Nermin ALPAY
MERHAMET DUYGUSU YOK OLUNCA, ZALİMLERİN DAVULLARI ÇALMAYA BAŞLAR.
İnsanın yüreğinde ne kadar sevgi, ne kadar şefkat varsa o kadar insanlaşır.
İnsanlık tarihi boyunca, insan, yaşayan en acımasız canlı olmuş, güç, iktidar ve para için kendi soyundan gelen nice insanı katletmiştir. Bu yüzden insanlık tarihi biraz da savaşlarla, katliamlarla dolu bir tarihtir.
Gücü, iktidarı ve parayı ellerinde tutanlar, iktidarlarını sürdürebilmek için
Yoksullardan ordular kurarlar ve ölmeyecek kadar besleyerek, onları kendileri gibi
yoksul olanlara karşı kullanırlar. Bunu yaparken, medyadan güç alarak insanları yalnızlaştırırlar ve “ her koyun kendi bacağından asılır” derler. İnsanlara, paraya ve güce tapmayı öğretirler. Gücü eleştiren biri çıktığında, en başta yakınları olmak üzere ( sözde korumak için) koro halinde “ Sivrilme, göze batma, herkesi karşına alma” demeye başlarlar. Bu “HERKES” diye bahsi geçenin aslında ahali ile alakası yoktur. Bahsedilen “HERKES” iktidardır. Eğer küçük bir kasabada yaşıyorsan bu “HERKES” kasabanın gelir düzeyi yüksek insanıdır, kendi elleriyle seçtiği politikacısıdır, bürokratıdır. Kasabalarda büyük şehirlerden farklı olarak “HERKES” olma durumu; gelir düzeyi birçok insanla eşitlense de babadan oğula geçer. Bu nedenle kasabalının geneli onları sevmese de karşı çıkmayı, eleştirmeyi göze alamaz.
Kasabada kent kültürünün oluşması ve “gizli ağalık” durumunun değişmesi için
Yerli halkın dış dünya ile temas kurması veya daha çok göç alması gerekir.
Sözün kısası; Yaşadığımız kasabada, ikiyüzlülük, riyakarlık giderek artmış, insanlar, birbirini çekemez olmuştur. Yoksulluk artarken, içe dönük ve yalnızlaştırılmış insanlar, var olan durumlarıyla yüzleşmemek için adeta, bütün enerjilerini duyarsız kalabilmek için harcamaktadırlar. Akçakocalı ile birebir konuştuğunuzda en sık duyduğunuz sözcük “ Akçakocalı adam olmaz, yeniliğe, öğrenmeye kapalıdır” benzeri cümlelerdir. Bu, bir gerçeklikten çok, insanların ne kadar umutsuzluğa kapıldıklarını ifade etmektedir. Bir başka içler acısı durumda, Küçücük ilçede “öteki çarşı” “çuhalı çarşısı” ayırımıdır. Bu iki çarşı, anlamsız ve akıl dışı bir şekilde birbirini sevmez ve ötekileştirerek bakar. Böyle bir coğrafyada var olan zenginlikleri paylaşmak yerine düşmanlıkları öne çıkarmak kime ne kazandırıyor? Bu yüzden öncelikle “Öteki çarşı, çuhalıyı sevmez, Düzce Akçakoca’yı sevmez, Akçakoca hiçbirini sevmez” anlayışından kurtulmak ve Yunus Emre’nin ünlü deyişiyle “ Ben insanı severim/ yaradan da ötürü” anlayışını kabul etmek gerekiyor.
Çünkü; sevgi ve hoşgörüsüzlük yaygınlaştıkça, kötüler ve zalimler kendi alanlarını genişletmeye devam ediyorlar. İyiyi susturup, kötüye, zalime alkış tuttukça, daha bir dibe batıyor, insanlığımızdan çıkıyoruz. Lütfen, birazcık samimi olun, kendinizi kandırmayın. Hergün yüzyüze baktığınız insanlardan, hangisi, zalim, hangisi bencil, hangisi cimri, hangisi yalancı, bilmiyor musunuz? Başkasının dediğine bakarak değil, gerçekten kendi gözlemlerinizle, iftira ve yalandan arınmış düşüncelerinize kulak verdiğinizde doğru davranışın ne olduğunu kolayca hissedebilirsiniz. Her insanın içinde iyi ve kötü yan yana yaşar. İçimizdeki kötülüğü dışarı çıkarmak çok kolay, iyiliği yaşatmaksa zordur. Ama kötülüğün, fesatlığın egemenliğiyle bir arada nasıl yaşayabileceğiz?
Biliyorum ki, çoğunuz bu durumdan hoşnut değilsiniz, kendinizi güvenilmez bir arenada yalnız hissediyorsunuz. İyi insanlara destek olmaya bile çekindiğiniz oluyor. Bu yüzden; İyi insanların “aman şimdi sivrilmeyelim” korkusuyla daha bir yıldıklarına, sessiz kaldıklarına tanık oluyoruz. İyi insanlar, ünlü üç maymun figüründeki gibi “GÖRMEDİM-İŞİTMEDİM-KONUŞMADIM” rollerini üstlenince, zalimlerin ağzından çıkan tek bir sözcük bile davul sesi gibi çınlıyor kulaklarımızda…
İnsan olmak için önce şiddete sessiz kalmayacaksın !
Dayakla ne insan ne de hayvan terbiye olmamıştır. Sadece dayak atanı insanlıktan çıkarmıştır, o kadar. Söz söylemekten aciz olan insanlar ve ZALİMLER
Şiddete başvurur. Şiddete başvuranı dışlamazsak, cezalandırmazsak bizler de suça ortak olmuş sayılırız. Çünkü biz İNSANIZ, MAYMUN DEĞİLİZ.
Nedeni ne olursa olsun; karısına, çocuğuna, öğrencisine dayak atanları anlamak mümkün değil. Sevgi ve şefkatin insanları değiştirme gücünün, dayaktan daha fazla olduğunu bir anlayabilseydik…
Vur beline bastonu !
“Bir ayağım çukurda” derdi ananem… Merhametliydi… Kimseyi kapıdan çevirmezdi… Bahçesinde kediler, köpekler gezinirdi… Ama şimdi bakıyorum da bazı yaşlı kadınlar nerede bir kedi, köpek görseler ellerindeki bastonu hayvanların
beline indiriyorlar. O zaman nerde bizim o eski merhametli yaşlılarımız, nerde bu süpürgesi eksik yaşlı “kocakarılar” diye geçiyor içimden.
Yoksa önce yaşlı nineler mi cadıya dönüştü de Akçakoca halkı zalimlere teslim oldu? Oysa Cuma günleri tıklım, tıklım dolu camilerin önü. Merhameti olmayanların Allah’tan merhamet istemeye yüzleri var mı ki.
O zalimler, dünyanın sadece kendilerine mi bahşedildiğini sanırlar…
Sevgili komşumuz Saime Teyze, senin cömert ve merhametli yüreğine sahip kaç
yaşlı kaldı Akçakoca’da?...Kalanların mübarek ellerinden öpmek isterdim…
Bu dünyadan göçerken torbalarımızda; ister insana karşı yapılsın, ister hayvana karşı, yaptığımız kötülükler ve iyilikler olacak…
Nermin Alpay
http://akcakocadasorf.blogspot.com
http://akcakocahayvandostlari.blogspot.com
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2019
23.03.2017
18.07.2016
4.09.2014
28.07.2014
23.06.2014
6.04.2014
2.04.2014
6.03.2014