Mustafa Karaalioğlu
Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimiyle ilgili verdiği iptal kararı hukuken izah edilemez. Ortadaki gerekçeyle seçimin iptaline karar vermek mümkün değildir. Böyle olduğu için, iptal kararı bırakın hukuki bir metin muamelesi görmeyi, kati surette saygı uyandırmıyor. Bundan dolayı olacak ki hukuken izah edilemeyen iptal kararının siyasi olarak savunulması, “karara saygı duymak lazım” gibi klişelerle yapılabiliyor. Bal bal demekle ağız tatlanmaz, saygı duyun demekle de saygı olmaz…
İptal kararının hukuken neden imkansız ve izah edilemez olduğunu tekrara gerek yoktur. Sayıları azalmış olsa da ülkenin muteber hukuk insanları meseleyi bütün taraflarıyla ortaya koymaktadırlar. Kelime oyunları yahut karanlık komplo imaları savunmaya yetmemektedir.
Gerçek şu ki iptal kararı, Türkiye demokrasi tarihinin en sansasyonel, tartışmalı ve yanlış işlemlerinden birisidir. Siyasi olarak büyük bir hatadır. 31 Mart gecesi verilerin kesildiği anda kaybedilen bir seçimi umutsuzca geri döndürme çabasının tatsız finalidir. İzlenen yanlış itiraz ve iptal yöntemleri nedeniyle, AK Parti 23 Haziran’da seçimi kazanacak olsa dahi vicdanlarda sorgulama bitmeyecektir. Kaybedecek olursa da Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanlığı hükümeti bitmek tükenmek bilmeyen bir tartışmanın merkezine oturacaktır. Türkiye’nin önündeki seçimsiz dönem fırsat olmaktan çıkıp eziyete dönüşecektir.
***
AK Parti tabanının çoğunluğunu da içeren muhafazakâr siyasi gelenek milli iradeye, yani sandığın üstünlüğüne sadık bir siyasal akımı temsil eder. Tek sermayesi ve asla geri adım atmayacağı siyasi duruşları millet iradesi olmuştur. Senelerce tek parti CHP’siyle sembolleşen jakoben ve dayatmacı otoriterizme itirazın temel dayanağı hep sandığa sadakat olmuştur.
Şimdi ise, onyıllardır bu ülkede sandık ve millet iradesi mücadelesi veren insanların omzuna hiç barışık olmadıkları ve kendilerini asla iyi hissetmeyecekleri ağır bir yük vurulmuştur. 23 Haziran’da sandığa çağrılıp belediye başkanlığını geri alması istenen insanların geleneği tam aksine haksızlıklara ve mağduriyete isyanla doludur. Bugün hiç alışık olmadıkları, içlerinden gelmeyen bir şeyi yapmaya zorlanıyorlar.
AK Parti’ye bu işi yapması için cesaret verenler, seçim iptal ettirmenin ve yeniden sandık kurup kazanmaya çalışmanın ne büyük bir hata olduğunu bilemezler. Bilseler de dert etmezler… Demokrasinin, millet iradesinin, sandığın, hakkın, hukukun; muhafazakâr, dindar, inanç sahibi insanlar için taşıdığı değerleri içselleştirmeyenler yaşanacak tahribatı da umursamazlar. Bu siyaset ve düşünce geleneğinden gelmeyenler, bu havayı teneffüs etmeyenlerle, bu hareketin kazanımlarının üstüne paraşütle inenler iptalin faturasını ödemeyecek olmanın rahatlığı içinde olabilirler.
Ne yazık ki onlar bir yolunu bulup kurtulurken yaptıkları ve yaptırdıkları bu hata, muhafazakâr-dindar geleneğin ve “dava”nın üzerinde bir gölge olarak uzayacaktır.
Bu iptal hiç iyi hatırlanmayacak bir hikaye olarak uzun seneler konuşulacaktır. Gün gelecek birisi, muhafazakâr-dindar siyasi geleneği bu ağır yükten kurtarmak için bizler adına af dileyip, özür dilemek zorunda kalacaktır.
Neresinden bakarsanız bakın, hangi hesaba vurursanız vurun; değmezdi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025