Pelin CENGİZ

Parayı veren suyun başını tutacak
1.10.2014
1795

Barajlardaki doluluk oranı yüzde 16’lara inince, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, halkı su tasarrufu konusunda uyarmak için afişler asmıştı. Su tasarrufu, kaynaklar alarm verdikten sonra değil kaynaklar henüz yeterli bir seviyedeyken yapılmalı ki, bir anlamı olsun. Bu afişlerde vatandaşlar arabalarını, balkonlarını, halılarını suyla yıkamamaları, sifonu gereksiz yere çekmemeleri, yüzlerini yıkarken ya da dişlerini fırçalarken suyu kapatmaları, kısa duş almaları konusunda uyarılıyordu. “Daha kısa duş al, 18 ton suyu kurtar” yazan afiş Brezilya’da su tasarrufuna dikkat çekmek için yapılan “Sifon çekme, duşta işe” kampanyasını hatırlattı, hiç değilse bizdekinden daha esprili.

 

Siz sifonu daha az çekip, daha kısa duş alırken, aynı günlerde Orman ve Su İşleri BakanıVeysel Eroğlu, 1926’da çıkarılan Su Kanunu’nda bazı değişikliklerle ilgili çalışmaların bittiğini, yakında Meclis gündemine geleceğini söyledi. Bakanlığın sitesinde de, “Su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi maksadıyla havza bazında yönetimi ve planlı bir tahsis yönetimini esas alan ve suyun miktar ve kalite açısından etkin yönetimine temel teşkil edecek kapsamlı Su Kanunu Taslağı hazırlanmış ve kurum görüşlerine açılmıştır” dendi.

 

Bu cümleyi okuyunca, Türkiye yeni ve kapsamlı bir su politikasına kavuşuyor diye düşünebilirsiniz ancak durum tam öyle değil. Daha neyi satacaklar derken, karşımıza yeni bir yasa taslağı ile çıkıyorlar. Kanunun içeriği incelendiğinde doğadan ve kamudan çalınarak el konan suyun, ticari değeri yüksek bir meta hâline getirilerek şirketlere peşkeş çekileceğini rahatlıkla görmek mümkün.

 

Bu taslak, ilk olarak Kasım 2012’de gündeme geldi. DSİ, büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri ile özel ve tüzel kişilere yapılan su tahsisleri artık tek bir kurum bünyesinde toplanacak. Su tahsislerinin daha önce 49 yıl olan üst sınırı 29 yıla indirilecek. Bu, bugüne kadarki tepkileri savuşturmak için yapılmış bir göz boyama. Kiralanan sulardan yıllık ücret alınacak, ücretlendirmeyi Bakanlar Kurulu yapacak. Bu hâliyle su kanunu değil, suyun tahsisi kanunu...

 

Suyla ilgili çok başlı bir yapının olduğunu belirten Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre denetimlerinde fabrikaların yeraltı su kullanımını denetleyemiyor, çünkü kuyular DSİ’ye bağlı. Yine derelerin akan su kalitesi, kirlilik ölçümü, sınıflandırılması gibi standartları Orman ve Su İşleri Bakanlığı belirliyor ama denetimini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyor. Öte yandan, HES lisanslarını Enerji Bakanlığı veriyor. Diğer yandan, Su Bilgi Sistemi oluşturulması gündemde. Bu veri tabanının halkın kullanımına açık olması gerekir. Hâlihazırda, DSİ elindeki bilgileri ancak para karşılığı satıyor” diyor. Su Kanunu taslağıyla ilgili ÇMO 25 Ekim’de Ankara’da kapsamlı bir toplantı gerçekleştirecek.

 

Türkiye’deki su kullanımının yüzden 85’inden sorumlu olan endüstriyel tarım ve sanayinin su tüketiminin kontrol altına alınarak azaltılması, baraj, HES ve su transferi projelerinden hızla vazgeçilmesi gerekiyor. Terkos Gölü’nü, 70 gölü ve sekiz dereyi kurutacak havaalanı projesine hiç başlamamak gerekiyor. İstanbul’un suyunu şişelere doldurup, beş kıtada 45 ülkeye satıyoruz diye övünmek yerine utanmak gerekiyor. Türkiye’de belgeli olarak 206 binden fazla kuyudan su çekilirken, 180 bin kuyudan kaçak su çekilmesinin önüne geçmek için denetim gerekiyor. Türkiye’de kuruyan göl sayısı 40, pek çoğu can çekişiyor, yüzlerce nehir HES’lerle kelepçelendiği için denize ulaşamıyor, akarsuların debileri azalıyor, havzalar kirleniyor, barajlar dolmuyor... Hâl böyleyken, su kullanımının sadece yüzde 15’inden sorumlu olan evsel kullanımı azaltmaya dönük çözümlerle, koruma/ kullanma dengesini tüketmekten ibaret sayan yasalarla ancak tasarruf yapıyormuş gibi görünürsünüz, ötesi mümkün değil.

 

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar