Şeyhmus DİKEN
Tarık Akan 66 yaşında öte yakaya göçtü. Sinema kariyerine baktığımızda adına “Yeşilçam” denen pembe panjurlu alemin en salon jönüydü Tarık Akan!
Ne zamana kadar diye hemen karşı soruyu hak eden bir belirlemedir bu!
Sürü filminde Yılmaz Güney o dünyadan Tarık Akan’ı söküp alıncaya kadar.
Sürü, yetmişli yılların Yeşilçam’ında henüz sinema filmlerinde Kürt adının pek kolaylıkla ifade edil(e)mediği bir dönemde hikâyesi bizzat Kürtler ve gündelik hayatları olan bir hikâyeden yola çıkar.
Siirt’in Pervari’sinden bir Kurban Bayramı arifesinde sürülerini Ankara’ya taşıyan ailenin adeta yolboyu hikâyesidir Sürü…
Borges’e “Kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorduklarında çok haklı olarak “Hangi kadınlar” diye yanıtlar.
İşte belki de Sürü’de Güney’in Tarık Akan’ın yanına eş olarak seçtiği dilsizliği (lal olmayı) kendine seçtiği Berivan Kürt kadın karakteri Borges’in “hangi kadınlar” sorusuna tipik yanıttır.
Tıpkı Yılmaz Güney’in hikâyesini Kürtler üzerine kurduğu bir başka filmi ve yine bir yol hikâyesi olan “Yol” filmindeki Seyit Ali’nin “namusunu temizle(t)mek üzerine eşinin ölümüne hastalık ve doğa koşulları gereği rıza göstermek zorunda kalmasının yine Borges’vari hikâyesidir.
Güney’in Sürü ve Yol Filmleri 1970’li yıllarla birlikte Türkiye’de yaygın olarak artık tartışılmaya ve kitleselleşmeye başlayan “Kürt-Kürdistan” meselesinin belirgin olarak “Beyazperde”de hissedildiği, farkında olunduğu bir sanatsal gösteridir aslında.
Yılmaz Güney, hikâyelerini anlattığı Kürt karakterleri filmleri için seçerken titiz bir çalışma örneği gösterir. Yukarıda da yazdım. Önceki filmlerinde steril koşullarda yaşam modeli sergileyen bir salon jönü, zengin burjuva çocuğu örneği olan Tarık Akan; önce Sürü’de, sonra da Yol’da artık hayatın orta yerinden dünyaya bakan tipik birer Kürt karakteridir.
Güney’in Tarık Akan’a çizdiği bu “rol biçimi” aslında bir yönüyle Akan’ın sonraki hayatının da sinemasal dünyası açısından belirgin bir yön belirlemesi olmuştur demek mümkün…
Sürü’de bir yanıyla feodal / aşiretsel kurallar gereği kan davası sonlandırılması nedeniyle “zoraki” evlilik! Ve bu evliliğin yarattığı ilişkilenmenin aile içi çatışmalı hâli. Ama aynı zamanda evliliğin salt bakışla bile nasıl bir birlikte yaşama dönüşebileceği! Uzaktan (Pervari’den) Ankara’nın bir umut kapısı olabilecekken nasıl hayal kırıklığına dönüşebileceği! Üstelik Ankara’da “Doğu’dan” görünen ve bilinen politik tercihin nasıl farklı, sert, acı bir gerçekliğe dalalet edebileceğinin çıplak hâli! Ve dahi ölüm, kalabalık içinde kayboluş…
Sürü ve Yol’da iki kadının feodal yaşam koşulları üzerinden kendilerinin dışında kendilerine biçilen hayat ve “erken” son üzerinden Veysikanlı Şivan (Sürü) ve Seyit Ali (Yol) karakterlerinin Tarık Akan sinemasında izleyici belleğinde oluşan imajdır.
Bu sebeple öte yakaya gidenin (Tarık Akan) ardından ilgi duyan her bir bireyin kendi kelamınca söyleyebileceği bir şeyler elbette vardır.
Ama benim kelamımca Tarık Akan deyince bendeki izdüşüm Sürü’deki feodaliteye direnip “kadını”na sahip çıkan Şivan’dır.
Ve dahi yine benim kelamımca Tarık Akan deyince bendeki izdüşüm Yol’daki feodalitenin dayatmasına rağmen “kadını”na kendisi kıy(a)mayan Seyit Ali’dir…
Bu tabii usta sinemacı Yılmaz Güney’in Kürt gerçekliğine sinema üzerinden neşter atışının bir aktörün hayatını da değiştirmeyi beceren müdahilliğidir.
Tarık Akan’ın ruhu şad, toprağı bol olsun…
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.01.2025
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017
5.02.2017