Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Son günlerin heyecanlı konuları dikkatleri Kürt meselesiyle bağlı konulardan bir süreliğine bile olsa uzaklaştırdı. Oysa tehlike işaretleri artıyor. Açlık grevleri ölüm sınırına vardı.
Son günlerin tartışmaları kuşkusuz çok önemli. 28 Şubat’ın asker kanadına dönük soruşturma ve gözaltılar sivil kanadın sorumluluğu sorununu da kaçınılmazlıkla gündeme getirdi, şimdi bu tartışılıyor. Tartışılması da gerek.
Tekrarda fayda var; asker ağırlıklı da olsa tahakküm ilişkileri sivil kesim içinde belirli bir rıza tesisi, yani gönüllü destek sağlayamadığı sürece başarılı olamaz. Burada kamuoyu için “kandırma”, “mobilize etme” faktörü devreye girse de sözkonusu olan demokrasi olunca kimse masum değildir. Kandırılmış olmayı tesbit etmek elbette yeni kandırılmalara karşı uyanıklığı davet edeceği için önemlidir ama bu durum hiç birimizi demokrasi etiği açısından sorumluluktan kurtaramaz.
Özellikle solun ve aydınların 28 Şubat’taki duruşlarını vicdanlarıyla baş başa kalarak yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. 12 Eylül süreci boyunca, İslami çevrelerden gelen birkaç istisna direniş dışında demokrasi için esas olarak sol direndi ve mücadele verdi. Buna rağmen verdiğimiz bu mücadelenin yetersizliğini, yanlış odaklanmalarını bugün eleştiriyoruz; ama 28 Şubat’ta, tümü değil ama solun geniş bir kesiminin militarizme karşı tutum alamayışı ve hatta dolaylı desteği 12 Eylül sürecinde solun vermiş olduğu bu mücadelenin kazanımlarını gölgelediği gibi bugün de bu çevrelerin dünkü yanlışlarını savunmaya devam ettiklerini görüyoruz. Solun bu zafiyeti, geleneksel yanlışlarına paralel 12 Eylül darbesinin sol üzerindeki ağır fizik ve moral tahribatıyla alakalıdır.
Hem solun hem demokrasinin geleceği açısından bu yüzleşmeleri cesaretle ve hakkını vererek yapmalıyız.
Darbeye adını veren meşhur 28 Şubat tarihli MGK’da, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yapılan değişiklikle tehdit önceliğinin bölücülük değil irtica olarak değiştirilmesi kimsenin aklını karıştırmamalıdır. Asker açısından son derece akıllıca bir taktik idi bu, bu taktik İslami çevrelerle Kürt hareketini ayrıştırma taktiğiydi ve başarılı da oldu. Çok önce işaret ettiğim gibi, PKK yönetim kademeleri de ve hatta Öcalan da askerin AK Parti’yi tasfiye edeceğine yakın zamana dek inandı (veya inandırıldı) ve stratejilerini “anti-AKP” üstüne oturttular. Oysa, MGK kararına rağmen faili meçhullerin en yoğun biçimde bu tarihlerde yaşandığını unutmamak gerek. Devamında Bayrak ve Cumhuriyet mitinglerinde anti-Kürt, anti-PKK propagandasının yükseltildiğini de...
Kısacası 28 Şubat süreci çok yönlü ve iyi hazırlanmış bir operasyondu. Bu operasyon planının “bin yıl” süremeyip başarısızlığa uğraması ise 12 Eylül’den ders çıkaranların, sivil demokrasiyi koruma kararlılığı ve 27 Nisan muhtırasına direnmeleriyle mümkün olabildi.
12 Eylül, 28 Şubat üstüne yargı/hukuk yoluyla başlayan yüzleşme sürecinin sivil otoriteyi daha da güçlendirdiğine kuşku yok. Avrupa basını da meseleye böyle bakıp gelişmeleri ilgiyle izliyor. Sivil otoritenin temelleri sağlam bir hukuk düzeni üzerine oturması ise henüz gerçekleşebilmiş değil. Bu durum iki yönlü bir tehlike yaratıyor. Birincisi sivil otoritenin mevcut anti-demokratik hukuka dayanarak çoğunluk otoritarizmine kayması ve ikincisi başka biçimler altında olsa bile askerî otoritenin yeniden mevzi kazanıp sivil otoriteyi zayıflatması.
Her iki tehlikeli yönelişe yol açacak faktör ise açık ki Kürt meselesidir. Kürt meselesindegüvenlikçi çözümlerin öne çıkması ve bu yolun esas politika olarak kabulü kaçınılmaz olarak askerî otoritenin yeniden sivrilmesini getirecektir. Bu durum ya askerî otorite ile sivil otoritenin yeniden bütünleşmesi biçimini alacak ve doğacak “otoritarizm” demokrasiyi tehdit edecek ya da askerî otoritenin sivil otorite aleyhine gelişmesine yol açacaktır.
Her an kötü haber gelebilir...
Son günlerin heyecanlı gündemi Kürt meselesinde içine girilen momenti unutturuyor. Oysa kaygı verici işaretler var. Öcalan üstündeki tecridin kaldırılması talebi ve KCK operasyonlarını protesto için cezaevlerinde ve dışında, Strasbourg’da başlayan açlık grevleri sağlık açısından tehlike sınırını çoktan aştı, 45 günü buldu ve ölüm sınırına dayandı. Umarız olmaz ama her yeni gün kötü bir haberle karşılaşabiliriz. Her an bir can yitebilir.
PKK eylemleri için kritik zamana, bahara girildi. KCK operasyonlarına yanıt için sert eylemler gündeme gelebilir. Açlık grevlerinde ölümler olursa bu durum ortamı vahim derecede gerecektir. Toplanacak Kürt Konferansı’nda, eğer doğruysa PKK’ye silah bıraktırılacağı ihtimali üstüne yapılan hesaplar da bozulabilir.
Açlık grevlerini sonlandırabilmek için mutlaka acilen hareket geçilmelidir. Bu ise ancak Öcalan üstündeki tecridin kaldırılmasıyla mümkün olabilir.
Vakit az...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012