Salih Tuna
Almanya'nın, Hollanda'nın Türkiye'ye tavrı öyle bizim anladığımız kadar basit değilmiş, çok karmaşıkmış.
“Aydın Doğan'ın sakallısı” geçen günkü yazısında böyle diyor.
Bunu da, Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Ebu Talip'in Dışişleri Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu'na “yasak koymasından” hareketle dillendiriyor.
Meselenin bizim anladığımız kadar basit olmadığının sırrı da Ahmet Ebu Talip'in “kimliğinde”nde saklıymış.
O halde Aydın Doğan'ın sakallısına bi kulak verelim de bakalım kimmiş, neyin nesiymiş.
Ahmet Ebu Talip Fas'ta doğmuş. Babası imammış. Çocukluğunda Kur'an kursuna gitmiş. Yaşı 15'e varınca da ailesiyle birlikte ver elini Hollanda demiş.
Aydın Doğan'ın sakallısının ifadesiyle, “yeni bir hayata başlamış.”
Yeni hayat dediği de…
Çocukluğu Kur'an kursunda geçen imamın oğlu Ahmet Ebu Talip, “Dil öğrenmiş. Okullar okumuş. İletişim mühendisi olmuş. Televizyonlarda çalışmış. Siyasete girmiş…”
Hülasa, okumuş, “aydınlanmış” ve haliyle “önlenemez bir yükseliş” göstermiş.
O kadar “yükselmiş” ki, bir tek Aydın Doğan'a garson olamamış! Ama bu eksikliğini de Rotterdam'a Belediye Başkanı olarak gidermiş.
Gidermiş de ne mi olmuş?
Ne olacak; Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı'nınRotterdam'da toplantı yapmasına şiddetle itiraz etmiş.
O kadar ki, salon sahibi toplantıyı iptal etmeseymiş “kamu düzeni” gerekçesiyle bizzat kendisi yasaklayacakmış.
Şayet Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu başka bir salonda toplantı yapmaya kalkışırsaymış ona da izin vermeyecekmiş.
“Aydın Doğan'ın sakallısı” bunun üzerine bakınız ne diyor: “Biz burada... / 'Irkçı Avrupa', 'Avrupa bizi kıskanıyor', 'Bunların alayı böyle', 'Haçlı ittifakı', 'Haçlı zihniyeti', 'Nazi' falan diye ortalığı ayağa kaldırırken... / Bir de bakıyoruz ki... / Karşımıza Ahmet Ebu Talip çıkıveriyor. / İki şey söyleyip kaçacağım: / - BİR: Hiçbir şey bizim anladığımız kadar basit değil. / - İKİ: Her şey bizim anladığımızdan daha karmaşık...”
Hele bir dur bakalım “yiğidim,” nereye kaçıyorsun?
Adamlıkta öyle lafı söyleyip kaçmak var mı?
Maksadın “kafa karıştırmak” değil de gerçekten de kafanın karıştığını dermeyan etmekse (ki bu hayra alamettir; zira kafası olmayanın kafası karışmaz) meselenin hiç de karmaşık olmadığını, bilakis gayet basit olduğunu senin de anlayacağın yalınlıkta anlatalım.
Müstağrip psikolojisi, köle ahlakı, sömürge aydını gibi kavramlara yelken açmayacağım, korkma!
Dedim ya, yalın anlatacağım; senin de kavrayacağın basitlikte.
Tarihten örnekler de vermeyeceğim. Haçlılarla bir olan “devşirilmişlerden” de “bel'amlardan” da söz etmeyeceğim.
Hayır, mukayese ederek anlaman için günümüzden de örnekler vermeyeceğim.
Hatta…
Almanya Şansölyesi Merkel'e “Türkiye'ye sakın gelme, gelirsen Erdoğan'a yarar!..” şeklinde deklarasyon yayımlayan “aydın ve akademisyenlerin” üzerinden de gitmeyeceğim.
Sayın Müdürün, Merkel'e mektup yazıp “dönenim başbakanı” Erdoğan'ı ve Türkiye'yi şikayet etmesini veya Türkiye'ye karşı Esat ve Sisi'yi arkalamasını da örnek göstermeyeceğim.
Yani, “Türkün Türk'e yaptığını, Faslı Türk'e yapmış çok mu?” demeye getirmeyeceğim.
Sokak korsanlığına soyunup havaalanı, köprü ve Marmaray yapılmasın diyen Gezi zekalıları da hatırlatmayacağım.
Türkiye'yi, uluslararası toplumda, terörü destekleyen ülkeymiş gibi göstermek için kumpas kuran FETÖ'nün malzemelerini, matine-suare ağzınıza aldığınız günlerinizi yüzünüze vurarak, “Siz Türkiye'ye ne yapmaya çalıştıysanız, Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Ebu Talip de onu yapıyor işte, anlaşılmayacak ne var bunda?” demeyeceğim.
Ahmet Ebu Talip çocukluğunda Kur'an kursuna gitmiş de ne olmuş; karşımıza diktikleri Fetullah Gülen de nihayetinde “emekli bir vaizdi” hatırlatmasında da bulunmayacağım.
En kolay, en basit, en sade şekilde anlatmak için bizzat seni sana örnek vereceğim.
Ahmet Ebu Talip'in babası imamsa, senin de rahmetli baban müftüydü.
Müftünün oğlusun yani. Hem de öyle “müftünün karısıyım” diyen o Gezici kadın gibi çakma değil, hakiki.
Ahmet Ebu Talip Kur'an kursuna gitmişse, sen de İmam Hatiplisin, fazladan İlahiyat okudun.
Ne olmuş Ahmet Ebu Talip karşımıza çıkartılmışsa, seni de karşımıza çıkarmadılar mı?
Nazım gibi söyleyecek olursak, “Bir düşün oğlum/ sen bu kavgada/ bir nokta bile değil/ bir küçük, eğri virgül,/ bir zavallı vesilesin!..”
Biz kızabilir miyiz ne sana ne de Ahmet Ebu Talip'e! “Bir emir kuluna sövmek/ efendisine kızıp/ uşağını dövmek!..” bize yakışmaz.
Ahmet Ebu Talip, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanına konuşma izni vermeyeceğini deklare etmekle, Rotterdam Belediye Başkanıseçilmesine şiddetle itiraz eden Hollandalı ırkçılara ve “İslamofobiklere” kendisini kanıtlamış oldu.
Tipik “maraba/ müstağrip” psikolojisi işte.
Hatırla!
Sen de Aydın Doğan'ın organında çalışmaya başladığın ilk yıllarda, CHP'ye yönelik bir eleştirin üzerine, dönemin CHP Genel Başkanı Baykal, “Biz de senin Hürriyet'te yazmanı içimize sindirebilmiş değiliz” demişti.
Karşımıza çıka çıka kendini “kanıtladın” sonunda.
Hayır, sana kızmıyorum.
Burda, bu “mahallede” tesis bulsa senin gibi olacak olan onca Asuman, onca fırıldak, onca sinsi, onca kaltaban ve onca şarlatan varken nasıl kızabilirim ki ben sana!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019