Süleyman YAŞAR
IMF hafta sonunda Türkiye raporunu yayınladı. Raporda dikkat çeken bölüm bankalar oluyor. Çünkü IMF, uzun süredir ilk defa bankaların çok riskli olduğunu belirtiyor. Ve IMFbankalarda açık pozisyon riskinin çoğaldığını ileri sürüyor.
Peki, nedir açık pozisyon sorusu hemen akla gelebilir.
Cevaplayalım; açık pozisyon bankaların döviz varlıklarıyla döviz yükümlülükleri arasındaki fark anlamına geliyor.
İşte IMF bu açık pozisyonun Türkiye bankalarında son dönemde yükseldiğini belirtiyor.Şöyle söylüyor IMF; Türkiye’de bankacılık varlıkları 1 trilyon 793 milyar lira ya da milli gelirin yüzde 102’si düzeyinde bulunuyor. Ve bu toplamın yüzde 34’ünü döviz varlıkları, yüzde 42’sini döviz yükümlülükleri oluşturuyor. Bu hesaba göre bankaların kısa vadeli yüzde 8,5 oranında açık pozisyonu bulunuyor. Yani bankaların kısa vadeli doğrudan risk olarak görünen yaklaşık 70 milyar dolar tutarında açık pozisyonu var.
Bunun yanında finansal olmayan kuruluşların, yani reel kesim şirketlerinin döviz borçlarının dolaylı etkisiyle bankaların net açık pozisyonu 170 milyar dolar oluyor.
IMF bu açık pozisyonun çok büyük olduğunu söylüyor. Ve Türkiye’de şirketlerin güven sınırı olmadan dövizle borçlandığını belirtiyor. Bunu önlemek için Güney Kore modelini Türkiye’ye örnek gösteriyor. Güney Kore’nin 2008 krizinin ardından bankalara getirdiği döviz yükümlülüğü sınırlamasıyla, banka varlıklarının günlük kontrol edildiğini ve bu yöntem sayesinde 2010-2013 yılları arasında bankaların kısa vadeli döviz yükümlülüklerinin 180 milyar dolardan 120 milyar dolara indirildiğini belirtiyor.
Kısaca, Türkiye’de 2001 krizi ardından alınan tedbirlerle güçlendiğini bildiğimiz bankalar son dönemde kırılganlaşmış. Ve bankalar, yüksek kısa vadeli açık pozisyonları nedeniyle riskli hâle gelmişler. Bu kırılganlığa kamu bankalarının da katkı yaptığını, kısa vadeli dış borçlarını son bir buçuk yılda 12 milyar dolardan 19 milyar dolara yükselttiklerini belirtmiştik.
Gelelim IMF raporundaki diğer tespitlere...
IMF’ye göre 2015’te Türkiye’de büyüme hızı yüzde 3, enflasyon yüzde 7 oranında olacak. Bu arada işsizlik oranı yüzde 9,5’tan yüzde 10,4’e yükselecek.
Yine 2015’te cari açığın milli gelire oranı yüzde 6 olacak. Tabii bir de IMF’nin bazı tuhaf önerilerini belirtmekte fayda var. IMF enflasyonun düşürülmesi için politika faizlerinin yükseltilmesini istiyor. Bu arada yine IMF iç tasarruf oranının yüzde 14’ün altında olduğunu belirttikten sonra, dış dengenin yatırımlar azaltılmadan sağlanmasını tavsiye ediyor. Bunun nasıl olacağı belli değil.
Kısaca bundan böyle, IMF’nin bu son raporunu okuyan kreditörler Türkiye’de bankaların kırılgan hâle geldiğini görecekler. Bankalar borçlanmada zorlanacaklar. Tabii faizler yükselecek. Dolayısıyla büyüme hızı düşük olacağından önümüzdeki dönemde işsizlik artacak.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Darbe başarılı olsaydı herhalde not artıracaklardı
25.07.2016 - NATO, Türkiye’den para istedi
13.07.2016 - Türkiye’nin yerini İran dolduruyor
4.02.2016 - Eski Türkiye olsa şimdi para yağardı
2.02.2016 - İlk Türk devleti izolasyondan kurtulmak istiyor
1.02.2016 - AKP dönemi Cumhuriyet’in lale devri mi?
10.06.2016 - G7 zirvesinden Zarrab tedbirleri
31.05.2016 - Kılıçdaroğlu’na niye saldırıyorlar
27.05.2016 - Dolar niye yükseliyor
18.05.2016 - İşsizlikte dünya üçüncüsüyüz
17.05.2016
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
meral
basit