Şahin ALPAY
Gezi Parkı protestoları, Türkiye – Avrupa ilişkilerini olumsuz şekilde etkiledi. Avrupa Parlamentosu (AP) 13 Haziran’da aldığı kararda, polisin Gezi Parkı protestocularına karşı orantısız güç kullanmasını kınadı.
Başbakan Erdoğan’ın cevabı, kararı “Tanımıyorum…” oldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Göstericilere yapılan müdahale karşısında dehşete düştüm.” deyince AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın cevabı şu oldu: “Türkiye ile uğraşmanın bedelini iyi hesap etmeleri gerekir. Türkiye ile geçmişte uğraşan Sarkozy’nin bugün balık tuttuğunu herkesin hatırlaması gerekir… Merkel kendi seçimlerine yönelik siyaset malzemesi arıyorsa, bu malzeme Türkiye olmamalıdır… Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var. Gerekirse o ülkelere ‘Bak, oğlum git’ demesini çok iyi biliriz…”
Büyükelçiler karşılıklı olarak dışişleri bakanlıklarına çağrıldı; beyanlardan rahatsızlık belirtildi. Türkiye ile AB arasında yapılacak karşılıklı ziyaretler askıya alındı. Üç yıl aradan sonra, “Bölgesel Politikalar” faslının müzakerelere açılması, başta Almanya’nın muhalefeti nedeniyle tehlikeye girdi. Bu arada, Türkiye’nin 1949’da kurucu üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Konseyi’nin Genel Sekreteri Ankara’yı imzacısı olduğu AİHS uyarınca toplanma ve gösteri özgürlüğüne saygı göstermesi, orantısız güç kullanımı konusunda AİHM kararlarına uyma konusunda uyardı.
Yaşanan yeni kriz üzerine Türkiye – AB ilişkileri konusunda ne söylenebilir? Şöyle sıralayabilirim: 1) Türkiye, katılım müzakereleri yürüten bir aday ülke. Başbakan tanımasa da, AP’nin Türkiye ile ilgili karar alma yetkisi var. Türkiye, kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin kararlarını görmezden gelmek gibi bir tavır içinde ise hiç olamaz. Başbakan’ın seçim kampanyasını giderek dozu artan, dinsel milliyetçi popülist söyleme dayandıracağı anlaşılıyor. Bu söyleme dış ilişkilerin malzeme yapılması hiç yakışık almaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ciddiyeti ve saygınlığıyla bağdaşmaz.
2) AB üyesi Almanya’nın başbakanı, hele Alman Yeşiller Partisi eşbaşkanı Clauda Roth’un da biber gazı saldırısına uğraması karşısında, Türkiye’de polisin orantısız güç kullanmasını eleştirebilir. Bağış’ın beyanlarını diplomatik nezaketle bağdaştırmamakta da haklıdır. Bu beyanlar ne Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarıyla, ne de vakarıyla bağdaşır.
3) “Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var…” söylemi, AB üyeleri böyle düşünmedikçe, kendi kendimizi aldatmaktan başka bir anlam taşımaz. Bugün, AB hükümetlerinin büyük çoğunluğu, halklarının ise hemen tamamı Türkiye’nin üyeliğini ya istemiyor ya da erken buluyor. AB tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Türkiye’nin üyelik kriterlerini karşılamak için daha gideceği bir yol olduğu da muhakkak.
4) Gerçek şu ki, AB’nin Türkiye’ye değil, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı var. Bunun en açık kanıtı, üyeliğine destek verilen 2001 – 2005 arasında Ankara’nın yaptığı uyum reformlarıyla bir “Sessiz Devrim” gerçekleştirmesi; bu destek kesilince reformların iyice yavaşlaması. İddia edilebilir ki, destek sürseydi Türkiye bugüne kadar üyelik kriterlerini çoktan yerine getirmiş olurdu.
5) Şurası da çok açık ki AB, Kıbrıs Rum Yönetimi’ni birliğe üye yaparak, katılım müzakerelerini çeşitli yollardan tıkayarak, bilerek veya bilmeyerek Türkiye üzerindeki “yumuşak gücü”nü, örnek olma vasfını büyük ölçüde yitirdi; Türkiye’nin demokrasisini ve ekonomisini AB normlarına uydurma çabasını özendiren bir dış dinamik olmaktan büyük ölçüde uzaklaştı..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020