Şevki ÇELİKCİ
Evet, 1969 senesinin Kasım ayında nasıl olduysa, nereden duyduysam, hala hatırlamıyorum, Almanya’ya işçi olarak yazıldım. Bir hafta içinde çıktı. İşlemleri tamamlayarak 19 Aralık 1969’da Almanya’nın Ludwigshaven kentine işçi olarak gittim. Almanya’nın gelişmişliğini görünce çok etkilendim. İnsanlarının gelişmişlik düzeyleri, davranış biçimleri ve birbirlerine karşı saygılı oluşları, sokakların, caddelerin tertemiz pırıl pırıl oluşu, eğlence mekânlarının şekli ve oradaki insanların din ile olan ilişkileri beni etkileyen başlıca unsurlardı. O güne kadar zaten zor oluşmaya başlayan, bir köy çocuğundaki sol düşünce tekrar sekteye uğramak üzereydi. Nedeni mi? Al sana gelişmişlik, al sana zenginlik ve insanların mutluluğu. Hep kendimi sorguladım. Ama düzeyimiz belli. Sol düşünce hiç çıkmadı aklımdan gelgitler yaşasam da. Milliyet Gazetesi bir gün geç gelirdi, ama ben onbeş kilometre bisikletle yol giderek o gazeteyi satın alırdım. Sol gazete gözüyle bakıyordum Milliyet’e.
Bilindiği üzere Almanya’ya gruplar halinde gidilirdi. Bizim grubumuz on kişiyi aşkın bir gruptu. Orhan Kırcıoğlu adında biri ile arkadaş oldum. Kendisi Bulgaristan göçmeni idi. Konuşmalarından etkilendim. Hep anlatmaya uğraşırdı “sosyalizm, en iyi düzen” diye, ama bilgisi çok zayıftı. Eşitlikten, adaletten, sömürüden toprak reformundan konuşurdu dili döndüğünce. İzine geliş gidişlerde Bulgaristan ve Yugoslavya’daki devlet çiftliklerini reformları da görüyorduk yüzeysel de olsa. Almanya bir tarafta, Bulgaristan ve Yugoslavya bir tarafta. Almanya zengin, insanlar mutlu, işsizlik yok. Fakat öbür yan da sıkı bir şekilde ilgi alanımda. Hep gelgitler oldu bir ara. İşin doğrusu, insanlara bu konuda yön verecek yol gösterecek bir kurum da yoktu. Varsa bile, bize veya bana ulaşılamamıştı.
Giyinmeyi kuşanmayı orada öğrendim dersem abartılı mı olur acaba? Hayatta ilk defa yeteri kadar para geçiyordu elime. Nasıl giyinilecek, insana ne yakışır orada öğrendim. İstanbul’dan arkadaşlarım vardı. Nurettin, Bülent bunlar doğma büyüme İstanbul’lu, kentli arkadaşlarımdı. Kültürel değişiklikler hızla gelişti. Almanlarla ilişki kurdum, dostlar edindim. Şimdi anlıyorum bir dünya vatandaşı olmaya çalışıyormuşum ama ben farkında değildim. Çünkü Türklüğümle hiç öğünmediğim gibi utanç da duymadım. İnsan insandır diyordum. Almanya’da olduğum için onlara saygılı davrandım ve onlar gibi yaşamaya da özen gösterdim.
İlk izine gelişim, çalışmaya başladıktan 6 ay sonraya denk geldi. Bir ay izinden sonraki dönüşümde, bir bavul dolusu kitabı da beraberimde götürdüm. Bazen eğlence yerlerine giderdik eğlenmeye. Kız arkadaşlarımız olurdu. Hiç taşkınlık ve sululuk yaptığımı hatırlamıyorum. Şehirli anlayışım yavaş yavaş oluşmaya başladı. Gerçi ortaokulu ve liseyi şehirde okumuştum, İstanbul’da bir yıl kalmıştım ama bu bir anlayış özümseme sorunu. Bana sorarsanız, o dönemlerde Türkiye’de hiçbir şehir kentli karakter taşımıyordu.
Almanya’da, buraya göre iyi para kazanıldığı bilinen bir gerçektir. Ben de iyi para kazandım ve hiç gereksiz yere para harcamadım. Aldığım aylığın büyük bir bölümünü babama gönderiyor, kendi geçimimi gündelik tarım işlerine giderek karşılıyordum. Böylelikle orada kaldığım 26 ay içerisinde 55.000 TL para göndermişim babama. Markın o günlerde değeri 1DM=3,5TL civarında idi. Gönderdiğim para ile de babam, Bandırma’da iki katlı betonarme bir ev aldı. Daha apartmancılık böyle yaygınlaşmamıştı bugünkü gibi. O evde kız kardeşlerim ile uzun yıllar altlı üstlü oturduk. Sonra o evi 1986’da sattık ve bugün hala oturduğumuz evi, üzerine para da ekleyerek aldık. Bu arada pek tabii ki babamın morali oldukça düzeldi. Nasıl düzelmesin, eline çok miktarda para geçiyor ve başı dik şekilde geziyor. Bu arada uçağa da izine geliş gidişlerde ilk kez binmiş oldum.
Sırası gelmişken değinelim. İzinlere geldiğimde köyden samimi arkadaşlarım olan Fahrettin ve Fikri bolca geziyor ne kadar düğün eğlence varsa gidiyorduk. Daha önce demiştim aşk konularına tekrar değineceğim diye. 1966 veya 1967 senelerinden beri devam ede gelen, bir kızla ilişkim vardı. Sıkça bir şekilde, o iki arkadaşla birlikte, kız arkadaşımın köyüne giderdik. Burası bizim köyün oldukça uzağında bulunan Doğancı köyü idi. Gerçekten birbirimize çok ama çok sevdalanmıştık. Anneme o kızla evlenmek istediğimi söyledim. O da babama söyleyecek, bu işin yöntemi bu, babaya böyle şeyleri doğrudan söylemek ayıplanırdı köyümüzde. Dillere destandı ilişkimiz. Güzeldi, bunu herkes söylerdi. Annesi babası, beni kabullenmişlerdi ve çok severlerdi. Sonunda babam, köyden birkaç saygın kişiyi de yanına alarak kız istemeye gittiler. Aldılar da. Nişanlandık, izin bitti ve ben Almanya’ya döndüm. Ne oldu ise bundan sonra oldu. Bir süre sonra babam tutturdu “Bu kızdan ayrılacaksın” diye. Mektup üstüne mektup. Kızla benim aramda en küçük bir problem yok. Daha önceleri de anlatmaya çalıştığım gibi, ne kadar şehirde yaşasak da ataerkil yanımız bizi tam terk etmiyor. Belki biraz azalıyor ama bitmiyor. Sözü uzatmayalım, babama boyun eğmek zorunda kaldım. Ayrıldım güzel Gürcü kızından. Son buluşmamızda bana ağlayarak şunu söyledi. “Sen evlenmeden ben asla evlenmeyeceğim”. Ben de aynı sözü ona verdim. O sözünü tuttu, ben tutamadım. İnanır mısınız, o güzel Gürcü kızı Emel’i hiç görmedim. Duydum ki sonra o da evlenmiş.
Almanya Macerasının Sonu Ve Askerlik
Hayat devam ediyordu. Anne tarafından akrabalarımızın yaşadığı Gönen’in Alaattin Köyü’ne, dayımla birlikte bir köy düğününe gittik. Kızlar oğlanlar oynuyorlar, eğleniyorlar düğün neşe içinde sürüyordu. Kızların içinden şimdiki eşim Hidayet’le tanıştık. Bir süre daha görüştükten sonra istendi ve nişanlandık. Bu arada Almanya macerasının sonlarına gelindi. Askerlik için döndüm, askere gittim, askerden izinli gelince düğünümüz oldu evlendik. Bandırma’ya babamın aldığı eve yerleştik askerlik bitince. Yukarıda da söylediğim gibi ev iki katlı idi, bir katında kardeşim, bir katında biz oturuyorduk. Bandırma da bulunan BAGFAŞ isimli fabrikada iş bulmuştum, o günkü koşullara göre oldukça iyi bir ücretle.
Bu arada askerlik anılarımdan bazılarına da değinmek istiyorum. İyi bir asker olmamla birlikte, askerliğe hiç ısınamadım, sevemedim. Çok iyi dostluklar kurdum, iyiler gördüm, kötüler gördüm. Edindiğim arkadaşlarla hala ilişkilerimi sürdürdüklerim var. Görev yaptığım birlikte örnek çavuş seçilmiştim. Askerliğe ısınamamamın nedeni herhalde Bilecik’teki acemi birliğinde, nerdeyse her gün bölüğün sıra dayağından geçirilmesi idi. Nedensiz bir şekilde bu durum sürüyordu. Şimdiki eşimle nişanlı idim. Mektup yazmak istiyordum, yazamıyorum. Zaman yok, kâğıt kalem vermiyorlar, tam bir toplama kampı gibi idi. Tek farkı güzel yemekler çıkardı. Çok ağladım o dört ay boyunca. Acemilik bitip çavuş olarak Çanakkale’ye dağıtım olunca oldukça rahat bir askerlik dönemi yaşadım. Biz de eğitim çavuşu olmamıza karşın, dönem arkadaşlarımızla söz verdiğimiz üzere hiç acemi dövmedik. Bölük komutanımız iyi bir insandı. Benimle ilişkileri iyiydi. Beni örnek çavuş seçen de oydu. Belki bundan dolayı, 15 günde bir izinsiz olarak Gönen’e gitmeme göz yumardı. Askerlik anılarımdan birini de anlatmadan geçemeyeceğim. Askerliğimizin bitimine az bir süre kala çavuş arkadaşım Ali Kuyucu’nun (hala arkadaşlığımız devam etmekte) beli çok ağrıyordu. Yorgan döşek yatmasına karşın bir türlü iyileşemiyordu. Ne yapmamız konusunu düşünürken, Ali bana “Şarap al da içelim, belki belim uyuşur biraz rahat ederim” dedi. Ben de bunun üzerine bir arkadaşla birlikte garnizonun dışına çıktım. Yanılmıyorsam 8 şişe şarap alıp geri döndük. Bizi çıkışta nöbetçi subaylardan biri görmüş ve pusuya yatmış, dönüşümüzü bekliyormuş. Şaraplarla birlikte bizi yakaladı. Şişelerin hepsini kırdı, ikimizi de felaket bir şekilde dövdü. Özellikle de beni, “bir de çavuş olacaksın” diye. Elinden kurtulduktan sonra, bu sefer başka bir yoldan şarapları, rakıları alarak daha tedbirli davranarak yakalanmadan döndük. Pek kullanılmayan baraka koğuşta sabaha kadar içtik. Hayatımda en sarhoş olduğum anlardan biridir o akşamki olayımız. Ali’ye içki alma olayını anlattığımda çok duygulanmış ve ağlamıştı.
İşçilik Hayatım
Bugüne kadar bölük pörçük devam eden işçilik hayatım yeni başlıyordu. Bagfaş’a başvurduğumda tornacı olarak anlaşmıştım. O sıralar düz bir işçinin aldığı aylık 600 ile 650 lira arasında değişiyordu. Ben ise 1.500 liraya anlaştım. Sendikayı orada tanıdım. Yeni Ortam Gazetesi’ni orada çalışırken okumaya başladım. Çok kısa fiili işçilikten sonra, yöneticilik konumuna geçtim ve mekanik atölye teknisyeni oldum. Fabrikada işçilerin maaşları toplu pazarlık sonucu belirleniyordu. Benim ve benim gibi yönetici konumunda olanların ücretleri patronun iki dudağı arasında, yani onun insafındaydı. Bu da beni görece yüksek ücret almama karşın rahatsız ediyordu. Zaman içinde sendikacı arkadaşlarla ilişkiler kurdum.
Bu arada bir kızımız oldu. Çok sevindik, Vildan koyduk adını. Şimdi o da evlendi. İkiz kızları var. Sevgili torunlarım Defne ve Çınar.
Çalışırken, tahminen iki yıl sonra, Petrol-İş Sendikası’na üye olmak için başvurdum. Sendikanın olduğu yerde sendikasız kalmayı onursuz bir yaşam gibi algıladım. Ama sendika şubesinde de bir sürprizle karşılaştım. Sendika Şube Başkanı, “Tamam biz seni üye yaparız ama işveren seni işten atabilir” dedi. Pek de haksız sayılmazdı hani. Kırk elli kişi kapsam dışı çalışan var, üye olmak isteyen bir tek ben. Güç bela üye oldum. Sonradan öğrendim ki sendika başkanı, Adalet Partisi üyesi imiş. Patronla kardeşçe geçinip gidiyorlardı.
O sıralar sevgili kayınpederim ağır hasta idi. İnanın onun 50 km uzaklıktaki evine, çoğu kez ziyarete gidemiyordum. Aldığım maaş öbür işçi arkadaşlara göre nerede ise üç kat fazla olmasına karşın, geçinmekte zorluk çekiyordum.
1975 yılında Bandırma’da kurulu bulunan Boraks ve Asit Fabrikaları’nın Asit Bölümü’nde direniş oldu. Direnişin amacı; örgütlü bulunan Petrol-İş Sendikası’ndan ayrılıp, DİSK’e bağlı Kimya-İş Sendikası’na geçmekti. Yukarıda da belirttiğim gibi Petrol-İş yöneticilerinin tamamı sağ görüşlü idi.
İşte bütün bu olumsuzluklardan ve olaylardan sonra, emeğin nasıl savunulacağı, nasıl egemen kılınacağı benim esas ilgi alanımı oluşturmaya başladı. Pek doğaldır ki bütün bu düşüncelerde, olaylarla birlikte tanıdığım ve ileride çokça söz edeceğim arkadaşlarımın, yoldaşlarımın katkıları büyük oldu. Karşılıklı tartışmalarla birbirimize büyük katkılarımız oldu. Bagfaş’ta çalışırken, gerek sendika üyesi olduğum zaman, gerekse üye olmazdan önce, sendikacı arkadaşlarla çeşitli eylemler gerçekleştirdik. Büyük bölümünde de başarılı olduk. Sendikacılardan Sıtkı Değirmencioğlu, başta gelen arkadaşlardan biridir. Daha sonraları arkadaşlığımız hep devam etti. Bir de buna TKP’de yoldaşlığı ekledik.
1975’deki Asit Direnişi olumsuz sonuçlandı. Burada işin öncülüğünü yapan arkadaşlar, Bandırma Kültür Derneği’ni kurdular. Sonraları Sıtkı ile beraber ben de o derneğe üye olduk. Orada tanıdığım arkadaşlar, benim yaşamımı belirleyen kişiler oldular. Onlara sonsuz teşekkürler, beni böyle güzel bir hayata yönlendirdikleri için. Bu isimleri şöyle sıralayabilirim: Muzaffer Duymaz, Hikmet Ayhan, Mehmet Aydın, İzzet Kuvanlıklı, Osman Nart (Dev-Yol’a geçti, sonra öldü), soyadını hatırlayamadığım Kubilay (daha sonra Halkın Yolu’na geçti).
İşte bütün bu arkadaşlarla yoğun çalışmalar yaparak Petrol-İş Sendikası’nın Bandırma Şube Yönetimi’ni değiştirdik. Eskiye oranla daha nitelikli arkadaşlar yönetime geldi. Gelen yönetimin Bagfaş’ta yapmış olduğu toplu sözleşme ile kapsam dışı kalan teknisyenler kapsama dâhil edildi. Ama ne yazık ki sekiz on kişi olan teknisyenlerden bir ben üye kaldım. Ben ise daha önceden üye idim zaten. Hakları olduğu halde korkudan kimse sendika üyesi olmadı. Ben de bu haktan üç ay yararlanabilmiştim. Sonra da işten atılmıştım. İşten atılmamız şöyle gelişti: Bir toplu sözleşme öncesi, ne kadar sendikada aktif çalışan varsa bir de ben 47 kişi işten çıkarıldık. Sıtkı Değirmencioğlu, atılanlar arasında idi. O ve öteki işçilerin bir bölümü yapılan toplu sözleşme ile geri döndüler. Ancak Sıtkı, işe alınmasına karşın iş yerine sokulmadı, temsilci olduğu için işveren, maaşını düzenli dışarıdan ödedi. Ta ki 12 Eylül faşist darbesine kadar. Orada o maaşı da bitti, Bagfaş yaşamı da.
İşten atıldıktan sonra bir montaj şirketinde iş buldum. Hem de çok yüksek ücretle. O işyeri de Bagfaş sahasında montajı süren yeni fabrika idi. Bu nedenle oradaki işçilerle ilişkim devam etti. Montajı yapan Sungurlar Şirketi’ydi. Orada da yönetici konumunda idim. Yönetimimde 40 kişi çalışıyordu ve son derece uyumlu çalışma örneği vererek iyi işler başardık. Burada şunu anımsatmadan geçemeyeceğim, tevazu da yok. Kişisel çabalarımız sonucu ve arkadaşların desteği ile herkese düzenli zam alıyorduk. Bir karşılaştırma yapacak olursak, sendika olmamasına karşın zam alınmıştır. Bagfaş’ta bir kişi 2.000 lira alırken, ben oradan sekiz ay sonra ayrıldığımda, ortalama ücretler 8.000 lira idi. Benim maaşım ise 12.000 lira olmuştu. Sungurlar’da çalışırken Etibank’a girmek içinde başvurmuştum.
1977 yılında sevgili kayın babam öldü nefes darlığından. 48 yaşında idi, nur içinde yatsın.
Yukarıda belirttiğim gibi Sungurlar’da çalışmam 8 ay sürdü. Daha sonra ücreti çok düşük olmasına karşın (1.500 lira idi) Etibank Boraks ve Sülfürik Asit Fabrikaları’na girdim. Ancak Sungurlar’da çok kısa çalışma hayatıma karşın unutulmaz güzellikte anılarım oldu. Verimli çalıştık ama mücadelemiz sonucu iyi çalışma koşulları ve iyi ücret almayı sağladık. Bu işyeri ile ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. O işyerinde koşullar iyi olmakla birlikte, hiç sorun da yok değildi. Aylardan birinde maaşlarımızı alamamıştık. Ayın onu veya onbiri idi. Direniş yaptık, benim öncülüğümde, sabahleyin işe geldiğimizde kimseye işbaşı yaptırmadım. Müdüre de paralarımızı alıncaya dek işbaşı yapmayacağımızı söyledim. İnanır mısınız, o güne kadar çeşitli defalar söylememize karşın ödenmeyen paralarımızı hemen ödediler.
Bu işyerinden ayrılırken patron, ayrılmamam için çok ısrar etti. Direnişçi idik, isyankârdık ama çalışkandık da. Ulvi Oğuz’un bana söylediği şu söz, aklımdan hiç çıkmadı: “Komünist demek, bir köşede tembel tembel oturmak değildir” demişti. İşveren açık çek teklif etmişti, “Maaşını kendin belirle” demişti. Ama reddettim, çok cazip bir teklif olmasına karşın. Artık benim yaşamım toplumsal mücadelelerin bir parçası olacaktı, karar verilmişti artik. Politik çizgim netlik kazanarak TKP’den yana kesin tavrımı belirlemiştim. İş çıkışlarında her akşamüzeri Demokratik Kültür Derneği’ne sekiz, on arkadaş gidiyorduk. Muzaffer ile ilişkilerimiz, gün geçtikçe gelişti derinleşti. Nerede ise tüm yaptığım ve yapacağım işleri birlikte tartışarak karar alıyorduk.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2014
25.10.2013
16.10.2012
18.09.2012
3.09.2012
23.08.2012
20.08.2012
8.08.2012
2.08.2012
21.07.2012