Taha Akyol
Biden’ın mahut konuşmasına HDP de “soykırım” diyerek destek verdi. HDP hiçbir milli meselede ‘birlikte’ hareket etmiyor.
HDP’nin PKK’dan bağımsız ve Batı tipi demokrasiyi benimseyen bir parti haline gelmesinde bütün 82 milyonun faydası vardır. Dünya pratiği de gösteriyor ki, terör sorunlarının çözülmesi böyle ılımlı partilerin varlığıyla gerçekleşiyor.
HDP ise totaliter “KCK modeli”nden kurtulamadığı gibi PKK’dan bağımsız bir parti de olamadı.
Sade bu değil, HDP kin ve nefret söylemiyle uzlaşmayı engellemekte, kutuplaşmayı körüklemektedir.
KİN VE NEFRET DİLİ
HDP, Biden’ın tavrını teyiden yaptığı açıklamada 1915 olaylarını “soykırım” diye nitelemekle yetinmedi; kindar bir üslupla, “Rum, Süryani, Keldani, Kürt, Alevi ve Êzidî halklarına reva görülen ve bugün de sürdürülen katliamcı siyaset” söylemini kullanabildi!
Hadi tarihi tartışalım, herkes görüşünü söyleyebilir elbette… Ama “bugün de sürdürülen katliamcı siyaset” ne demek?!
Sorunların olması başka bir şeydir; bu laftaki kin ve nefret başka...
Terörizmin sivil kitle katliamlarını bir defa olsun kınadılar mı?
HDP kapatılmamalı bu çizgisi eleştirilmelidir.
1915 olaylarının soykırım olduğunu düşünenler, söyleyenlen olabilir. Bu yönde Türkiye’de yüzlerce kitap yayınlandı; hem de bazı üniversiteler tarafından… Elbette Garo Paylan da böyle düşünebilir ve konuşabilir.
Sorun HPD’nin izlemekte olduğu kin ve nefret siyasetidir.
1915 olayları hakkında çok yazıldı çizildi. Ben de belgeseller yaptım, kitaplar yazdım. Bugün HDP’lilere başka bir boyutu hatırlatacağım…
DÖNÜM NOKTASI
Rus ordularının İstanbul kapılarına gelmesinin ardından 1878’de imzalanan Belin Antlaşması’nda, çok vahim sonuçlar doğuracak bir madde vardı:
Madde 61- Osmanlı devleti Ermenilerin yaşadığı eyaletlerde mahalli ihtiyaçların gerektirdiği reformları geciktirmeden yapmayı, Çerkez ve Kürtlere karşı Ermenilerin huzur ve güvenliğini sağlamayı taahhüt eder…
Bu konuda Büyük Devletler’e sürekli rapor verilecekti.
Ermeni komitaları Büyük Devletler’in bu maddeye göre müdahalesini sağlamak için silahlı eylemlerini tırmandırdılar, yaygınlaştırdılar.
Osmanlı, göçmen Çerkezleri muhtelif bölgelere iskân ediyordu. Otantik Kürt aşiret reislerinin Ermeni emlakine el koymak, gasp, yağma ve katliam yapmak gibi eylemlerine karşı Rusya da Ermenileri silahlandırdı. “Ermeni meselesi” böyle büyüdü... Birinci Dünya Savaşı’da patladı…
KÜRTLER VE ERMENİLER
Berlin antlaşmasından 35 yıl sonra yine ‘ıslahat’ gündeme geldiğinde, Ermeni Patriği Arşaroni Efendi, 10 Mayıs 1913 günlü Tanin’de yayınlanan uzun açıklamasında Kürtleri suçluyordu:
11 Mayıs günlü Tanin’de, hukuk tarihimizin büyük isimlerinden Kürt asıllı Osmanlı vatanseveri Babanzade İsmail Hakkı Bey, Partik’e cevap verdi, Kürtlere hakaret edilmemesini, Kürtlerin haysiyetine hürmet gösterilmesini istedi.
Diyarbekir milletvekili Pirinççizade Feyzi Bey Osmanlı Meclisi’ndeki konuşmasında Kürtlere seslenerek “Ermeni çeteleri karşısında sinmemelerini, devletin onların arkasında olduğunu” söyledi.
Ayrıntılara girmiyorum, bu birkaç örnek, meselenin ne kadar karmaşık olduğunu gösterir.
Sayın Orhan Miroğlu yayınladı; Kürt bilge Canip Yıldırım, “Hevsel Bahçesinde bir Dut Ağacı” adlı anılarında Ermeni arazi ve emlakine Kürtlerin nasıl el koyduğunu anlatır.
TARİHTEN GELECEĞE
Ermeni komitaları da Kafkasya’da ve Osmanlı ordusunun mağlubiyeti üzerine Doğu Anadolu’da Müslümanlara katliam yapmış, arazi ve emlakini gasp etmişlerdi. Bu Rus belgeleriyle sabittir.
Tarihin felaket dönemlerine hiç kimse kendi açısından ak-kara diye bakmamalıdır. Hele de bugün etnik milliyetçilikleri, maksimalist kin ve nefretleri körüklemekten dikkatle sakınmalıdır.
Tarihten ortak geleceğe yönelmeliyiz.
HDP Genel başkanı, anayasa hukukçusu Sayın Mithat Sancar’ın böyle maksimalist ve kindar tavırları tasvip etmediğini sanıyorum. AİHM ile Fransız, İspanyol ve Alman anayasaya mahkemelerinin içtihatları göstermiştir ki, “soykırım” beyanları ve kararları siyasidir, hukuki değildir… Özellikle de “tarih”teki olayların niteliği üzerinde hüküm vermek mümkün değildir.
HDP’nin “Türkiyelileşmek” gibi bir niyeti varsa, yaptığı bunun tam tersidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025