Murat AKSOY
Önceki hafta uzmanların verdiği bilgilere göre içeriğine teknik müdahale edilmiş ve 'seçilmiş' bölümlerinin medyaya yansıdığı MİT-PKK görüşmesi yayınlandı. Görüşmenin 2010 yılının başında yapıldığı anlaşılıyor.
Yayınlanmış bu halinden de bazı çıkarımsamalar yapmak mümkün.
AÇILIMIN KRONOLOJİSİ VE ÖNEMİ
Şimdi gelin demokratik açılımın kronolojisine ve bu süreçte yaşanan belli başlı olayların ve bunların ne anlama geldiğine bakalım.
2002 ve sonrası: AK Parti'nin kuruluşundaki parti programına ve daha sonraki hükümet programlarına baktığımızda Kürt sorununu çözme konusunda niyetin açık olduğu görülmektedir.
2007: Cengiz Çandar'ın TESEV için hazırladığı "Dağdan iniş - PKK nasıl silah bırakır?" raporunda hükümetin sorunun çözümü için demokratik açılıma 2007 yılında karar verdiğini öğreniyoruz.
1 Ağustos 2009: Demokratik Açılım kamusallaştı ve bir anlamda resmi olarak başladı. Açılımdan sorumlu dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Polis Akademisi'nde sorunla yakından ilgilenen bir grup gazeteci, yazar ve akademisyenle toplantı gerçekleşti. Daha sonraki süreçte bu toplantılar farklı gruplarla devam etti.
5 Ağustos 2009: Açılım kapsamında daha önce planlandığı gün -sonradan askerlerin yaptığı anlaşılan- mayın patlaması sonucu yapılmayan AK Parti-DTP buluşması gerçekleşti. Başbakan Erdoğan, DTP eşbaşkanları Ahmet Türk ve Emine Ayna ile görüştü.
15 Ağustos 2009: Öcalan daha önce hazırladığını ifade ettiği çözüm için yol haritasını hapishane yönetimine teslim etti.
19 Ekim 2009: Açılım süreci ilk meyvesini verdi ve Habur'da Mahmur ve Kandil'den gelen 34 kişilik grup Türkiye'ye döndü. Habur'daki karşılama sonradan her iki taraf tarafından da 'kaza' olarak tanımlandı.
7 Aralık 2009: Açılıma ilk darbe PKK'dan geldi. Tokat'ın Reşadiye ilçesinde PKK'nın gerçekleştirdiği eylemde 7 asker şehir oldu.
11 Aralık 2009: Açılıma ikinci darbe de AYM'den geldi ve DTP kapatıldı. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un aralarında bulunduğu pekçok isim siyasi yasaklı oldu.
Burada duralım. Şimdi internete düşen 5. görüşmeyi de hatırlayarak çıkarımlarımıza devam edelim.
Üstelik 2010 yılı başında yapılan görüşmeye Hakan Fidan'n katılması bütün bunlara rağmen hükmetin sürece sahip çıkmasının da işaretidir.
2010: TAK KARAYILAN'I TEKZİP ETTİ
Ancak ne olduysa 2010 yılının baharından sonra oldu. Bu süreçte Meclis'te 12 Eylül Anayasası'nın ruhunu önemli ölçüde değiştirecek vesayet kurumlarının tasfiyesi anlamını taşıyan anayasa değişilik paketi görüşülmeye başlandı. DTP'nin yerini alan BDP paketi boykot etti.
Buna paralel olarak PKK şiddeti yeniden tırmandı. Öyle ki anayasa değişikliği referanduma giderken artan şiddeti daha önce 5 (muhtemelen 6) görüşme yapanlar durdurmakta başarılı olamadı ki, başka aracıların (Balıkçı) devreye girmesi ile PKK 15 Ağustos 2010'da eylemsizlik ilan etti.
28 Ekim 2010'da Radikal'de Ertuğrul Mavioğlu'nun Murat Karayılan ile yaptığı söyleşi yayınlanmaya başladı. Söyleşinin 2. gününde Karayılan geçmişteki sivil ölümlerden dolayı "Hatalar yaptık, siviller öldü" dedi. Karayılan söyleşide geçmişte kentlerdeki bombalama eylemlerinin bir kısmının kendileri dışında geliştiğini belirterek, "Metropolde de eylem olsa, nerede olsa, tek bir sivilin zarar görmemesi bizim temel ilkemiz olacak. Geçmiş dönemde de oldu, ama artık olmayacak. Çok acı olaylar var. Mavi Çarşı, Çetinkaya ve benzeri olaylarda çok sayıda masum sivil yaşamını kaybetti... Evet bizden kaynaklı hatalar oldu. Yeri gelse, zamanı gelse kendimizden kaynaklı bu hatalar için özür de dileriz, telafi etme yoluna da gideriz" açıklaması yaptı.
Bu söyleşinin yayınlamasından iki gün sonra yani 31 Ekim 2010'da TAK adeta Karayılan'ı tekzip eden Taksim'deki canlı bomba eylemini gerçekleştirdi. Bu eylemden sonra PKK'nın TAK'a yönelik "araştırıyoruz" dışında nasıl bir tavır aldığını bilmiyoruz.
2011 yılının Mart ayından itibaren PKK'nın şiddeti yeniden tırmandırdı. 8 Temmuz'da Öcalan'ın bir anlamda "büyük barışın arifesindeyiz" açıklaması bu kez PKK ve DTK tarafından tekzip edildi. 14 Temmuz'da PKK'nın Silvan saldırısı, DTK'nın "demokratik özerklik" ilanı geldi. Sonrasında şiddetin ne kadar ahlaksızlaştığını biliyoruz. Polislerin arkadan vurulması, mesai dışında futbol maçı yapan polislere ve ailelerine saldırı, Çukurca'da patlattıkları bombanın 3 farklı yerden videoya kaydedilip internete verilmesi, PKK'nın biz yapmadık dediği ama TAK'ın üstlendiği (ve ANF'den sivilleri tehdit ettiği) Ankara'nın ortasına bombalı saldırı, Siirt'te polis aracı zannedilerek saldırılan ve 200 kurşunla 4 genç kadının katledilmesi. Artık sivillerin de hedef olduğu bir savaşa başladı PKK.
Peki AK Parti'nin yapmadığı hangi 'şey' bu şiddetin nedeni olabilir?
Ya da PKK nasıl bu kadar ahlakdışı br savaşın parçası oldu?
Görebildiğimiz kadarıyla savaşı bu kadar ahlaksızlaştıracak bir durum yok ortada. Varsa bunu PKK açıklamak durumundadır.
Son olarak bu şiddet sarmalını durduracak olan yegane gücün siyaset olduğunu ifade edelim. Bu güç hâlâ AK Parti ve BDP'dedir. Ki AK Parti şiddetin durması durumunda görüşme ve çözüm sürecinin yeniden başlayabileceğini en yetkili ağızlardan açıkladı. Belki bu süreçte AK Parti bir adım daha atar ve Öcalan'la avukatların görüşmesine teknik olarak kolaylaştırıcı olur. Bu adım, başta şiddetin durmasına bir vesile bile olabilir.
Bu süreçte BDP'de tek kişi siyaset yapıyor. Bu kişi Ahmet Türk ya da Aysel Tuğluk değil, eşbaşkan Selahattin Demirtaş'tır. Demirtaş'ı cesaretlendirmeliyiz. Cesaretlendirmeliyiz ki, sesini biraz daha yükseltebilsin ve PKK'ya "savaşı durdur" diyebilsin.
Sırrı Süreyya Önder'i, Ertuğrul Kürkçü'yü, Levent Tüzel'i sormayın. Onların sessizliği şiddeti içselleştirdiklerinden olmalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018