Osman CAN
Hukuk politikasının konusu olan kurumlar, bu politikanın ne olması gerektiği konusunda karar veremezler.
Bu satırları yazdıran husus Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın Yargıtay ve Danıştay’ın yapısında değişikliğe yol açacak olan yasa çalışmaları üzerine yaptığı açıklamalardır.
Malumunuz Meclis’te şu sıralar görüşülen bir kanun teklifi Yargıtay ve Danıştay’ın daire ve üye sayısının artırılmasını öngörüyor. Ayrıca adli yıl açılış törenlerinin yapılmasını sağlayan kural da yürürlükten kaldırılıyor.
Adli yıl açılış konuşmalarının tarihçesini ve hangi ideolojik-siyasal işlevleri yerine getirdiğini bu köşede tamamlanmamış bir dizi tefrika etmiştim. Böyle olmakla birlikte bu törenlerin kaldırılıp kaldırılmaması konusunda kesin bir fikre sahip değilim. Bir gelenek olarak devam edebilir de. Lakin bu geleneğe hukuk politikası alanında ideolojik bir tutum içinde sahip çıkılmasının herhangi bir meşruiyetinin olmadığı açık.
Yeniden Yargıtay Başkanı’nın kamuoyuyla paylaştığı tepkisine dönelim.
Bu yılki, krizlere de yol açan, adli yıl açılış konuşmasında, Yargıda ve özellikle Yargıtay’da ayyuka çıkmış totaliter siyaset felsefesine sahip mesiyanik bir yapının işgaline tek kelime ile değinmezken, tek sorunun siyasetin yargısal alana yönelik tutumu olduğunda ısrarcı olmuştu.
Bugün yaptığı açıklamanın da aynı gerçeklik sorununu yaşadığını söylemek gerekir.
Yargıtay Başkanı’nın kendince sorunsallaştırdığı bir kaç başlığa bakalım.
“Teklifin öncesinde veya hazırlanması sırasında kurumsal ihtiyaçlar ve talepler sorulmadığı gibi, istişare arayışına da girilmemiştir.”
İlk olarak Yargıtay kurum olarak hukuk politikasının konusudur. Bir hukuk kurumudur. Hukuku yaratan irade, anayasal çerçeve dışına taşmamak şartıyla kurumlar üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir. Kurumların ve kuralların ne ve nasıl olması gerektiğine kurumlar değil, bunları yaratanlar, yani yasakoyucu karar verir. Hukuk politikası kurumlara ait bir alan değil, topluma ve onun demokratik temsilcilerine aittir. Bu gerçeği kurum temsilcilerinin artık idrak etmesi gerekir.
İkinci olarak, bizatihi yargıya ilişkin sorunun kaynağı olan kurumlar veya kurumsal iradeler ile bu sorunları ortadan kaldırma düşüncesinde olan yasa koyucunun istişare ve müzakere etmesi gerçekçi değildir. Yediden yetmiş yediye kadar tüm Türkiye’nin konuştuğu bir sorunu yok sayan ve sorunu derinleştiren bir Yargıtay Başkanlığı’nın bu konuda muhatap alınmaması yadırganmamalı.
Üçüncü olarak da buradaki sorunun “objektif” kurumsal ihtiyaçlar veya iş yükü ile ilgili olmadığını konuşmaya gerek yok herhalde.
Sorunun kaynakları, sorunu çözme iradesini, yargı kültürü, hukuk devleti vs etiketlerle suçlarken, bunun ciddiye alınmayacağını da hesap etmeli.
“Yargıtay’ın organizasyon yönünden bağımsızlığı korunmalı” ifadesi de ayrı bir sorun. Bunu batı demokrasilerinde bir yerde konuşmamasını salık vermek gerekir. Yasa ile üretilen bir kurumun, yasa iradesinden bağımsız bir kurumsal bağımsızlığından söz etmek, yasa ve hukuk dışı kalma eğilimine işaret eder. Biz bunu vesayet döneminde gördük. 2014’te bunu yeniden duymak, oldukça tuhaf. Anayasa’nın 154. Maddesi’ni bu tuhaflığın manivelası haline getirmek isabetli değil. Darbe Anayasası dahi bunu demez.
Yargı ve hukuk adına genel geçer doğruları savunmak bir erdem, ama bunu hukuka ve tarafsız yargılama idealine en büyük zararı veren anlayış ve yapılanmaları korumak için kalkan olarak kullanmak çok sorunlu.
Elbette bu eleştiriler, yasanın bir bütün olarak ideali yansıtmadığı, bir anomaliyi ortadan kaldırmayı amaçlayan palyatif bir tedbir mahiyetinde olduğunu inkar anlamına gelmez. Demokrasisini inşa etmiş bir Türkiye’de kabul edilebilecek mahiyette yasama faaliyeti olarak düşünülemez. Lakin bu tür palyatif tedbirlerin alınmasına yol açanların, bu yasama faaliyetinden şikayet etmelerini de ciddiye almak mümkün değildir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- HDP iddianamesi: Kapatma çok zayıf ihtimal
24.03.2021 - Mesele Rektörlük Seçimi Değil: Kaybediyoruz, Hepimiz!
9.01.2021 - Affet, Sevgili Adalet Ağaoğlu!
20.07.2020 - Avukatlık Kanunu Değişiklik Teklifi
12.07.2020 - Almanya Anayasa Mahkemesi Kararı: Hükümet, kamu imkanlarını kullanırken tarafsız davranmalı!
23.06.2020 - Berberoğlu, Güven ve Farisoğulları için çıkış yolu var mı?
20.06.2020 - TBMM’nin Tükenişi-Berberoğlu Vakası
20.06.2020 - 31 Mart Seçimleri: Sorunun yapısal temelleri
24.04.2019 - Anayasal düzenin temel tercihlerine dokunulmuyor
18.01.2017 - Sokak ve demokrasi
1.02.2015
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
slm, yorum neden bekler? vakitsizlik heralde.