Murat AKSOY
Paris’i kana bulayan IŞİD, artık sadece bölgesel değil küresel bir terör örgütü. Suriye’de, Irak’ta,Lübnan’da, Türkiye’de, Fransa’da ve dünyanın başka yerlerinde de var.
IŞİD, Fransa’daki gibi Türkiye’de de terör eylemleri gerçekleştirdi. Suruç’da 32, Ankara’da 103 insanımızın ölümüne yol açtı.
IŞİD Ortadoğu’da yaşanan vekalet savaşlarının sonuçlarından sadece bir tanesi.
IŞİD, ASKERİ OPERASYONLARLA BİTER Mİ?
Batı ve son olarak Rusya, IŞİD’e karşı son dönemde pek çok hava operasyonu gerçekleştirdi. Örgüte ciddi zayiatlar da verdirildi ama IŞİD hala ayakta. Çünkü, tek başına silahlı mücadele bir terör örgütünü bitirmek için çare değil.
IŞİD’in minimize edilmesi ve zaman içinde ortadan kaldırılması ancak onu ortaya çıkaran beşeri şartların da ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Yani Irak ve Suriye’de Sunnilerin,ülke yönetimlerine katılmaları, eşit vatandaşlık haklarından yararlanmaları ve sistemden dışlanmamaları ortadan kaldırılmalıdır.
Bunlar sağlanmadan yapılacak askeri müdahalede başarılı olunsa bile zaman içinde aynı nedenleri siyasallaştıran başka yapı/lar, başka bir adla yeniden ortaya çıkabilir. Bunun için tek başına silahlı müdahale IŞİD’ın ortadan kaldırılmasına yetmez.
IŞİD YALNIZ DEĞİL
Bu bağlamda bir başka sorun da IŞİD’ın giderek küresel bir meşruiyet kazanmasıdır. IŞİD artık, bir zamanlar El Kaide’nin yaptığı gibi İslam adına Batı’ya meydan okuyan bir örgüt haline gelmiştir. Bu haliyle de pek çok İslam ülkesinde açık ya da gizli ideolojik destekçileri vardır.
IŞİD terör ve şiddet üzerinden Batı ile İslam adına muhatap olmak, onunla pazarlık yapmak istiyor. Bu yönüyle IŞİD kadar tehlikeli olan kullandıkları araçlar farklı olsa da IŞİD’le aynı ideolojik ve zihinsel ortaklığa sahip olanlardır. Bu ideolojik ve zihinsel aksın en tipik yansıması, Batı ve dünya ile ulus-devlet sistematiği içinde değil meşruiyetini ve gücünü İslam’dan aldığı, onu temsil etmeiddiasıdır.
AKP-IŞİD arasında var olan ideolojik ve zihinsel ortaklıkda budur. IŞİD’in terör ve şiddet ile Batı ve dünyaya karşı yaptığı “meydan okumayı” AKP iktidarı, Arap Baharı’ndan sonra mezhepsel ve sinsel bir siyasal meşruiyet üzerinden yapmaktadır.
EŞİT DEĞİL KARŞIR
“Dünya, 5’ten büyük”, “BM’de karar alma süreçleri değişmeli” gibi hem ahlaki hem de haklı teorik siyasal itirazların gerekçesi Arap Baharı’ndan sonra tüm meşruiyetini İslam’dan almaya başlaması bunun en iyi örneğidir.
Bu söylemleri, Batı ile siyasal ortaklık üzerinden değil İslam üzerinden Batı ile bir muhataplık ve eşitlik ilişkisi üzerinden seslendirmeyi tercih etti.
Bu açıdan AKP ile IŞİD aynı ideolojik ve zihinsel ortaklığa sahiptir. IŞİD’in terörle yaptığı meydan okumayı, AKP, içerde ve dışarda siyasal meşruiyet, plebisiter çoğunlukla ile yapmakta; muhalif gördüğünü öteki ve tehlikeli ilan ederek yok etmeye çalışmaktadır. Bu yönüyle AKP, soft IŞİD’dir.
Bu ideolojik akrabalık sadece silah yardımı iddialarında da değil, Suruç ve Ankara bombalamalarından sonra, alınmayan önlemlerden de gördük.
Türkiye’nin Batı’nın IŞİD’le olan koalisyondan uzun süre kaçmasının nedeni de bu ideolojik ve zihinsel akrabalıktır. IŞİD'e karşı Türkiye'nin katılmadığı bu koalisyonun yerel ortağı PYD ve Kürtler oldu.
AKP, IŞİD'i PYD'ye yani Kürtlere tercih etti.
PYD IŞİD’DEN DAHA TEHLİKELİYMİŞ
Hatırlatmakta yarar var, geçtiğimiz aylarda AKP’ye yakın gazetede PYD'nin IŞİD'dan daha tehlikeli olduğu manşetten verildi. Tek başına bu manşet bile, iktidar kanadının bir bütün olarak IŞİD'e yaklaşımının özetidir.
AKP başından bu yana IŞİD’e bizim davamızı sahiplenmiş 'iyi çocuklar' muamelesi yaptı. Doğrudan olmasa da dolaylı yoldan daima kollandı. IŞİD'in Ortadoğu'da daha tehlike haline gelmesinde en büyük pay bizatihi AKP'nin dış politikası ve IŞİD’i “öfekeli çocuklar” olarak gören politika yapıcılarıdır.
Erdoğan ve AKP, IŞİD'le olan ideolojik ortaklıklarının avantaj olduğunu varsaydılar. Hatta bu akrabalık sayesinden IŞİD'i kontrol edebileceğini de düşünüyorlar. Ama gördük ki, “iyi çocuklar” büyüdü, sadece Türkiye’yi değil dünyayı da tehdit eder hale geldi.
Paris katliamının İslam’la ilişkisi yok. Ama bu katliam, İslam’ı siyasetin aracı haline getirenlerin suçu ve sorumluluğu var.
MURAT AKSOY / HABERDAR
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018