Oya BAYDAR
Ülkenin yarısından fazlası, 24 Haziran seçimlerine giderken uçurumdan önceki son çıkışa yaklaştığımızın bilincinde. Yol işaret levhasının üzerindeki uyarı yazısını okuyabiliyoruz: “Uçurumdan önceki son çıkış.” Altında daha küçük harflerle yazılmış bir başka yazı daha var: “HDP’ye gider”
Erdoğan iktidarının ülkeyi sürüklediği uçuruma yuvarlanmak istemesek de; kimilerimiz bilinçaltımıza yerleşmiş Türk milliyetçiliği aymazlığıyla, kimilerimiz iktidar koalisyonunun yıllardır sürdürdüğü Kürt hareketini şeytanlaştırma ve halkı terör umacısıyla korkutma siyasetinin etkisiyle, levhanın altındaki yazıyı okumuyor, okusak da görmezden geliyor, gösterdiği yöne kuşkuyla yaklaşıyoruz.
HDP barajı aşıp Meclis’e giremezse…
Hesap son derece basit. İttifaklara dahil partiler, yüzde 0,5 oy alsalar dahi, yüzde 10 barajını aşmış sayılıp Meclis’te temsil hakkını kazanırlarken, ittifak dışı kalan ya da bırakılan partiler (24 Haziran seçimlerinde HDP, Hüda-Par, Vatan Partisi) yüzde 9,9 oy alsalar, 60-70 milletvekili çıkarabilecek güce ulaşsalar bile Meclis dışı kalıyor, tek bir milletvekilliği bile alamıyorlar. Dahası var: kazandıkları milletvekillikleri o ilde HDP’den sonra en çok oy alan partiye gidiyor.
HDP’nin adeta rakipsiz olduğu Güneydoğu bölgesinde, parti barajı geçtiğinde alacağı 60’dan fazla milletvekili, barajı geçemezse bölgedeki ikinci parti konumundaki AKP’ye gidecek. AKP-MHP iktidar koalisyonunun HDP’nin yolunu her türlü baskı, engel, saldırı, seçim katakullisi ile kesmeye çalışmasının nedeni de bu. HDP’nin 60-70 kadar milletvekili AKP’ye aktarılırsa iktidar Meclis çoğunluğunu alacak, rejimin otoriterlikten diktatörlüğe evrilmesi kolaylaşacak.
Hesap böylesine haksız, adaletsiz, ahlâksız ama bir o kadar da gerçek. Bunun farkında olan bir kısım seçmen, Millet İttifakı’na dahil başka partileri destekleseler de, Parlamento seçimlerinde oylarını HDP’ye verecekler. Çevremde (ki hiç de dar ve homojen değildir) böyle yapacağını ifade edenlerin sayısı günden güne artıyor. Son derece akıllı bir hesapla, bağcı dövmek yerine üzüm yemeği tercih ederek, desteklediğim parti bir iki milletvekili kaybedebilir ama 60-70 milletvekilliği AKP’ye hediye edilmemiş olur, diye düşünüyorlar.
Mesele sadece HDP’nin barajı geçmesi değil
Bu son derece önemli, ama benim açımdan mesele sadece HDP’nin barajı geçmesini sağlamak değil. Türkiye’nin en önemli birkaç sorunundan biri, hatta belki diğer sorunları tetikleyen birincisi olan Kürt sorununun çözümü, bugün için HDP’nin güçlenmesinden, Parlamento’da yerini almasından, konunun muhatabı, çözümün itici gücü olmasından geçiyor.
Kürt sorununun; kendi Kürtlerimize eşit ve özgür yurttaşlık güveni vermeden, onların kendilerini bu toprakların sahibi, eşit yurttaşları olarak görebilecekleri ortamı yaratmadan, bunun anayasal güvencelerini sağlamadan çözülemeyeceğini; bu sorun barışçı şekilde çözülmedikçe de Türkiye’nin gerçekten demokratikleşemeyeceğini anlamadıkça çözümsüzlük bataklığında debelenip duracağız ve son çıkışı kaçırıp uçuruma yuvarlanacağız.
Millet İttifakı partileri tek adam rejimine ve o tek adama “hayır”da birleşirken, yarın iktidarda veya muhalefette temel “evet”lerde birleşemezlerse Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın tuzağına ve kucağına düşerler. En temel evet’lerin başında, ifade ettikleri gibi demokrasi varsa eğer, demokrasinin olmazsa olmazı öncelikle Türkiye Kürtlerinin, Güneydoğu’nun huzura, eşitliğe, anayasal haklarına kavuşması; sınırlarımız dışında sürdürülen savaşın, operasyonların sona erdirilmesi, barışçı çözüm için harekete geçilmesidir.
HDP’yi karalama kampanyası yalanlar üzerine kuruldu
HDP’nin 80 milletvekiliyle Meclis’e girdiği (Tayyip bey’in sonuçları beğenmeyip iptal ettirdiği) 7 Haziran seçimlerinden beri Türkiye halkının önüne HDP=PKK= terör denklemi konuldu. İlhamını ve yöntemini Nazilerin propagandasından alan, her türlü aracı kullanan, misli görülmemiş bir (yandaş) medya atağıyla, düzmece haberlerle, provokatif eylemlerle, komplolarla, savaşla, büyük baskılarla korku yaratarak sürdürülen HDP’yi şeytanlaştırma, meşruiyetini tartışılır hale getirme kampanyası sağlı sollu milliyetçilerin/ulusalcıların desteğiyle büyük ölçüde başarıya da ulaştı.
HDP çözüm sürecinin partisi olarak, Kürt siyasal hareketi ağırlığında Batılı demokrat, sol, sosyalist bileşenlerle bir Türkiye partisi olarak kurulmuştu. O zamanlar çözüm sürecinin baş aktörü: devletin ve AKP’nin muhatabı olan İmralı’ydı, Kandil’di, yani PKK’ydı. HDP, devletle silahlı hareket arasında bağ kuran konumdaydı, ana muhatap bile değildi. PKK’den ne kadar bağımsızdı, ne kadar bağımlıydı? Demirtaş’ın o günlerde kendisine yöneltilen bir soruya verdiği cevap açıklayıcıdır: PKK güdümünde değiliz, ancak sosyolojik tabanımız aynıdır, demişti. Sosyolojik taban derken Kürt halkını kastediyordu ve o tabanın taleplerinin takipçileri olduklarını ifade ediyordu.
Gerçeği söylemek gerekirse, o günlerde PKK, HDP’de belli bir ağırlığa sahipti ve ağırlığını koyarak örgütü kendi siyasetine uygun yönlendirmeye çalışıyor, zaman zaman da başarıyordu. Ancak HDP barış ve çözüm söylemini terk etmedi, bizzat Demirtaş silahlarla, savaşla bir yere varılamayacağını defalarca söyledi. Partinin seçim bildirgesi Batı demokratik kamuoyundan da büyük onay aldı, HDP Türkiye partisi olma yolundaydı. 7 Haziran seçim başarısında Selahattin Demirtaş’ın kişiliğinin de payı büyüktü. Çözüm masasının devrilmesi ve çatışmaların başlamasıyla birlikte HDP güç bir döneme girdi. Bu süreç boyunca HDP’nin şiddete karşı, barışçı söylemi asla duyulmadı duyurulmadı. PKK’ye terörist diyor musun demiyor musun, türünden provokatif sorularla HDP köşeye sıkıştırılmaya çalışıldı. Kürt illeri yakılıp, yıkılıp, bombalanıp yerle bir edilirken, insanlar büyük acılar çekerken, sosyolojik tabanına ihanet eder görünmesi istendi.
“HDP=PKK=Terör” denklemi, bir dehşet atmosferinde 80 milyonun bilincine, algısına kazındı. 7 Haziran seçimleri öncesinde TV kanallarının bayıldıkları, ekrana çıkarmak için yarıştıkları HDP Eş Başkanı Demirtaş, medya tarafından baş düşman ve hain ilan edildi. Oysa o hep aynıydı ve barışı, çözümü, demokratik hakları savunuyordu.
Türkiye bugün bambaşka olabilirdi
HDP’nin düşman ve terörist ilan edilmediği, Meclis’te güçlü şekilde yer aldığı, ana muhalefet partisi CHP’nin demokratik Kürt hareketine vebalı muamelesi yapmadığı bir toplumsal-siyasal atmosferde bugün yaşadıklarımızı bu kadar ağır yaşamazdık. Öte yandan Kürtler de kendilerini itilmiş, Türkiye siyasetinden dışlanmış hissetmezlerdi. HDP de Türkiye siyasetine daha fazla entegre olarak, gerçek bir Türkiye partisi olma yolunda daha kolay ve hızlı ilerlerdi. Eğer varsa şahinlerin, silahlı mücadeleyi barışçı yöntemlerin önüne koyanların partideki etkisi de geriletilirdi böylece.
Olmadı, yapamadık, Erdoğan’ın ve şoven Türk milliyetçiliğinin savaş politikalarına teslim olduk. Şimdi önümüzde bir fırsat var ve gerçekten son fırsat, uçurumdan önceki son çıkış. Oylarımızın rotasını HDP’ye çevirerek, barajı geçmelerini sağlayarak, kurulan tuzaklara, engellere, baskılara karşı birlikte mücadele ederek oyunu bozabiliriz.
HDP için değil, Türkiye’nin geleceği için.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024