Şahin ALPAY
Anayasa hukukçularının duayeni, 2007'de AKP hükümeti için anayasa taslağı hazırlayan ekibin başı olan Prof. Dr. Ergun Özbudun'un “Anayasacılık ve Demokrasi” (İstanbul Bilgi Üniversitesi, Eylül 2015) başlıklı kitabı, Türkiye'de demokrasinin aldığı hal konusuyla ilgilenenler için vazgeçilmez bir okuma.
Kitap liberal demokrasi fikrinin doğuşu ve gelişmesi ile Türkiye'de geçirdiği serüveni konu alıyor. Belki en önemli yönü, AKP iktidarına karşı bir “darbe girişimi” olduğu iddiasıyla, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının örtbas edilmesi amacıyla çıkarılan bir dizi kanunla yargının nasıl “iktidarla uyumlu” hale getirildiğinin ayrıntılı tahlilini içermesi.
Özbudun, hukuk devletinin aldığı ağır yaraların, medyanın büyük bir kısmının da çeşitli yollarla iktidarla “uyumlu” kılınması, ifade ve basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar ve baskılar yanında, seçim sürecinin partiler arasında eşit koşullarda işlemekten uzak oluşuyla birlikte ele alındığında Türkiye'de siyasi rejimin “yarışmacı otoriterizm” olarak nitelenebileceği sonucuna varıyor. “Yarışmacı Otoriterizm / Competitive Authoritarianism” (2010), Steven Levitsky ve Lucan A. Way adlı siyaset bilimcilerin, aynı adı taşıyan kitaplarında geliştirdikleri bir kavram; “biçimsel demokratik kurumların var olduğu ve iktidara gelmenin başlıca aracı olarak geniş ölçüde kullanıldığı, fakat iktidar sahiplerinin devleti kötüye kullanmalarının onlara muhalifleri karşısında önemli bir avantaj sağladığı sivil rejimler” olarak tanımlanıyor.
Özbudun şöyle diyor: “Otoriterizm yönünde gidişin akıbetini belirleyecek en önemli faktörlerden biri, AKP'nin ‘Türk usulü başkanlık sistemi' projesinin başarıya ulaşıp ulaşmamasıdır… Bu gerçekleştiği takdirde, iktidarın bugünkü durumu da aşan ölçüde tek bir kişide toplanacağı, denge ve denetim mekanizmalarının daha da zayıflayacağı, kısacası Türkiye'nin yarışmacı otoriterizm yönünde büyük bir adım daha atacağı kuşkusuzdur.” Özbudun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönlünde yatan başkanlık sisteminin, “başkanın kutsal bir misyonun (davanın) sahibi olarak görüldüğü, onu engelleyecek her kurumun da ayak bağı telakki edildiği” modeli çağrıştırdığına dikkat çekiyor. (s.127 – 128)
AKP iktidarının, toplumdan tasvip görmediği için seçim kampanyası sırasında rafa kaldırdığı “Türk usulü başkanlık” projesini seçim zaferinin hemen ardından gündeme getirdiği görülüyor. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın ilk açıklamalarından biri yeni anayasada başkanlık sisteminden geri adım atılmayacağı ve bunun için ciddi çaba harcanacağı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözcüsü İbrahim Kalın da, başkanlık sistemi için referandum yapılabilir, diye konuştu. Bu bağlamda HDP içinden yükselen kimi sesler de ilgi uyandırdı. Kars milletvekili ve parti sözcüsü Ayhan Bilgen, CHP'den Gaziantep belediye başkanlığı yapan İstanbul milletvekili Celal Doğan ve AKP kurucularından Mersin milletvekili Dengir Fırat, başkanlık sisteminin “tartışılabileceğini” söylediler. Fırat, “Meksika modeli de tartışılabilir…” dedi. Bu sesler kaçınılmaz olarak AKP ile HDP arasında, “ver eyalet, al başkanlık” türü bir al – ver anlaşması mı pişirilecek sorusunu akla getirdi. Bu arada hatırlatalım: “Seçimli monarşi” olarak nitelenen Meksika'daki başkanlık sisteminin ABD'deki sistemle ilgisi yok. Hemen her konuda tam yetkili başkan, en çok oyu alan adayın seçildiği tek turlu bir seçimle 6 yıllık tek bir dönem için seçiliyor. (Şimdiki başkan Nieto 2012'de yüzde 38 oyla seçildi.) “Türk usulü”nde görev süresi pekala 5 - 6 yıllık birkaç dönem olarak tasarlanabilir. Geçen yazımda, “Benim 1 Kasım'dan çıkardığım sonuç Türkiye'nin ‘seçimli otokrasi'ye doğru bir büyük adım daha attığı” diye yazmıştım. Elbette ki buna (Meksika'dan esinlenerek) “seçimli sultanlık” da diyebiliriz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020