Orhan Kemal CENGİZ
Seçime ne kadar adaletsiz koşullarda gittiğimizi düşününce hep aynı örnek canlanıyor gözlerimin önünde…
Gladyatör filmini hatırlıyor musunuz?
Maximus’la imparatorun düello yaptığı o son sahneyi?
Arenadan izleyenler için son derece adil bir kavgadır gördükleri.
İmparator büyük bir cesaret ve asalet göstererek, bir köle olan gladyatörle eşit şartlarda kılıç sallamayı kabul etmiştir.
Halbuki, Maximus arenanın altında aç ve susuz bekletilmiş, yukarı çıkarılmadan önce imparator tarafından bıçaklanmış, yara izi görünmesin diye dikkatli bir şekilde giydirilmiştir.
Akciğerine kadar saplanan bıçağa ve sürekli kan kaybetmesine rağmen Maximus imparatoru öldürmeyi başarır; ama kendisi de bu son mücadelesinin ardından düşüp ölür.
Türkiye’de her kim rejim karşısında bir seçime giriyorsa işte böyle dezavantajlı bir şekilde giriyor.
Görünüşte serbest ve adil bir yarış var.
Ama şartlar hiçbir şekilde adil değil. İktidar sonsuz ekonomik kaynaklardan, devasa bir medya imparatorluğundan, emrindeki bütün devlet bürokrasisinin gücünden yararlanıp, bir de üstüne, montaj kaset kullanmak dahil hiçbir bir propaganda sınırı tanımazken karşısındaki muhalefetin adayı, çıkacak televizyonu zar zor buluyor, ilanlarını bile astıramıyor.
Arenaya yorulmuş, bıçaklanmış olarak çıkıyor.
Koşulların böyle olacağını üç aşağı beş yukarı bildiğimiz için de 2001 ve 2002 yılları arasında yazdığım pek çok yazıda (https://twitter.com/orkece/status/1658079389169471489?t=587MUEaovowDAQbQn3pn-A&s=19) “Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa kazanacağı” yönündeki argümanların yanlış olduğunu; muhalefetin en güçlü adayla bu seçime girmesi gerektiğini söylemiştim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun süreci yönetmesi ama aday olmaması gerektiğini yazmıştım.
Bu koşullarda bu seçimi ancak bir Maximus kazanabilirdi.
Ancak, en güçlü aday, bu kadar adil olmaktan uzak bir seçimde, bütün kan kayıplarına rağmen, ağır yaralı olarak bile olsa seçim zaferini getirebilirdi.
Şu anda elde ettiğimiz sonuç da kötünün en iyisidir.
Kılıçdaroğlu’nun elde ettiği başarıyı küçümsemek de mümkün değil.
Seçimden önce attığım bir tweet mesajında, mealen kazanmanın çok iyi olacağını ama kaybedilse bile aradaki fark ne kadar az olursa otoriter rejimin o kadar frenlenebileceğini söylemiştim.
İşte şimdi öyle bir durumdayız: Yine rejim kazandı, ama karşısında çok güçlü ve diri bir muhalefet var. Üstelik şunun şurasında bir yıldan kısa bir zaman zarfından tekrar seçime gideceğiz.
İşte bu güç ve irilik, rejim için en büyük rahatsızlık kaynağı. O yüzden şu anda sureti haktan görünen yandaş kalemlerin Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini söylediklerine tanık oluyoruz.
Kılıçdaroğlu istifa etmeli. CHP iç iktidar savaşlarıyla yorgun düşmeli. Şu andaki muhalefet bloku un ufak olup kolay lokmalara dönüşmeli…
İstanbul’a kayyum atanmaya çalışıldığında ne yapacaklar? Ekrem İmamoğlu’nun hukuk yoluyla siyasetin dışına itilmesi için son adımlar atıldığında tutumları ne olacak?
Bunların olmasını istiyorlar…
Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti umudunu koruyabilmesi için bunların tam tersinin olması gerekiyor.
Kılıçdaroğlu CHP’nin ve millet ittifakının lideri olmaya devam etmelidir.
Seçimden önce bu kadar parçalı bir muhalefeti bir arada tutmak yönünde gösterdiği büyük başarıyı bundan sonra da gösterebilmelidir.
Kılıçdaroğlu’nun ve bütün muhalefetin önünde çok çetin sınavlar duruyor.
İstanbul’a kayyum atanmaya çalışıldığında ne yapacaklar?
Ekrem İmamoğlu’nun hukuk yoluyla siyasetin dışına itilmesi için son adımlar atıldığında tutumları ne olacak?
Muhalefet, demokrasiyi ve hukuku savunmak için, asla ötesine geçilemeyecek kırmızı çizgiler çekecek mi? Bunları güçlü bir şekilde savunacak mı?
Ne Muhalefet ne de Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti.
Bu kadar adaletsiz bir yarışta elde edilen başarı hiçbir şekilde küçümsenemez.
Ve muhalefetin asıl sınavı da şimdi başlıyor.
İktidarın bir hızlanıp bir yavaşlayan, ama sürekli daha fazlasını almak için test edecek hamleleri karşısında, yanlarında duranları, ellerinde, avuçlarındakini vermemek için direnecekler mi, yoksa yılgınlığa kapılıp teslim mi olacaklar?
Türkiye demokrasisinin kaderini belirleyecek olan budur.
İktidar küçük bir farkla kazandı. Ama ülkenin yarısının da oyunu alamadı.
Bu saatten sonra hangi yarıya odaklanırsak elimizde de o kalacak!
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020