Taha Akyol
ABD saldırısında katledilen İranlı General Kasım Süleymani’nin cenaze töreninin bir benzeri başka bir toplumda görülebilir mi? Nasır öldüğünde yolları, meydanları dolduran, günlerce ağlayan Mısırlılar, bunun yanında az kalır.
Resmi açıklamaya göre, Azadi ve İmam Hüseyin meydanlarını birbirine bağlayan 11 kilometrelik caddeyi ve başkent Tahran’da kesişen yan sokakları dolduran Şii Müslümanların sayısı 7 milyondu! Kirman şehrinde görülmemiş kalabalık izdihama yol açtı, 32 kişi öldü, 190 kişi hastaneye kaldırıldı. Defin merasimi ertelendi.
Şii Müslümanların Kerbela faciasından beri 14 asırdır dinmeyen matemlerinin bir dışavurumudur bu…
İMAM VE AYETULLAHLAR
Hz. Hüseyin ile aile fertleri Hicri takvimle 10 Muharrem 61’de (Miladi 10 Ekim 680) Kerbelâ’da Yezid’in adamlarınca barbarca şehid edildiler.
Şiilerin kalbinde bu tarih “şehit” İmam Hüseyin’in “intikamını” alma ahdinin tazelendiği bir “matem” günü oldu. Her 10 Muharrem gününde “tâziye” törenlerinde ağıtlar söylenir, zincirlerle sırta vurularak acı çekilir.
Böylece “şehit, mazlum, masum, matem, intikam” kavramları ve “siyah” renk Şii Müslümanlarda diğer mezheplerden daha derin, daha mistik, daha ruhanidir.
Şii kelimesi “taraftar” demektir. İmam Ali taraftarı…
Emevi ve izleyen Sünni hilafetleri meşru saymadılar. İmam Ali soyundan gelen 11 İmamı (toplam 12 İmam) tek meşru ruhani ve siyasi otorite kabul ettiler. (İmamet teorisi)
12. İmam’ın ismi “Mehdi”dir; bir gün geri gelecektir. O vakte kadar “Dini Lider” ve “Ayetullahlar” yetkilidir.
Nasıl olağanüstü derece güçlü ruhani bir inanış, görüyorsunuz.
Şah istibdadına karşı İran Devrimi’nin “İmam Humeyni” önderliğinde ve Ayetullahların örgütlemesiyle patlak vermesinin arkasında bu 14 asırlık itikadi, psikolojik ve kültürel birikim vardır.
KUR’AN MÜSLÜMANLIĞI
Osmanlı-Safevi savaşları mezhep savaşı gibi yürütülen jeopolitik rekabetti. Bizans-Sasani savaşları gibi…
Savaşsız dönemlerde duygular yatıştı.
Meşrutiyet döneminde Sünni Hilafet merkezi İstanbul’da Şiiler Muharrem ayini yaparlardı.
6 Ekim 1919 günlü Tasvir-i Efkar gazetesinde şöyle bir haber vardı:

Gazete fotoğraflı olarak “On Muharrem münasebetiyle şehrimizdeki İranlı dindaşlarımızın Valide Hanı önünde matem merasimi” yaptıklarını haber veriyordu.
Zamanımızda da Şii dindaşlarımız İstanbul’da aynı merasimi daha görkemli olarak yapıyor.
Herkesin inancı kendisi için doğrudur.
Kur’an-ı Kerim’deki “ulu’l emr” ayetini Sünniler halife ve yetkili yöneticiler olarak yorumladı. Şiiler’e göre ulu’l emr “İmam”dır ve Ayetullahlardır.
Kur’an bile böyle farklı anlaşılabiliyor. Onun için kimse kendi mezhebini, kendi yolunu tek doğru sayıp öbürlerine “öteki” diye bakmamalı.
TÜRKİYE’NİN SİYASETİ
Müslümanların inanç farklarında keskinleşmeye, taassuba değil, hoşgörüye, demokratik zihniyete ihtiyacı var.
Ali Bardakoğlu hocamızın deyişiyle “din içi çoğulculuk.”
Bu noktada din ve vicdan hürriyetini eksiksiz olarak tanıyan özgürlükçü laiklik ve demokrasi kültürü son derece önemlidir.
Müslümanların zaten denemediği başka yol kalmadı.
Bunu ancak Türkiye başarabilir, Türkiye ancak böyle itibar kazanabilir.
Ortadoğu’da fışkıran kızgın lavlar kolay soğumayacak, “vekaleten savaşlar” kolay doymayacak. Korkarım çok kan akacak.
Türkiye Orta Doğu kavgalarına karışmamalı, bütün taraflarla iyi diplomatik ve ticari ilişkiler geliştirmelidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik geleneğidir zaten.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025