Şahin ALPAY
7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye siyasetinin değişen gerçekleri var. Elbette ki bunların başta geleni, seçmen açıkça reddettiği halde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın (isterse kabul edilmesin) fiilen başkanlık sistemine geçildiğini ilan etmesi.
İkinci yeni gerçek, “milli irade”yi beğenmeyenlerin TBMM'de çoğunluğu oluşturması. Daha önce “milli irade”yi beğenmeyenler (çoğunluğun siyasi tercihlerine saygı duymayanlar) sadece askeri vesayet yanlılarıydı. Bunlar AKP'ye oy verenleri “bidon kafalılar... göbeğini kaşıyan adamlar...” diye aşağılıyorlardı; bugünlerde de “sen nasıl milletsin?” diye sorguluyorlar.
7 Haziran sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve güdümündeki AKP “milli irade”yi beğenmeyenler safına katıldı. Evet, Erdoğan'da özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyle örtüşmeyen bir “milli irade” kavramı var; “milli irade”yi (“demokrasi sandıktan ibarettir” anlayışında ifadesini bulan) çoğunluk iradesine indirgiyor, azınlıkta kalanları “milli irade”den saymıyor. Ama en azından 7 Haziran öncesinde çoğunluğun oyuna saygı duyuyordu. Artık duymuyor. “Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek yüzde 10 barajını geçen HDP, Erdoğan'ın başkanlık hayaline de partisinin tek başına iktidarına da izin vermeyince, “milli irade” Erdoğan'ın gözünden fena halde düştü.
Böyle olunca Erdoğan seçmenin iradesini kendi iradesine uydurabileceği umuduyla “tekrar” seçim peşine düştü. “Ne Kürt sorunu ya?” deyip, PKK ile barış görüşmelerine son verdi; yeniden askeri çözüme yöneldi; nereden gelirse gelsin silaha ve şiddete karşı, barış ve demokrasiden yana ilkeli bir tavır takınan HDP'yi “terör örgütünün siyasi uzantısı” ilan etti. Böylelikle seçmeni ürkütüp HDP'den uzaklaştırabileceği; kaçınılmaz hale getirmeyi başardığı “tekrar” seçimde HDP oylarını kendi partisi hesabına yazabileceği hesabını yapıyor. Ben Erdoğan'ın Saray'da yaptığı hesabın çarşıya uymayacağını, seçmenin iradesini Erdoğan lehine değiştirmeyeceğini, aksine aleyhine güçlendireceğini hesaplıyorum. Dilerim benim hesabım doğru çıkar.
7 Haziran sonrasında “milli irade”yi beğenmeyenler safına dahil olanlar sadece Erdoğan ve onun güdümündeki AKP değil. Devlet Bahçeli ve onun güdümündeki MHP de artık o safta; yüzde 13 oy alan, 80 milletvekili çıkaran HDP'yi “yok” sayıyor. Erdoğan'ın tek adam yönetimine soyunmasını haklı olarak eleştiriyor, ama HDP'yi “yok” sayarak demokrasinin en temel ilkelerine ters düşüp kendinde inanılırlık bırakmıyor. Lafta Erdoğan'a sert muhalefet yapıyor, ama gerçekte Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürüyor. TBMM başkanının AKP'den seçilmesini o sağladı. Hiçbir koalisyona girmeyerek “tekrar” seçimi o güven altına aldı. Seçim hükümetine katılmamak suretiyle, aynen Erdoğan'ın istediği gibi, seçime TBMM'nin değil, Erdoğan'ın kuracağı bir hükümetle gidilmesini de o temin ediyor. Dolayısıyla denebilir ki MHP, Erdoğan'ın görünürde siyasi hasmı, ama gerçekte güçlü bir müttefiki. Malumunuz, Bahçeli iki parti arasındaki ideolojik ortaklığı vurgulamaktan kaçınmıyor.
7 Haziran sonrasında Türkiye siyasetinin yeni ve olağanüstü ironik gerçeği ise, Erdoğan'ın (haklı olarak) baş rakip gördüğü HDP'yi barajın altına düşürmek için elinden geleni yaparken, buna en büyük destek şiddeti tırmandıran PKK'dan geliyor. Bu gerçeği herhalde en iyi Erdoğan'ın eski başkan yardımcısı, yeni HDP milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat izah etti: “HDP, devlet ile Kandil arasında tost yapılıyor... İkisinin de işine geliyor. Biri silahlı propangandayı esas alan illegal bir yapı. Karşı tarafta ise seçim yenilgisinin irite ettiği iktidarın temel taşları var. İkisinin de gayeleri bir nevi aynı yerde çakışıyor...” (Cumhuriyet, 17.8.2015)
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020