Tanıl Bora
Apaçık Radyo’da 2021’deki bir söyleşisinde Ali Bilge, bu rejimde memnuniyetsizlerin kendilerini ifade etmelerinin zorlaştığından bahisle, bir “memnuniyetsizler ittifakı kurulması” gereğinden söz etmiş: “Hemfikir olmayabiliriz ama hemderdiz…”[1]
Memnuniyetsizler, seçim anketlerinin güçlü partisi kararsızlarla[2] yakın anlamlı kullanılıyor. Daha özgülleştirilmiş anlamıyla, AKP iktidarından memnuniyetsiz olanları işaretliyor. Sadece bir memnuniyetsiz seçmen kitlesi düzlemi yok; siyasetçilerden danışmanlara, bürokratlara, uzanan, siyasal kadro içindeki memnuniyetsizler düzlemi var.
Belki daha da geriye götürülebilir, medyada en az on yıldır “AKP’deki memnuniyetsizlerden” söz ediliyor. Memnuniyetsizler, veya erken cumhuriyetten kalma, sağ siyaset dilinden hâlâ düşmeyen söyleyişle gayrı memnunlar.
2018’de medyascope’ta bir açık oturumda “AK Parti'deki bir “memnuniyetsizler bloğu”nun yavaş yavaş büyüdüğünden söz edilmiş mesela… 2019’da Kemal Can “AKP’li küskünler”i “Memnuniyetsiz misafirler, kötümser pragmatikler ve tatminsiz politikler” diye üçe ayırmış. [3] 2024 Haziran’ında Devlet Bahçeli “AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasından” şikâyet etmiş.
AKP’deki gayrı memnunların çoğaldığından, fokurdadığından hep söz ediliyor. Kapalı ortamlarda muhaliflerden daha fazla atıp tuttukları anlatılıyor, doğru olabilir. Gayrı memnunların mahfilleri var, yarı-kamusal ortamlardır, oralarda konuşuyor, dertleniyor, söyleniyorlar. Bazen bir demeçte, bir sosyal medya mesajında, bir köşe yazısında, usulca istim boşaltıyorlar. Bülent Arınç ara ara, üzgün ses tonuyla, gayrı memnunluk hitabeleri veriyor. Bu gayrı memnunlar potansiyeli bir yerde kendi bayrağını açar mı - yoksa bir çeşit sürdürülebilir memnuniyetsizlikten mi söz etmeli?
Memnuniyetsizliğin kalorisi nedir? Ondan bir şey umulabilir mi? Bu zayıf filiz, yine de çiçek açar mı?
***
Memnuniyetsizliğe enerji yatırımı yapan bir söylemin örnekleri yok değil. Martin Luther King Jr. “ilâhî memnuniyetsizliği” uyanık tutmaktan söz etmiş: halihazır durumunun ilâhî ilkeyle ilişkisi bakımından hep bir yetersizlik, yani memnuniyetsizlik hissetmek… Yetinmemek, ehveni şere razı olmamak anlamında, memnuniyetsizlik.
Avusturya’da 1923-1934 arasında çıkan bir kadın dergisi var, adı Die Unzufriedene: Memnuniyetsiz demek ama dişil eki olduğu için Memnuniyetsiz Kadın diye çevirmeli, Gayrı Memnune de diyebiliriz. Derginin şiârı: “İnsanlığın ilerlemesi memnuniyetsizlikten doğar!” “Kadınlar ileri gitmek istiyorlarsa, memnuniyetsiz olmalılar!” Kendilerini tanıtmaya, “Memnuniyetsizler ne istiyor?” sorusuyla başlıyorlar. Bir şeyleri istememekten, başka bir şeyi istemeye doğru atılan bir adım… Memnuniyetsizliği siyasallaştırma, memnuniyetsizliği örgütleme çağrısı var burada. Statükoya razı olmamak, sizi memnuniyetsiz yapan koşulları değiştirmeye azmetmek anlamında bir memnuniyetsizlik…
***
Ama karşımızdaki sağcı gayrı memnunluk ‘kültürü,’ böyle dönüştürücü, harekete geçirici bir memnuniyetsizliğe yüz vermiyor. Zaten kelime olarak bir eksiği, olumsuzluğu tanımlayan memnuniyetsizlikten, olumlu, yapıcı-kurucu bir ivme almıyor.
Tarık Çelenk’ın yakında kitaplaşan yazılarında kullandığı bir “müzmin ılımlı muhalif” terimi var.[4] Muhafazakâr-demokrat bir konumdan konuşurken, ılımlı da olsa, muhalefete geçenleri tanımlıyor. Gayrı memnunların memnuniyetsizliği müzmindir, fakat ılımlı da olsa, muhalif değildirler. Söylemez, söylenirler. Bir yola koyulmazlar. Dururlar. Kalırlar. Gayrı memnunluk izharı, vicdanlarını rahatlatmaya da yarar; zulümden, yozlaşmadan, kötülükten gizli gizli yakınmak, ahlâkî üstünlüğü muhafaza hissi verir - kendinden memnuniyeti okşar.
***
İslâmcı-muhafazakâr siyaset geleneğinde, bırakalım muhalif olmayı, gayrı memnunluk bile itibarsızdır aslında. İbn Haldun’dan nakledilen “Memnuniyetsizler medeniyet inşa edemez” sözü, bu camiada gözde bir alıntıdır. İnsanları memnun etmeyi gözetmek tavsiye edilir; doğrusunun “müsbet hareket” olduğu söylenir. Gayrı memnunluk, bir menfilik, alâmeti sayılır; faydasız, bozguncu, yıkıcıdır.
Yani belki o cenahta gayrı memnunların varlığına bile hayret etmeli…
***
Peki, gayrı memnunları yollarını ayırmaktan, kopmaktan, “yeter!” demekten, muhalefete geçmekten alıkoyan nedir?
Basitçe, ikbal mi; konformizm mi? Muhakkak payı var. “Patika bağımlılığı” mı; başka türlüsünü düşünememek, alışkanlık? Muhakkak payı var. Tarık Çelenk, zikrettiğimiz yazılarında “devletin bekası” önceliğinin baskısından; iktidarın “keyfini çıkarma” iğvasından veya “iktidar sarhoşluğu”ndan; “konuşmanın zamanı değil” temkininden (veya oportünizminden) söz ediyor. Muhakkak bunların da payı var. Tehdit (rövanş) kaygısının, muhakkak payı var. Keza, muhalefetin de aptal olduğu, “daha iyi olmadığı” bahanesi epey iş görüyor.
Hem, gayrı memnunluk bazen bir müzakere arayışı, bir pazarlık yoklaması olarak da iş görebiliyor...
AKP kurucularından İhsan Arslan, beş yıl önce yayımlanan, iktidarın gidişatından memnuniyetsizliklerini de dile getirdiği kitabında bir yerde diyor ki: “Evet, isyankârım ama maslahatı tercih etmek gibi bir zaafım da var.”[5] Maslahat, muhafazakâr dilde dinî anlamından da taşıp genişleyerek, şahane bir esneme sağlar: Elverişliyi, “münasip” olanı, işine geleni anlatır, bir faydacılık bayrağıdır. Rahatsızlıklara, kalbi isyan ettirecek fena işlere tahammül etmek için bire birdir. Böylece, gayrı memnunluk içinde ilânihaye salınırlar, memnun mesut...
[1] https://apacikradyo.com.tr/ekonomi-politik/memnuniyetsizlerin-ittifaki-kurulmalidir-hemfikir-olmayabiliriz-ama-hemderdiz
[2] https://birikimdergisi.com/haftalik/10739/kararsizlar
[3] https://t24.com.tr/haber/uc-grupta-akp-li-kuskunler-memnuniyetsiz-misafirler-kotumser-pragmatikler-ve-tatminsiz-politikler,824485
[4] Tarık Çelenk: Açık ve Gizli Köylülük. Vagon Kitap, İstanbul 2025, s. 59.
[5] İhsan Arslan: Aklımda Kalan (Hazırlayan: Ayşe Karabat). KapıYayınları, İstanbul 2020, s. 324.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
26.11.2025
13.11.2025
30.10.2025
17.10.2025
5.10.2025
20.09.2025
5.09.2025
23.08.2025
7.08.2025