Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Devlet-Kürt sorunu ve PKK meselesinde yanıltıcı üçüncü argüman üstünde durmadan önce tartışmalarımızdaki metot meselesine değinmek istiyorum.
24 kasım tarihliZaman gazetesinde Etyen Mahçupyan “Kim demokrat kim steril” başlıkla yazısında son günlerdeki tartışmaya değinmiş. Konuyu gerçekten tartışıp zenginleştirmek açısından çok yararlı. “Asimetrik bir sorunun simetrik çözümünün olup olamayacağı” meselesi gerçekten de tartışmaya değer bir mesele. Bu konuyu gelecek yazımda da işleyeceğim.
Fakat önce bir yaklaşım tarzına itirazım var. Farlıklarımızı netleştirmek, daha da açmak için tartıştığımı yazdım, yani gri tonları ortaya çıkarmaya çalışmalıyız. Oysa Etyen genellemeler yaptığı için farklılıkların, nüansların görülmesi ve tartışılmasına katkı vermiyor.
Açayım.
“Bir taraf şöyle demekte: ‘‘Her türlü şiddete karşıyım’ diyenler aslında steril bir demokratlık yapıyorlar.’ Diğerlerinin görüşü ise şu: ‘‘Ben mağduru eleştirmem’ diyenler aslında steril bir demokratlık yapmakta’” demiş Etyen Mahçupyan.
Ben tartışmanın bu olduğunu düşünmüyorum, en azından bu genelleme beni içermiyor, yazdıklarımı tekrarlamaya gerek yok; bu bir; henüz tartışıyorken daha en başta kanatlar, taraflar görmek de yanlış, bu da iki.
Tartıştığım meseleyi bir kez daha özetleyeyim: Her tür şiddete karşı olma doğrusundan çıkarak “eşit mesafede durma” yaklaşımını yanlış buluyorum. Mağdur da eleştirilir bana göre, ama mağduru da eleştiriyorum derken istemeden de olsa zalimi, eşitsizliği gizlemeye yol açacağı için steril yaklaşımları sakıncalı buluyorum. Mağdurun yanlışlarını eleştirmek ama yanında olduğumuzu açık seçik gösterebilmeyi başarmamız gerek diyorum. Bu başarılamazsa mağdura yanlışları da gösterilemez, empati kurulamaz, zaten ince olan iplik kopar diyorum.O nedenle ahlâk ve etik farkına, vurgu yapmadan anlayanlar anlar diyerek değinip geçtim önceki yazılarımda.
Yanında olarak eleştiri ile karşısında olarak eleştiri arasındaki ince farka dikkat çekiyorum. Bu farkın içine giremezseniz bütün Çinlileri birbirinin aynısı, simetrisi sanabilirsiniz.
“Basit bir örnek vermek gerekirse, ‘PKK olmasaydı devlet Kürt sorununu görmeyecekti’ denmekte. Bunu sınama şansımız yok, çünkü belki PKK farklı bir strateji uygulasaydı da yine devlet bu noktaya gelebilirdi. Ama önermeyi doğru kabul edelim... Mesele şu ki, şiddet devletin bu sorunu ‘görmesini’ sağlasa da, ‘çözmesini’ sağlamaz. Bu nedenle de şiddetin devamı bir süre sonra çözümü olanaksız kıldığı ölçüde, devletin bu sorunu ‘görmüş’ olmasını da anlamsız kılabilir” ... “Oysa mağdur bir öznedir... Haksızlığa uğramış olması, onu kendi sorumluluğunun yükünü taşımaktan kurtarmaz” diyor Etyen Mahçupyan. Katılıyorum, kurtarmaz.
Ama sevgili Etyen biz neyiz, biz de özne değil miyiz?
Aydın olarak, seyirci değil de elini taşın altına koymak zorunda olduğunu bilen bir özne olarak her tür şiddete karşıyım diyerek tarafsız hakem durumunda kalmak da öznenin sorumluluğunu atlaması anlamını ima etmez mi?
Mağdurun şiddetini, devletin “çözümü gördüğü halde çözmesini engellediği” gerekçesiyle eleştirmek, mağduru çözümsüzlüğün bir tarafı olarak görmek doğru mu? Elbette o zaman iki tarafa da karşıyım diyebilirsiniz. Yani mağdurun şiddeti nedeniyle mi devlet sorunu gördüğü halde “çözmekten” geri duruyor? Kürtler tarih boyu her daim şiddet mi yaptılar ki sorun yüzyıldır çözülmüyor? Güzel, işte dikkat çekmeye gayret ettiğim tam da bu.
Şiddet “gerçeğine” bakarak “hakikati” atlamak
Mağdurun şiddetini ben de eleştiriyorum ama gerekçem a) şiddet yanlış olduğu için, b)kamuoyunda kendi mağduriyetlerinin görülmesine engel olduğu, devlete fırsat verdiği ve böylece çözüm şansını zayıflattığı için.
Bitirirken Etyen Mahçupyan’dan son cümle: “Diğer kanadın da söyledikleri tamamen yabana atılamaz belki, ama demokrat zihniyet içinden konuşmuyorlar(alt çizgiler bana ait –N.Y.) Genelleme pahasına, bu arkadaşların esas olarak ‘solcu’ olduklarını ve bütün demokratlık heveslerine karşın, son kertede hâlâ onları otoriter sulara çeken ideolojinin etkisinden kurtulmakta zorlandıklarını ileri sürmek pek yanlış olmaz sanırım.”
İşte bu olmadı. Liberalliğin sınırı solda mı bitiyor?
Solculuk-Stalincilik eleştirisini PKK olgusunu anlamayı engelleyen veya zorlaştıran argümanlardan ikincisi olarak nitelemiştim. İşte yine karşımızda. Üstelik benim kendi geçmişimizi eleştirirken temel aldığım “son kerte” indirgemeciliğini bir liberalde görüyorum. İndirgemecilik yalnız sola özgü bir metot yanlışı değil çünkü; solun da yakasını kaptırdığı hakikati gizleyen pozitivist düşünce yanlışıdır bu.
Ben steril solculuğu da steril demokratlığı da bir metot olarak eleştiriyorum ama kimsenin zihniyetini ölçmüyorum. Şu ya da bu görüşte olmak değil de sol olmak Etyen’e göre kategorik olarak demokrat zihniyette olmayı imkânsız kılıyor! Bu günahtan kurtuluş yok solculuğunuzu reddetmezseniz eğer!
Bu indirgemeci pozitivizmle bakan Batılılar da “İslâm’da demokrasi olamaz” demiyorlar mı?
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012