Nermin ALPAY
Bir yıl daha geçti. Gözlerimi kapatıp, “geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıla damgasını vuran neydi?” diye hatırlamaya çalıştığımda aklıma gelen olayları sizlerle paylaşmak istiyorum:
Dünyada bir “Arap Baharı” yaşandı. Tunus, Cezayir, Mısır, Libya, Bahreyn, Ürdün ve Yemen'de halklar meydanlara dökülerek iktidarları salladı. Arap Yarımadasında, Kuzey Afrika’da yaygınlaşan bu halk hareketlerine diktatörlerin kanlı müdahalesi, “demokrasi havarisi” Amerika’yı ve Avrupa’yı harekete geçirdi. Petrol aşkı, (pardon, demokrasi aşkı demeliyim,) nedeniyle, halkların haklı mücadelesine sonsuz desteklerini esirgemediler.
Ama; beni en çok Amerika’nın kalbi Newyork’ da, Borsanın ve paranın merkezinde; Wall Street’de başlayan eylemler heyecanlandırdı. Sosyal medyadan ( facebook, twitter vs..) haberleşen binlerce kişi, bir anda
Wall Street’i işgal ettiler. Eylem dalga dalga Amerika’nın birçok eyaletine yayıldı. Avrupa’ya sıçraması gecikmedi. Londra’da, Kopenhag’ta binlerce kişi, kapitalizmin açgözlülüğüne karşı yürüdü. Yönetenler ve halk arasında açılan derin uçuruma karşı; Ceo’lar,( şirket yöneticileri) milyar dolarlık yaşamlarını sürdürürken, kendilerine dayatılan kemer sıkma politikalarına karşı, farklı ülkelerde halkların bir araya gelmesi, birleşen sermayeye karşı sosyal ağlarda örgütlenmesi, 2011 yılının en önemli olayıdır. Çünkü; geleceği bu başkaldırmalar şekillendirecek.
Türkiye’ye gelince;Bizler halimizden o kadar memnunuz ki, ne Tahrir, ne Wall Street… “bir elimizde ayna, bir elimizde cımbız…”
Türkiye, hareketli bir yıl yaşadı. Önce “Yetmez ama Evet” anayasasını oyladı, sonra da Milletvekillerini seçti. Ve o milletvekillerinin yaptıkları ilk önemli iş, kendi maaşlarına ve gelecekteki emekliliklerine zam yapmak oldu. Emekliler de ilaç başına 3TL. ödeyerek onlara katkıda bulunacaklar.
Daha ne olsun. Memnunuz halimizden.
Hukuktaki adaletsizliklere gelince; Böyle devam ederse, tutuklanan gazeteci sayısı 12 Eylül’ü aratmayacak. Fransızları “düşünceye ceza kesiyorlar” diye eleştiriyoruz ama biz bunu hep yapıyoruz.
Yıllardır topla tüfekle çözemediğimiz “Kürt Sorununu” yine “dededen kalma yöntemle” çözmeye çalışıyoruz. 2009 yılında “Kürt Açılımı” ile gelen barış umudu da 2011 yılında yok oldu. Atalarımız bir şey yapmadı ama “Dersim’de binlerce insanı katledenler kimlerdi? Yapılan tek iyi şey Başbakan’ın Dersim halkından özür dilemesiydi. Öyleyse neden Enver ve Talat Paşaların sorumlu olduğu katliamı 1915 olaylarını üstleniyoruz? Onların utancını bugüne taşıyarak, gelecek kuşakları bu utançla yaşamaya mahkum ediyoruz. Özür dilemeye başlamışken artık gerçekten temiz bir sayfa açmanın zamanı gelmedi mi?
Akçakoca,tüm bunlardan uzak, tam bir sahil kasabası formatında; kendi iç heyecanlarına dönük bir yıl geçirdi.
Akçakoca Kent konseyi kuruldu. Ve nerdeyse bütün yıl kent konseyi ile hasbıhal olduk. Kent gönüllüleri bir araya gelerek, kentin sorunlarını konuşmaya çalıştık. Yeni yıla girerken açılışı yapılan Özkök Kültür Evi’nde sergiler, söyleşiler yapıldı. Yalnız kış aylarında ısıtma yeterli olmadığı için mekan verimli olarak kullanılamadı. 2012 yılında ısıtılmasını, gündüzleri
Kitap okuma seansları düzenlenmesini umuyor ve diliyorum.
Kent Konseyi’nin düzenlediği Kültür sanat şenliği yeterli desteği alabilseydi, Akçakoca’nın geleceğinde önemli bir yer tutabilirdi.
Çünkü yapılmak istenen fikir çok güzeldi; tüm köyleri içine alan, tamamen yerel, özgün bir geleneksel festival olmaya aday olabilirdi. Bence hala umut var.
Kent Konseyi’nin ve hayvan severlerin çabalarıyla Akçakoca Geçici hayvan barınağı yapıldı. Ama sorunları bir türlü bitmedi. Yeterli çalışan tahsis edilemediği için yazın hayvanlar sıcaktan, kışın da soğuktan perişan oldular. Yazın, Yüce Konfeksiyon güneşlik, kışın da, Yeşim Albayrak hanım rüzgarı kesecek branda yapılması için hayvanseverlere destek verdiler. Hayvan dostları sorunları dile getirmekten, Belediye Başkan’ı sorunları dinlemekten bıktı, usandı. Hayvan dostları, Haytap- Dohayko temsilcisi, 2012 yılında barınağın üstünün kapatılmasını, kısırlaştırma yapılmasını ve yeterli çalışan tahsis edilmesini umut ediyorlar ve ellerinden geleni yapıyorlar. Ben şahsen, sağlıklı olarak orada tutulan hayvanları görmek bile istemiyorum. Onları öyle çaresiz görünce, insanlığımdan utanıyorum.
Akçakoca’da beni üzen en önemli olay ise; neredeyse asırlık çınar ağaçlarının kesilmesiydi. Bu üzüntümü dile getirdiğim için Belediye Başkanı Fikret Albayrak’ı o kadar çok kızdırmış olmalıyım ki, olumlu olarak yazdıklarımı da yok sayarak beni muhalif ilan etti.
Yazılarımı özgür bir biçimde yazabildiğim Yerel Haber Gazetesi aracılığıyla
Akçakoca’nın birçok sorununu dile getirme şansımız oldu. Habercilikte objektif olmaya çalıştık. Çevre sorunlarından, hayvan haklarına kadar
Birçok konuda kamuoyunu bilgilendirdik. Kent konseyini en çok biz eleştirsek de, yine kent konseyinin yaptığı tüm işleri halka biz duyurduk. Çuhalı Plajındaki sorunların giderilmesi için plajın belediyeye verilmesi gerektiğini yine biz yazdık. Sarıyayla su havzasında kesilen ağaçların sularımızı bulandıracağını, kesimin durdurulması gerektiğini manşete taşıyarak, kamuoyunu, belediyeyi ilk biz uyardık. Cevabını ise aylar sonra aldık. Ve bu gecikmenin bedelini, her yağmur yağdığında çamurlanan sularla ödüyoruz.
Ve tüm bunların dışında; aramıza katılan yeni insanlar, bebekler oldu. Aramızdan ayrılanlar oldu. Gelenlere sevindik, gidenlere üzüldük.
Geçen bir yılın ardından hayatta en önemli şeyin “YAŞAMAK” olduğunu düşünüyorum. Barış içinde; tüm canlılarla uyum içinde yaşamak.
Hayat değerli bir armağandır. Kendinizi sevin ve her canlının en az kendiniz kadar can taşıdığını unutmayın. YENİ YILDA GÖNÜLLERİNİZ SEVGİ VE HOŞGÖRÜYLE DOLSUN.
Nermin Alpay
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2019
23.03.2017
18.07.2016
4.09.2014
28.07.2014
23.06.2014
6.04.2014
2.04.2014
6.03.2014