Şahin ALPAY
Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle 14 Aralık “demokrasiye darbe” operasyonuyla Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 5 yıl önce yayınlanan bir televizyon dizisinden ibaret delillerle “devletin egemenliğini ele geçirmek amacıyla silahlı terör örgütü” kurmak iddiasıyla tutuklandı.
Karaca ile birlikte, emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve emniyet amiri Mustafa Kılıçaslan da cezaevine gönderildi. Aynı iddiayla Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve 7 polis memuru ise, adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Yakınlarda ihdas edilen Sulh Ceza Hakimliği ayrıca, Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında “terör örgütü kurma ve yönetme” iddiasıyla yakalama kararı verdi. Adalet Bakanlığı, Gülen’in ABD’den iadesi için kırmızı bülten çıkaracakmış.
Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının Hizmet Hareketi’nin hükümete karşı bir darbe girişimi olduğu safsatasına sözde dayanak uydurmak amacıyla bizzat Tayyip Erdoğan yönetiminin talimatıyla yapıldığı apaçık ortada olan 14 Aralık operasyonunun, bir hukuk devletinde asla ciddiye alınamayacak iddialara dayandırıldığı muhakkak. Bu belki üzerinde durulmaya değmeyecek kadar açık bir gerçek. Türkiye’de hukuk devleti tümden sona ermemişse ya da bir gün yeniden tesis edilecek olursa, bu iddiaların haksızlığının ve hukuksuzluğunun ortaya çıkacağına en küçük bir kuşku yok.
Gülen hakkında çıkarılan yakalama kararı üzerinde ise durulmaya değer. Bu karar öncelikle, kimilerince yakın zamana kadar AKP iktidarının ortağı olduğu ileri sürülen Gülen’in gerçekte AKP yönetimine en küçük bir güven duymamakta, bu nedenle 1999’dan beri ABD’de ikamet ediyor olmakta ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor. Açıktır ki Gülen, ilk iki döneminde AKP iktidarına Türkiye’de özgürlükçü demokrasiyi, bu bağlamda inanç özgürlüğünü yerleştireceği umuduyla destek verdi. Ancak Gülen kendisine yönelik bütün ikiyüzlü saygı gösterilerine rağmen Erdoğan’a bir an için bile güvenmedi. Bu nedenle gönülden bağlı olduğu yurduna dönmesine hukuken hiçbir engel olmadığı halde, bundan kaçındı.
Gülen’in iade edilmeyeceği, iade talebinin ancak ve ancak 14 Aralık rezaletini bütün dünyaya duyuracağı muhakkak. Bunun nedenlerini en iyi Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel izah etti (Bkz. Zaman, 22.12.2014). Gülen hakkında çıkarılan yakalama kararının başka bir yönü, ironilerle dolu oluşu. İronilerden biri, İslam âlemindeki hiç kuşkusuz en özgürlükçü ve en barışçı İslam yorumunun sahibi olan Gülen’i “terör örgütü kurmak” ile itham eden Erdoğan yönetiminin, Suriye’de Esad diktatörlüğüne karşı savaşan, terör yöntemleri uygulamaktan geri durmayan radikal İslamcı örgütlere, dolaylı yollardan da olsa destek sağlamış olduğuna dair yaygın bir kanaatin varlığı. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Francis Riccardione ve ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’ın bu yöndeki beyanları herkesin malumu. Başka bir ironi Gülen’i “paralel devlet” kurmakla itham eden Erdoğan yönetiminin, Kürt çoğunluklu bölgede mahkeme kuran, haraç alan, asker toplayan, asayiş denetimi yapan, (bir gazetecinin deyişiyle) “de fakto yönetim uygulayan”, yani gerçek anlamda bir “paralel devlet” olan PKK ile (umarım gerçekten barış yapmak amacıyla) müzakere sürdürüyor olması.
Gülen’e karşı yapılan haksızlık ve hakkaniyetsizliğin sınırı yok. Çünkü Gülen’in en büyük hizmeti, “Demokrasiden dönüş yoktur… Herkesi olduğu gibi kabul edelim…” diyerek ve tüm telkinleriyle dindar Müslümanlar arasında demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve farklılığa saygı bilincinin yerleşmesine yaptığı giderek büyüyen katkı. Türkiye’de dindarlar büyük çoğunlukta. Onlar demokrasinin seçimden ibaret olmadığını kavramadığı sürece, Türkiye’de özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi yerleşemez.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020