Murat AKSOY
Bir önceki yazıyı şöyle bitirmiştim; “… ‘Ve bu sorumluluk hükümetin aldığı yüzdeden bağımsız olarak farklı olanlarla konuşabilme, farklılıkları ötekileştirmeme ve onlarla ortak bir gelecek kurmaya zihni olarak hazır olmak demektir.’
Başbakan Erdoğan zihnen bu nokta mı?
Ben umutlu değilim.
Nitekim bugün 1 Mayıs. Taksim’de göreceklerimiz bunun testi olacak.”
1 Mayıs’ta tüm yurtta olanları gördük.
Hayat durdu şiddet konuştu
Hayat durdu. Taksim ve Kızılay’da 1 Mayıs’ı kutlamak isteyenlere karşı polis şiddeti konuştu. Yaralı vatandaşlar ve emniyet güçleri, şiddete maruz kalan milletvekilleri, tutuklanan onlarca insan ve şiddetin yarattığı maddi tahribat.
Neden?
Tüm bunlar, Taksim ve Kızılay’ı işçilere, muhaliflere bırakmamak için mi?
İktidar olarak onlara ben daha güçlüyüm demek için mi?
1 Mayıs’a izin vermedim, Gezi yıldönümünde de izin vermeyeceğim demek için mi?
Muhtemelen hepsi.
İktidar devlet gücünün arkasına sığınarak siyasetten kaçıyor. 2010 yılında açmakla övündüğü Taksim’i şimdi kapatarak güç gösterisi yapıyor. Yasağa geleneksel “duyum var, şiddet kullanılacak, terör olacak” söylemi dışında siyasal bir gerekçeleri yok. Devletin görevi zaten bu duyumlara karşı tedbir almak, olası provakasyonları önlemek.
Ama dertleri bu değil. Dertleri “güçlerini” göstermek. Onun için “yasak”.
Ama unuttukları bir şey var; yasak, güç değil güçsüzlük işareti.
Gücü değil güçsüzlüğü gördük
1 Mayıs’ta Taksim ve Kızılay’a bayramı kutlamak isteyenlere karşı koyulan yasak, uygulanan şiddet devletin güçlü ve muktedir olduğunu göstermedi. Aslında devletin ne kadar güçsüz olduğunu gördük 1 Mayıs’ta.
1 Mayıs’ta bir canavar gördük aslında. Gerilim olmadan ayakta duramayan güçsüzlüğü gördük. Sadece güçsüzlüğü değil çaresizliği de.
Yarattıkları canavarın tek besini var “gerilim”. Bu canavar ancak gerilim ile ayakta kalır. Gerilimin canavarı besleyecek tek gıda olduğu ortamda; buna yol açan siyasal anlayışın bu gerilimi durdurma imkanı da azdır. Hem canavar hem kendisi ayakta kalmak için yeni gerilimler üretmek zorundadır. Toplumsal kutuplaşmanın devamı, yeni düşmanlar hepsi gerilim kaynağıdır.
İşte AK Parti iktidarının Gezi’den itibaren aldığı siyasal tavır budur. Gerilimin nedeni yarattıkları canavarı beslemektir. Gerilimi, ayakta kalma aracı yapan iktidar iradi olarak toplumsal kutuplaşmayı beslemekte ve kimlik siyaseti ile çoğunlukçu bir anlayış izlemektedir.
Gezi’de toplumun bir kesimini öteki ve düşman ilan eden AK Parti, 17 Aralık’tan sonra cemaati de başka bir öteki ve düşman ilan etmiştir. 1 Mayıs aynı siyasi anlayışın devamıdır.
Gezi’de de yasak olacak
Sırada Gezi’nin yıldönümü var. Orada da bu şiddet kaçınılmaz olarak devam edecek görünüyor. Çünkü başka şansı yok. Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken Başbakan Erdoğan ya da bir başka AK Partili adayın kazanmasının tek yolu toplumsal kutuplaşmayı devam ettirmek tek seçenek görülüyor.
Keşke böyle olmasa. Keşke geçen hafta yapılan olumlu haberler gerçek olsa ve hükümet toplumsal tansiyonu düşürecek adımlar atsa. Keşke. Samimiyetinden kuşku duysam da inanmaya hazırım.
Ne yazık ki, böyle bir şans artık giderek azalmış durumda. Çünkü öyle bir canavar yaratıldı ki tek gıdası gerilim. Ve gerilimin düştüğü an canavarın yapacağı ilk iş kendisini yaratanları yemek olacaktır.
Bunu iyi bildikleri için 1 Mayıs’ta gerilimi yükselttiler. Yasak ve şiddeti kullanarak gerilimi beslediler.
Bu gerilimin kabul edelim ki, siyaseten taşınabilir bir tarafı yoktur. İktidar kısa vadeli kazanabilir ama orta vadede kaybeden Türkiye olmaktadır.
Not: Bugünden itibaren Cuma akşamları 19.00-19.50 arası Halk TV’de ‘Açık Konuşalım’ isimli bir programa başlıyorum. Amacım Türkiye gündemini, yaşananları, olayları açıklamaya değil anlamaya çalışmak.
@murataksoy
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018