Taha Akyol
Cumhurbaşkanı Erdoğan altı aydır “faiz” kelimesini ağzına almıyor. Merkez Bankası altı aydır kademeli olarak faiz yükseltiyor, dün yüzde 42.5’e çıkardı, Erdoğan suskun.
Halbuki Erdoğan “faiz sebeptir…” diye dünyada hiçbir yerde kabul görmemiş bir iddianın sahibiydi.
Faizi indirtince enflasyonun da düşeceğine hem inanmıştı hem “düşük faiz” söylemi kredi ihtiyacı içindeki milyonlarca seçmen için etkili bir propagandaydı.
Çıkıp “yanıldım” demeyi içine sindirmiyor anladık, çünkü hasarı çok büyük oldu.
Benim merak ettiğim husus, on yıldır “faiz sebeptir” iddiasını savunan Erdoğan’ın zihniyet dünyasıdır. Bir zihniyet muhasebesi yapıyor mudur, yoksa Şimşek sayesinde işler biraz düzelirse yine “faiz sebeptir” demeye başlayacak mıdır?
‘VATANI SATMAK’
Ocak 2015’teyiz…TCMB Başkanı Erdem Başçı, faiz oranlarını yüzde 8.5’ten 7.75’e indirmişti. Erdoğan’ı yatıştırmak istiyordu. Fakat daha büyük oranda faiz indirimi isteyen Erdoğan öfkelenmişti:
“İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar, enflasyon düşerse faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış, anlayış değil, bu yanlış bir mantık, doğru bir mantık değil çünkü enflasyon sebep, faiz netice değildir. Faiz sebep, enflasyon neticedir.”
Erdoğan Amerika’da, Japonya’da, Almanya’da faizin yüzde 1 civarında olduğunu söylüyor, örnek gösteriyordu. (31 Ocak 2015)
Merkez Bankası’na baskıyı sürdürdü. Hatta “yüksek faiz de vatanı satmaktır” diye konuşarak çok ağır ithamlarda bulundu. (27 Şubat 2016)
Erdoğan’ın bu hücumları sırasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kararlı çıkışlar yaparak Merkez Bankası’nın bağımsızlığını ve kararlarını savundular.
Merkez Bankası’na her baskı, faiz indirtme yolunda her emir güvensizlik yaratarak hem enflasyonu ve piyasa faizlerini tırmandırıyor, hem TL’nin değer kaybını hızlandırarak dövizi yukarı çekiyordu. Dış açık da büyüyordu.
CB KARARNAMESİ
Bu gelişmeler karşısında ne yapmak, nasıl davranmak gerekirdi? Faiz-enflasyon ilişkisinin ters mi düz mü orantılı olduğu konusunda hem dünya ekonomilerine bakmak, hem Türkiye’deki enflasyon, faiz, döviz hareketlerini bir ‘laboratuvar’ gibi gözlemlemek gerekirdi.
Evet gelişmiş kapitalist ülkelerde faiz çok düşük, hatta bazen enflasyonun birazcık altındaydı. Ama bu emirle değil, tam eksine, merkez bankalarının bağımsızlığının güçlü olmasına bağlıydı. Enflasyon yükselecek gibi olursa hemen faiz arttırılarak “sıkılaştırma” yapıyorlardı. En önemli sebep, tabii sermaye birikiminin çok yüksek seviyelerde bulunmasıdır.
Hayır, Erdoğan bu gözlemlere, bu gerçekleri yazan, söyleyen iktisatçılara itibar etmedi. 2023 yılının Mayıs ayına kadar “faiz sebeptir” diye bastırdı… Emirle faiz indirtti.
Bu uğurda, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün yarattığı ağır kriz ortamda ilan edilen OHAL döneminde 703 Sayılı KHK ile ve hemen ardından 10 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle, zaten fiilen kaldırılmış olan Merkez Bankası bağımsızlığını resmen de kaldırdı…
VAHİM SONUÇLAR
Bu gelişmeler zaten güveni sarsıyor, enflasyon da piyasada faiz de döviz de artıyordu. Fakat Erdoğan Ağustos 2021’de kendinden emin, şu açıklamayı yapıyordu:
“Ağustos ayını geride bıraktığımızda, enflasyonda düşüşü göreceğiz. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Düşük faiz düşük enflasyonu getirecektir.” (4 Ağustos 2021)
Ne kadar özgüvenli, görüyorsunuz.
“Laf dinleyen” Merkez Bankası Başkanı olan Şahap Kavcıoğlu döneminde faiz emirle yüzde 8.5’a kadar inecek, ama enflasyon çift hanelere fırlayacak, döviz ve dış açık rekorlar kıracaktı!
“Faiz sebep” politikası böyle vahim sonuçlar doğurmuştu.
Ve, “faizci” Mehmet Şimşek getirildi. Ne zaman?.. Seçimlerden sonra… Seçimlerde “düşük faiz” söylemi oy getirirdi çünkü.
2015’te yüzde 7.5 faize tahammül edemeyen, “vatanı satmaktır” diye tepki gösteren Cumhurbaşkanı, bugün Merkez’in faizi yüzde 42.5 olmuş, piyasa faizi yüzde civarına gelmiş, ses çıkarmıyor.
Çünkü başka çare yoktu.
Haram olan faizle “Merkez Bankası” ve “para politikası” aynı şeyler mi?
KURAMER’in yayınladığı “Geçmişten Günümüze Para ve Faiz” adlı kitabı önemle tavsiye ederim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025