehitlerimizin sayısını artırarak Türkiye içinde hükümete yönelik tepki oluşturmak, iktidarı “sivilleri öldürüyor” ithamlarıyla uluslararası medya üzerinden baskılamak, diplomatik engellerle askerin sırtına daha fazla yük bindirmek, Doğu Guta gibi rejimin kuşatması altındaki sivillere insani yardım ulaştırmak amacıyla çıkan BMGK tasarılarının arasına Afrin’i sokuşturmaya çalışarak zaman kazanmak ve Türkiye’nin enerjisini burada tüketerek zayıflatmak istediklerini görmemek mümkün değil.
ABD hala kendi yaptığı hatalardan ders çıkarmayı değil, kendi başına gelenleri başkalarına yaşatmaya çalışıyor. Ama aradaki büyük farkı unutuyor. Türkiye, ABD’nin yaptığı gibi kilometrelerce ötede kirli menfaatler uğruna savaş çıkarmıyor; o menfaatler uğruna yanı başında köpürtülen bir savaşın kendi varlığını tehdit etmesine engel oluyor. Amerikan askerleri petrol uğruna, yeni haritalar uğruna ölmüş olabilir ama Mehmetçik vatanı uğruna, dini, milleti, bayrağı, toprağı uğruna, canı pahasına savaşıyor. Ve bu kutsal görev, o şuurlu evlatlarımızın verdiği tarihi kahramanca mücadele, Türk halkından alınan büyük destekle ifa ediliyor.
Allah, vatanı uğruna gözünü kırpmadan canını ortaya koyan tüm askerlerimize kolaylık nasip etsin, ayaklarına taş değdirmesin; şehitlerimize rahmet eylesin, şehadetlerini kabul etsin; yaralılarımıza tez zamanda şifa versin. Onlara borcumuz ödeyemeyeceğimiz kadar büyük...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018