Mithat SANCAR
HDP, seçimlere parti olarak girmeye hazırlanıyor. Partinin başta eş başkanları olmak üzere bütün temsilcileri, bunu her vesileyle dile getiriyorlar. Kürd siyasi hareketinin karar merkezlerinden Kandil de, bu seçeneği açıkça savunuyor. Çözüm süreci kapsamında varılan mutabakat gereği, İmralı heyeti bir süredir kamuoyuna geniş açıklamalar yapmıyor. Bu nedenle Öcalan’ın konuya ilişkin görüşlerinin ayrıntılarını şu an için bilmiyoruz. Ancak heyetin daha önce verdiği bilgilerden, Öcalan’ın da bu tercihten yana olduğu anlaşılıyor.
Mevcut verilere bakarak, HDP’nin seçimlere parti olarak girme kararının çok büyük ölçüde netleştiğini söyleyebiliriz. Seçime bağımsız adaylarla girme seçeneğine kapının az da olsa aralık bırakıldığını gösteren belli belirsiz işaretler yok değil, ancak hem Demirtaş’ın ve parti yöneticilerinin ısrarlı ve kararlı açıklamaları, hem de seçim takviminin hızla işliyor olması, bu ihtimali giderek daha fazla zayıflatıyor. HDP’nin seçimlere parti olarak girme seçeneğinden dönüş yolları tamamen kapanmak üzere.
Bu durum ya da Kürd siyasi hareketinin bu tercihi, farklı kesimlerde değişik gerekçelerle ciddi bir huzursuzluk yarattı. Huzursuzlar cephesinin bir yanında Hükümet ve Cumhurbaşkanı var. Buradaki huzursuzluğun nedenlerini anlamak nispeten kolay.
HDP’nin seçimlere parti olarak girmesi halinde, ortaya çıkacak her sonuç, hükümet için bir sıkıntı, hatta bir meydan okuma olacaktır. HDP’nin barajı aşamaması AKP lehine önemli bir sayısal avantaj yaratacaktır. Ancak bu avantajın AKP’ye siyasal bir rahatlık veya artı güç olarak yansıması mümkün değil. Zira HDP’nin barajın altında kalması, seçimlerin ve oluşacak yeni parlamentonun meşruiyetini ciddi biçimde zedeleyecektir. Böyle bir parlamentoyla yeni bir anayasa ya da önemli anayasa değişiklikleri yapmak, meşruiyet krizini derinleştirerek geleceğe taşımak anlamına gelecektir. Ağır ve açık bir temsil adaletsizliğinden doğacak çeşitli krizleri yönetmek hiç kolay olmayacağı gibi, bunların sorumluluğu da seçim barajını düşürmeye yanaşmayan AKP’nin omuzlarında kalacaktır.
Kürd hareketinin parlamentoda temsil edilmemesi, çözüm sürecinin yapısını ve işleyişini de köklü bir biçimde etkileyecektir. AKP’nin, Kürd siyasi hareketinin başta Kandil olmak üzere Öcalan dışındaki diğer karar merkezlerini de doğrudan muhatap alması gerekecektir. Öte yandan, parlamento zeminin aradan çıkması, Kürd siyasi hareketinin, özerklik gibi siyasi hedefleri ve temsil gibi toplumsal ihtiyaçları doğrudan karşılamaya dönük yöntem arayışlarını yoğunlaştırmasına yol açacaktır. Her biri yeni bir “meyan okuma” anlamına gelen bu şartlardan AKP’nin hoşnut olacağı herhalde beklenemez.
HDP’nin barajı aşması, AKP’yi en az aksi ihtimal kadar, hatta ondan daha fazla huzursuz ediyor. Barajı aşmak, daha fazla milletvekili çıkarmanın çok ötesinde etkiler doğuracaktır. HDP’nin yeni milletvekillerinin önemli kısmını AKP’den alacağı açık. Bu ise, AKP’nin anayasayı tek başına değiştirme çoğunluğuna erişme hayalinin çökmesi demektir. Öte yandan, barajın aşılması, sadece milletvekili sayısının artması nedeniyle değil, toplumsal destek ve siyasal prestij konusunda çarpıcı bir yükselişe işaret edeceği için de, çözüm sürecinde Kürd tarafının elini epeyce güçlendirecek, AKP’nin süreci kontrol altında tutma ve sündürme hesaplarını iyice bozacaktır. Kobanê’deki direnişin ve ardından gelen zaferin dünyadaki etkilerini de katarsak, yüzde on barajını aşmış bir Kürd hareketi karşısında, AKP’nin Ortadoğu ve Suriye politikalarını ve Türkiye’deki yönetim tarzını aynen sürdürmesi çok zorlaşacaktır.
Bu tabloyla, HDP’nin seçimlere parti olarak girme kararının AKP’yi ziyadesiyle tedirgin ettiğini ve bunun temel nedenlerini göstermeye çalıştım. HDP’nin bu kararından huzursuz olan diğer kesimleri ve onların gerekçelerini başka bir yazıda tartışacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014