Selami GÜREL
Başlığı okuduğunuzda hangi konuda yazacağımı anladınız sanıyorum. Konusunda yetkin tüm bilim insanlarının uyarılarının HİÇ DİKKATE ALINMADIĞI bir afetin sonuçlarıyla karşılaştık. Herkesin bildiği birkaç genel başlığı sıralayarak devem edeceğim.
Yaşadığımız coğrafyanın bir deprem alanı olduğu, yaşadığımız yer kürenin 13 milyon yıldır depremlerle şekillendiği, bu sürecin –yer küre var oldukça- hep devam edeceği, bilimin tespit ettiği bir gerçeklikti.
Üstünde yaşadığımız doğamızın bu gerçekliği bilim tarafından çoktandır tespit VE TESCİL EDİLMİŞTİ. Bize, YANİ BİZİM ADIMIZA BİZİ YÖNETENLERE DÜŞEN GÖREV, YAŞAM ALANLARIMIZIN BUNA UYGUN HALE GETİRİLMESİ İÇİN, GÖREV VE SORUMLULUKLARINI DOĞRU BİR ŞEKİLDE İCRA ETMEKTEN İBARETTİ.
Fay hatlarında yerleşime izin vermemek, daha önce buralarda yerleşim oluştuysa, bu yerleşim alanlarını değiştirmek, ya da o alanlardaki yerleşimlerin depreme dayanıklı olmasını sağlamak olmalıydı.
Bunları, ilk çağda, orta çağda sağlamak mümkün değildi. Bunu engellemek için bilimin ulaştığı düzey buna yeterli değildi. Bugün böyle bir “mazeret” yok. Bilim uyardığı halde yaşanıyor bu afetler.
NEDEN?
Bilim insanları, toplumsal –doğal- felaketlerin yaşanmaması için YETKİ VE DEĞİŞTİRME HAKKINA –GÜCÜNE- SAHİP DEĞİL. Bu “HAK” milyonlarca insanın 5 YILDA BİR “SEÇİMİYLE” –bazen garip bir şekilde- bir azınlığın kontrolüne geçiyor.
O yöneticiler, yani iktidar, yurttaşlarının en temel yaşamsal ihtiyaçlarını tali plana atıp (Eğitim, sağlık, güveni konut… vb. vb.) küçük bir azınlığın “temsilciliğine” soyunuyorlar.
O AZINLIK ZENGİNLER VE DAHA DA ZENGİNLEŞMEK İSTEYENLER OLDUĞUNDAN, ONLARA ÇEŞİTLİ SEKTÖRLERDE –İNŞAAT MADENCİLİK VB GİBİ- ALAN AÇMAK TEMEL GÖREV HALİNE GELİYOR. Otoyollar, köprüler, hava limanları, HES’ler, altın arama alanları vb. bunların hizmetine sunuluyor…
Doğal felaketler kapımızı çalana kadar, ONLAR İÇİN biz zaten olmadığımızdan, o felaketlerden sonra “BAŞ AĞRISI” olmaya başlarız.
Milyonlarca insan göçük altında kalıp, canını kurtarmaya çalıştığında, BİZİ YÖNETENLERİN hiçbir hazırlığı olmadığını ACI VE ÖFKEYLE FARK EDERİZ. Göçüğün altında kalan çocuklarımız, annemiz, dostlarımız için HİÇBİR ŞEY YAPAMAMANIN ACISINI YAŞARIZ.
Tüm Dünyanın gözleri önünde 2 gün biz yıkıntılar altında kıvranırken, onlar ortada yoktur.
“Bizim için var olan” devletin bizim felaketlerimiz için hiçbir hazırlığı yoktur!
Neyse ki İNSANLIK VİCDANI HALEN AYAKTADIR. Çektiğimiz acı, zorluk tüm Dünyaya yayılır. Vicdanlar harekete geçer. Canlarını tehlikeye atıp, varlıklarını YARDIM MALZEMESİ OLARAK mağdurlara sunarlar. Her köyden, her mahalleden, her ülkeden TÜM VİCDANLI İNSANLAR yardımımıza koşarlar. Biz bunun; İNSANLIK VİCDANIN DEVAM ETTİĞİNİ görür seviniriz. Yardımların BİR HAYAT DAHA KURTARACAĞINI bilir, bir “EKSİKLİĞİN” giderildiği için umutlanırız. O ana kadar sahada olmayanlar bunu destekleyeceğine, “köstek olurlar” Kendilerinin yap-a-madığı DAYANIŞMA ve YARDIMLAŞMANIN felaket mağdurlarına ulaşmasına kolaylık sağlamadıkları gibi, engel de olurlar.
Oysa o anda, Almanya’nın bir şehrinde el işi ürünlerini sokakta satan bir Ermeni kadın, topladığı 610 Euro’yu, İsveç’te adı bilinmeyen çocuklar kumbaradaki parasını vb. vb. bize yollamıştır. Çok tanınan bir sanatçı (adını biliyorsunuz) kurduğu bir yardım vakfıyla yaralara merhem olmaya çalışıyordur. O yüreğimizin kahramanı sanatçı, iktidarın ikinci ortağı tarafından hedef tahtası haline getirilir. Daha ilk andan itibaren tüm gücüyle sahada yerini alan, DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMANIN TÜM KURALLARINI YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞAN PARLAMENTO’NUN 3. PARTİSİNİN YARDIM KOMİTELERİNE “KAYYUM ATANIR”
Tarihsel olarak, BÖYLE ZAMANLARDA, BÖYLE ENGELLEMELER YAPAN YÖNETİCİ İKTİDARLAR VAR MIDIR, GERÇEKTEN BİLMİYORUM.
Ama süreci elimden geldiğince iyi gözledim. İNSANLIK VİCDANI SINIFTA KALMADI. “HEMEN OTELİNİ AÇMAYA HAZIR OLAN”, zengin olmasa da, maddi yaşamının üstünde yardımda bulunan, bulunmaya hazır olan çok insan tanıdım.
UZUN LAFIN KISASI TOPLUMSAL VİCDAN VE DAYANIŞMADA SORUN YOK.
AMA BAŞKA BİR SORUN VAR!
İKTİDARDAKİLER SANKİ O İLK İKİ GÜNKÜ –BİZLER İÇİN HİÇBİR HAZIRLIKLARININ OLMADIĞINI UNUTTURMAK İSTERCESİNE- YENİDEN SAHAYA DOĞRU OLMAYAN BİR PROPOGANDAYLA ÇIKTIKLARINDA, HALKIN VE TÜM DEPREM MAĞDURLARININ, DÜNYA HALKLARININ TÜM DAYANIŞMA ÇABALARINI BİLME HAKKI VAR.
Bu konuda çaba bence çok eksik… (Bunu “çaba yok” demek istediğim için böyle ifade ettim)
TÜM DAYANIŞMA EYLEMLERİ SOSYAL MEDYADA DARMADAĞIN BİR HALDE DOLAŞIYOR. Tüm dayanışma eylemleri için NEDEN MERKEZİ BİR BİLGİLENDİRME MERKEZİ KURULMAZ? Bunun için bu dayanışma çabasını sürdüren kişi, inisiyatif, dernek, vakıf ya da partilerin anlaşması gerekmiyor.
Yaşadığımız Dünyada bunun için çok çaba da gerekmiyor. A ya da B partisi, böyle bir merkezi kurar, 2 bilemedin 3 kişi bu bilgileri toplar, TÜM DÜNYAYA DUYURUR…
BU BENİM TÜM PARTİLERE ÇAĞIRIMDIR…
BİZ YARDIMLAŞIYORUZ, DAYANIŞIYORUZ, AMA SİZ PARTİLER, BU ÇABAMIZI İNSANLIĞA DUYURMAKTAN ACİZSİNİZ… BUNA SON VERİN…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.03.2025
9.02.2025
7.02.2025
3.01.2025
19.01.2024
8.01.2024
14.06.2023
26.05.2023
7.05.2023
14.04.2023