Pelin CENGİZ
İnsanlık adına bilim ve teknoloji dünyasında son dönemde hayli heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. NASA’nın Kepler uzay teleskopu Dünya’ya benzer ama ondan daha yaşlı bir gezegen keşfettiğini duyurdu. Gezegen, şimdilik 1400 ışık yılı uzağımızda rutin turunu sürdürüyor.
Yine NASA’nın dokuz yıl önce uzaya gönderdiği uzay aracı New Horizons, en cüce gezegen Pluton’a en yakın mesafeye ulaşarak ilk görüntüleri gönderdi. Dokuz yıllık keşfin NASA’ya maliyeti 720 milyon dolar, eh biz de fena sayılmayız 600 milyon dolara Kaçak Saray inşa ettik.
Silikon Vadisi’nin ekonomik büyüklüğü üç trilyon dolara ulaştı, geliştirdikleriyle dünyaya yön veriyor. Bizim çenemizi ise Reza Zarrab’ın milyarca dolarlık hayalî altın ticareti yoruyor.
Diğer yandan, robotlar, ilk kez öz farkındalık testini geçti. New York Rensselaer Polytechnic Institute’daki biliminsanlarının robotlar üzerinde uyguladığı test, robotların kendi varlıklarının farkında olduklarını ortaya koydu. Bu gelişme yapay zekânın hayatımıza çok daha hızlı gireceğini gösteriyor.
Maalesef, dünyanın gündemi ile Türkiye’nin gündemi arasında paralellik yok. Dünyanın sadece son bir haftada konuştuğu konular bunlarken bizim gündemimizden kan, gözyaşı, ölüm eksik olmuyor. Dış politikada “Komşularla sıfır sorun” düsturundan demokrasiden uzaklaşmanın, otoriterizmin, tek adamlığın bizi getirdiği noktada savaştan başka bir şey konuşulmuyor.
AKP’nin IŞİD tarafından sınır hattını kevgire çevirmesine izin vermesinin sonuçlarını bütün Türkiye yaşıyor. Diğer yandan, toplum, sistematik şekilde yandaş medya kalemşorları tarafından savaş psikolojisine sokuluyor. Ülkeye, savaş konseptli tekrar seçim süreci dayatması var. Barışın dilini konuşmayı unutalı epey oldu.
Model ülkeydi, oyun kurucuydu, merkez ülkeydi derken Türkiye şimdi bir cephe savaşında. The Economist’in dış politikada ikna edicilik, inandırıcılık gibi unsurlara işaret eden Soft Power sıralamasında 30 ülke içinde Türkiye 28. sırada. Demek ki saraylara ve silahlara para dökmekle olmuyor. Türkiye, Global Barış Endeksi’nde 162 ülke arasında 135. Bir önceki sıralamaya göre yedi basamak gerilemiş.
İşin bir başka boyutu da, Türkiye’nin askerî harcamalarının şeffaflıktan ve denetimden uzak oluşu. Askerî harcamalarla ilgili kararlar üzerinde sivil ve siyasi denetim eksik.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 82 ülkenin verilerinden derlediği rapora göre, Türkiye, Rusya, Çin, Pakistan, Ürdün ve Kazakistan gibi ülkelerle birlikte savunma sanayi ile orduda yolsuzluk ve rüşvet konusunda yüksek riskli ülkeler arasında. Raporda, Türkiye ile ilgili bölümde savunma harcamalarının yeterince denetime tabi tutulmadığı, ordu için yapılan harcamalarda kontrol mekanizmalarının zayıf kaldığı, verilerin kamuoyu ile paylaşılmadığı belirtilmişti.
Türkiye, 2010’da Sayıştay Kanunu’nda AB’nin baskısıyla güya yaptığı değişiklikle askerî harcamaları sivil denetim altına alacaktı. Ancak kabul edilen kanun harcamaları, denetim getireceğine ek kısıtlamalarla daha da denetimden uzak hâle getirildi. KAHİP’in (Kamu Harcamaları İzleme Platformu) bu konudaki çalışmasında, “Sayıştay’ın askerî harcamaları denetlemesi konusundaki yasa ve yönetmelikler hâlâ sürekli olarak değişime uğramakta ve belirsizliğini korumaktadır” deniyor.
SIPRI (Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü) verilerine göre 2014’te dünyada 22,6 milyar dolarla en fazla askerî harcama yapan 15. ülke. Türkiye’nin 2014’teki cari açığının 45,7 milyar olduğu düşünüldüğünde bu harcamanın nereye denk düştüğü net olarak görülür. Türkiye, 2010-2014 arası dünyada en çok silah ithal eden 7. ülke. Önüne geleni savaşla tehdit etmenin bir bedeli var elbette.
Bu şeffaflıktan, denetimden ve hesap verme mekanizmalarından uzak şekilde yapılan silahlanma yatırımının nerede ne şekilde kullanıldığına dair kamuoyuna en ufak bir bilgi verilmiş değil.
Barışa ve insana yatırım yok varsa yoksa savaş ekonomisi.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022