Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Önceki yazımda Ermeni sorunuyla bağlı olarak Mimar Talat Ulusoy’un bir makalesinden söz edeceğimi yazmıştım. Deyip duruyorum ya hep, yalan tarihin örtüsü bir kez yırtıldı mı gerçekler birbiri ardına sökün ediyor...
İşte bir tane daha; yıllardır bildiğimizi sandığımız bir tarihî şahsiyeti Talat Ulusoy’un kaleminden gerçek kimliğiyle tanıma şansını elde ediyoruz. Hasan Tahsin...
Hasan Tahsin 15 Mayıs 1919 günü Yunan askerlerine sıktığı kurşun ile ulusal kurtuluş mücadelesini başlatan ilk kurşunun sahibi olarak anılır. Bildiğimiz Hasan Tahsin budur ama bilmediğimiz Hasan Tahsin kimdir acaba?
Talat Ulusoy’un anlatımından öğrenelim hep birlikte. Yine yerimin sınırları nedeniyle ancak alıntılarla yetineceğim, ciddi bir belge araştırmasına dayanan bu makalenin tümünü “www. kuyerel.com”dan okumanızı öneririm.
Talat Ulusoy her gün anıtının önünden geçtiği Hasan Tahsin’ in hikâyesini bir gün merak eder, arşivlere dalar:
“Gazetedeki başyazılar onundur. Yazılarında “İT’in (İttihat Terakki) ciğeri”ni bilen biri olarak memlekete ettiği ve halen etmeye kalkıştığı kötülükleri hedef alır. O, bu gazeteyi çıkarasıya kadar, Enver-Talat çetesinin fikrine hizmet eden bir silahlı eylem adamıdır. Günümüz diline aktarılmış olarak, başyazılarındaki kimi satırlarından takip edelim (koyulaştırmalar bana ait): ‘Şimdi İttihat ve Terakki eski Genel Sekreteri Celal Bey (Bayar-tu), Manisa ve çevresinde dönüp dolaşıyor. Gazeteler kendisinden İttihat ve Terakki’nin genel sekreteri diye söz ediyorlar. Son İttihat kongresinde Talât, İttihat ve Terakki’nin paydos borusunu çalmamış mı idi? O halde şimdi taşra örgütlerinin eylemleri nasıl devam ediyor? İttihat ve Terakki ya var ya yok! Bunu anlamak istiyoruz. Varsa nasıl oluyor da memlekete bu kadar zulüm ve ihanette bulunan bir örgütün devamına izin veriliyor..’
‘... Rakiplerimiz emin olsunlar ki, her aracı kullanacak ve fakat İttihat ve Terakki Teşkilatı’nı, onun taraftarlarını yok etmeye çalışacağımız, memleketi yok olmaya sürükleyen, bütün âlemi zavallı İslamiyete, bahtı kara Türklüğe çaresiz Osmanlı tacına düşman eden uğursuz, katil, kan dökücü, sefil, zalim, hırsız, haydut... İttihat ve Terakki’nin bugün varlığından söz etmek, onun adına dil dökmek, onun içinde yer almış olmakla öğünmek, herhalde kendi kendinin idam kararını vermektir...’ (HB, 29 Mart 1919)
‘Yazık ki şimdiye kadar yedek subaylara Enver ve kumpanyası pek sert, pek kaba davranmıştı. Zekânın en büyük düşmanı, ilim ve marifetin, ilerlemenin yaman bir cahili olan Enver, yedek subayları mitralyöz ve top atışları altında kırdırma(k)tan büyük bir zevk duymuştu...’ (HB, 30 Aralık 1918)”
“ Lütfen dikkat” diyor Ulusoy:
“Milleti oldubittiye getirip sonu yenilgiyle biten bir savaşa sokan İttihatçı zihniyetin laik ve dindar takipçileri, bugün dahi Enver kumpanyasının sahtekârlığıyla girilen ve yenilgi ile biten bir savaşın içinden zafer çıkarma hokkabazlığından bir türlü vazgeçemiyorlar. Yedek subayları ve eratı ile 250 bin canın telef edildiği Çanakkale ve 90 bin canın telef edildiği Sarıkamış üzerinden ‘zafer’ edebiyatı yapmaya utanmıyorlar. Niçin?
Bu hokkabazlığı ‘milliyetçi hisler’ini tatmin için yapmıyorlar. Ermeni katliamının yüzüncü yıldönümüne hazırlık olarak milliyetçi paranoyayı azdırıyorlar, Hocalı örneğinde olduğu gibi. Ama ‘üzgünüm’, bu kez başaramayacaklar. Çünkü ‘Ermeni tehcir ve katliamının bir tanığı var!’ Bu tanık bir heykel. İzmir’in Konak Meydanı’na 1974 yılında dikilen bir heykel: Gazeteci Hasan Tahsin heykeli. Yukarıdaki bütün başyazı alıntıları ve aşağıdaki tanık ifadesi ‘Yunan’a ilk kurşunu atan’ kahramanın gazetesi Hukuk-u Beşer (İnsan Hakları)’den:
‘Anadolu’da Rumların ve Ermenilerin yok edilmesini emreden ve memleketlerini Almanların eline bırakan bu adamlar Abdülhamit siyasetinin hukuki varisidirler...’ (HB, 2 Aralık 1918)
Hasan Tahsin Ermeni milletin kökünü kurutanları çok iyi biliyordu ve o katillerle ilişkisini tamamıyla kesmişti. Yaşasaydı, gazetesindeki yazılardan ötürü ya ‘fail meçhul’e kurban gider, ya idam edilir, ya da ‘150’likler listesi’ne dâhil edilip ülke dışına sürülürdü. 9 Eylül’den sonra öldürülen, idam edilen, sürgün edilen İzmirli aydınlar gibi...
O güne kadar, yani 12 Mart Darbesi’nin ertesinde İzmir Atatürk’ten başka ikinci bir kahraman arayışına girdiğinde, İzmir basınında sert tartışmalar olmuştu. Sonunda Hasan Tahsin’i buldular. Bugün önünde hazırola geçtiği bu kahramana, eğer yaşasaydı yazdıklarından ötürü İttihat Terakki artıkları mutlaka‘hain’ derlerdi! Hasan Tahsin öldü ve kahraman oldu! Kaderin cilvesi dedikleri bu olsa gerek.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012