Mithat SANCAR
Kürt sorununda kartların yeniden karıldığına dair ciddi göstergeler var. Alışılmadık şeyler oluyor. Manzara biraz kaotik. Sarkaç; şiddet ile siyaset arasında hızla gidip geliyor.
CHP’nin parlamentoyu devreye sokma girişimi, Leyla Zana’nın çıkışı ve ardından Başbakan Erdoğan’la görüşmesi, görüşmeden sonra verilen mesajlar, siyasal çözüm umutlarını yeniden canlandırdı, güçlendirdi. Buna karşılık, PKK’nın Dağlıca saldırısı, Bahoz Erdal’ın saldırıyla eşzamanlı açıklamaları ve Duran Kalkan’ın geçen günkü sözleri ise, şiddet girdabının daha da amansızlaşacağına işaret ediyor. KCK operasyonlarının devam etmesi ve açılmış davalardaki trajikomik olaylar da, siyasal alanı işler kılma çabalarının önünde bir engel olarak duruyor.
Bu gelişmeler; hem devletin, hem de Kürt hareketinin “şiddet” seçeneğini elden bırakmak istemediğini gösteriyor ki, bu yeni veya alışılmadık bir durum değil. Siyasal çözüm arayışlarının en yoğun olduğu, iki taraf arasında birebir ve doğrudan görüşmelerin gerçekleştiği zamanlarda bile, tarafların bir eli masada diğeri ise silahtaydı adeta. KCK operasyonları, devletin elinin altında tuttuğu silahı kınından çıkarmasına en bariz örnekti. Silvan saldırısı da, PKK’nin silahla kurduğu varoluşsal ilişkinin neredeyse kaçınılmaz bir tezahürüydü.
Silahın zihinlerde böylesine güçlü bir yere sahip olmasının başlıca sebebi, tarafların birbirlerine ve kendilerine güvenmemeleridir. Hükümet; bir yandan, PKK’nin, görüşmeleri fırsat bilerek askeri ve siyasi gücünü tahkim edeceğinden ve kritik bir dönemeçte kendisini çok zora sokacak eylemler yapacağından şüpheleniyor. Mesela KCK operasyonları, bu şüphenin veya korkunun ürünüdür.
Diğer yandan, PKK’yle varılacak bir anlaşma temelinde icraat yapmanın siyasi bedeli de hükümeti ürkütüyor. Bu nedenle, PKK’yi etkisiz kılarak veya devre dışı bırakarak “çözüm” yönünde adım atma fikrini terk etmiyor. Askeri ve adli operasyonlar yanında, PKK’ye alternatif Kürt aktörler yaratma niyetini dışa vuran siyasi manevraların kaynağında bu faktör yatıyor.
PKK ise, müzakere görüntüsü altında hükümet/devlet tarafından tuzağa düşürülmekten ve tasfiye edilmekten korkuyor. Bu korku, PKK’nin siyaset üretme yeteneğini köreltecek dereceye varabiliyor. Korkusunu haklı çıkaracak sinyaller aldığında, neredeyse bir refleks olarak silaha davranıyor. Bu da, PKK’nin siyasal hamlelerle sonuç alabileceği konusunda kendine fazla güvenmediğini gösteriyor. Bu güvensizlik, en önemli yansımasını, Kürt coğrafyasında ve siyasetinde belirleyici aktör olma hedefine silahsız ulaşamayacağına dair inançta buluyor.
Bu korku ve kaygıların her iki taraf açısından da tümüyle temelsiz olduğu söylenemez. Sorunun kendisi zaten zor. Yıllardır uygulanan politikalarla daha da zor hale geldi. Tarihsel birikim, siyasette güveni değil, tam aksini besliyor. Her korku, yeni bir korkuyu doğuruyor. Tam Fassbinder filmlerinin isimleri gibi: Korku Ruhları Kemirir, Korkudan Korkmak...
Bu kısır döngünün kırılabilmesi için, doğrudan taraf pozisyonundakilerden başka aktörlerin devreye girmesi gerekiyor. Taraflar baş başa kaldıkça, korkular ve güvensizlik döngüsü devam eder.
İşte CHP’nin girişimi ve Leyla Zana’nın çıkışı, tarafların tek başlarına alamayacakları riskleri hafifletme potansiyeli taşıdığı için çok önemlidir.
Şayet CHP yönetimi, kendi içinden pompalanan korkuları aşıp yaptığı hamleyi ileriye götürebilirse, AKP’yi daha fazla siyasi risk almaya mecbur edebilir.
Aynı şekilde, Zana’nın girişimi, PKK ve BDP yönetimlerini yapıcı/pozitif siyaset izleme ve daha fazla sorumluluk üstlenme yönünde cesaretlendirebilir.
Böylece siyasal alan, başka aktörlerin daha aktif hale gelmesiyle, gerçek bir müzakere süreci şeklinde işleyebilir ve demokratik yollarla çözüm arayışları istikrar kazanabilir.
İşlerin bu yönde gelişmesini engelleyebilecek, sonuçta çözümsüzlüğü kronik hale getirebilecek ihtimalleri şöyle özetleyebilirim:
1) AKP’nin, Zana’nın girişimini Kürt hareketinin kurumsal yapısını devre dışı bırakma fırsatı olarak görmesi. Daha açık söylemek gerekirse, AKP’nin Zana gibi itibarlı şahsiyetleri, BDP’nin yerine geçirmeye, zaten operasyonlarla “içini boşaltarak” etkisizleştirmeye çalıştığı BDP’yi bu yolla bir de itibarsızlaştırmaya niyetlenmesi.
PKK yönetimindeki ayrılıkların, örgüt içindeki siyasi çözüm arayışlarını ve yasal alandaki siyasi özne olma çabalarını baltalayacak noktaya gelmesi.
PKK’de “şahin ve güvercin kanatlar” bulunduğu çok söylendi. Ancak PKK yöneticileri bu iddiaları hep yalanladılar, kamuoyu önünde birbirleriyle çelişme havası verecek söz ve davranışlardan kaçındılar. Ancak önce Bahoz Erdal’ın, ardından Duran Kalkan’ın, hem Murat Karayılan’ın söylediklerinin neredeyse zıddı açıklamalar yapmaları, hem de Leyla Zana’nın girişimini sert bir dille olumsuzlayan sözler sarf etmeleri, PKK içindeki ayrılığın artık gizlenebilir olmaktan çıktığını gösteriyor. Bu durum “alışılmadık” bir şeydir ve siyasal çözüm açısından ciddi sıkıntılar yaratabilir. Tam bu noktada Öcalan’ın rolünü yeniden değerlendirmek gerekir. Ancak o cenahta da bir sürü belirsizlik var.
Başta da dediğim gibi, ortada kaosa benzer bir manzara var. Lakin bunu ille de korkulacak bir hal olarak görmek gerekmiyor. Belki de, durulma öncesi son büyük dalgalanmaları yaşıyoruz...
Bu konu, daha çok söz kaldırır, devam edeceğim...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014