Mithat SANCAR
2015’i, Türkiye için herhangi bir yıl değil, yeni bir asrın ilk yılı gibi düşünüyorum. Zira Türkiye Cumhuriyetin’in kuruluş dinamiklerinin ve yapısal köklerinin bugüne uzanan serüvenini daha iyi anlamak istiyorsak, bundan önceki asrın başlangıcını 1900 değil, 1915 olarak kabul etmek lazım bence. “Yeni” devlete giden yolun temel taşları 1915’te döşendi. Aslında o tarihte yapılan şey, sadece yeni bir devlet kurmak değil, toplumu yeniden kurmaktı. Bu kuruluşun asli edimi ise, o zaman kadarki toplumun temel unsurlarından birinin, yani Ermenilerin soyunu kırmak oldu. Bu edim, “eski” toplumu çok acılı bir biçimde parçaladı, “yeni” toplumun tüm dokularına sindi. O edimin hazırlanması ve icrası sırasında sergilenen pratikler, “yeni” devletin yapısal özelliklerini belirledi. Bu devletin yönetim zihniyeti, bu zeminde boy verdi. Yönetim aygıtları ve teknikleri, bu edime göre şekillendi.
Toplumu yeniden kurma ve devleti buna göre tasarlama süreci, her açıdan sert ve acımasız bir mühendislik faaliyeti olarak işledi. Nüfus mühendisliği, toplum mühendisliği, siyaset mühendisliği ve nihayet hafıza mühendisliği…
Burada hafıza mühendisliğinin çok özel bir konumu ve işlevi var bana göre. Diyebilirim ki, hafıza mühendisliği, diğerlerinin kaderini belirleyecek kadar önemliydi. Yeni başlangıcın temiz ve hatta kutlu olduğunu kabul ettirebilmek için, toplumsal hafızaya hükmetmek gerekiyordu. Yeni düzeni meşrulaştırmaya hizmet etmek üzere kurgulanan mitleri yerleştirmek, büyük ölçüde kuruluş sürecindeki korkunç suçların ve ağır günahların unutturulmasına bağlıydı. Yeni mitlerin temel harcı, böylece inkar ve unutturma malzemesiyle karıldı.
İnkar ve unutturma stratejisi, toplumsal ilişkilerin her alanını ve siyasal sistemin tüm yapılarını kapsayacak şekilde mümkün olan tüm araçlar kullanılarak hayata geçirildi. Bu strateji, uzun yıllar başarılı da oldu. Lakin bu başarı, 1915’teki soykırımın ve o esnada işlenen korkunç fiillerin toplumun büyük bir kesiminin hafızasından silinmesi sayesinde gelmedi. Başka bir deyişle, inkar politikasının, yeniden kurgulanan toplumun çok geniş bir bölümü tarafından kabul edilmesinin nedeni, o dönemin unutulmuş olması değil, hatırlanmak istenmemesiydi. Zira suç, öylesine yaygın bir işbirliği ve işbölümüyle işlenmişti ki, neredeyse geride kalan herkes, buna bir şekilde bulaşmıştı. Geçmişi hatırlamak ve hatırlatmak, “yeni” toplumun hemen her kesimini az ya da çok huzursuz ediyordu, edecekti.
İnkar ve unutturma politikasının, devlet ile toplumun büyük bölümü arasındaki bu zımni akit dolayısıyla gelen başarısı, aynı politikanın başka alanlarda da kullanılmasını teşvik etti; şiddet ve zulüm yöntemlerinin eşlik ettiği yeni toplumsal ve siyasal mühendislik projelerine cesaret verdi. Dersim kıyımından Trakya’daki pogromlara, çeşitli dönemlerdeki kitlesel katliamlardan, sürgünlere ve sistematik zulümlere kadar geride bıraktığımız bir asra serpilmiş pek çok örneği var bunun.
İnkar politikalarının bedeli çok ağır oldu bu toplum ve bu ülke için. Demokratik yaşam, siyaset ve yönetim kültürünün, çoğulcu bir toplumsal varoluşun yerleşmesinin önündeki en büyük engel, bu politikalarda yatıyor. Tekrar söyleyeyim, bunların temelinde de 1915’in inkarı var.
Geçmişin kir ve suç yüklü dönemleri ve edimleriyle yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan kaçınma çabası, inkarla gelen büyük kısır döngünün daha büyük acılarla sürdürülmesinde inat etmekten başka bir sonuç doğurmaz.
Gerçi kaçacak bir yer de kalmadı aslında. Yüzleşme ve hesaplaşma mecburiyeti kapıya çoktan dayandı. Bütün mesele bunun nasıl yapılacağında.
2015, bu açıdan bu toplumun bütün kesimleri için büyük bir davet, imkan ve imtihan yılı olacaktır. Geleceğimizi; bu davete vereceğimiz karşılık, bu imkanı değerlendirme şeklimiz ve bu imtihandan nasıl çıkacağımız belirleyecektir büyük ölçüde…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014