Tarık Ziya Ekinci
Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek Bayramı’nı kutluyor, barış ve toplumsal ilerleme mücadelesinde öncülük görevlerini bilinçle sürdürmelerini, emeğin hakkı için ve barış için yaptıkları mücadelenin ve attıkları her adımın başarılı olmasını diliyorum.
Unutmamak gerekir ki, emeğin hakkı için yürütülen mücadelenin türü, yakın ve uzak hedefi ne olursa olsun atılan her adım toplumsal ilerleme, demokrasi ve hukukun üstünlüğünden bağımsız değildir. Bu ilişki iki yönlüdür. Bir yönüyle demokrasi ve hukuk emek mücadelesinin olmazsa olmaz koşuludur. Diğer yönüyle de demokrasi ancak emeğin öncülük edeceği bir mücadeleyle kazanılır.
Türkiye işçi ve emekçileri bu gerçeği kendi yaşam pratiklerinden bilmektedirler. Nitekim 1980 öncesinde işçi ve emekçilerin sendikal örgütlülüğü yüzde 40’lar düzeyinde iken bugün yüzde 10’a kadar gerileşiştir. Demokrasi geriledikçe, hukuksuzluk yaygılaştıkça sendikalar ve emekçi örgütleri güç yitirmekte, umutsuzluk artmakta ve emeğin talepleri karşılıksız kaldığı bittecrübe bilinmektedir. 1980 öncesinin güçlü sendikaları işveren temsilcileri ve hükümet yetkilileriyle kıran kırana mücadele ettikleri, emeğin hakkını aldıkları hatırlardadır. Bugün koşullar her yönüyle işçi ve emekçilerin aleyhindedir. İktidar sözcüleri işverenlere “yatırım yapmanıza hiçbir engel kalmadı. İşçi grevlerini yasaklıyoruz. Çalıştırdığınız işçilerle münasebetlerinizi dilediğiniz gibi düzenlemekte özgürsünüz. Sizden yatırım bekliyoruz” diyebiliyorlar. Hiçbir sendikanın bu çıkışa karşı bir tepkisi olmadı, ya da olamıyor.
Bugünkü 1 Mayıs Emek Bayramı’nda işçilerin en belirgin talebi kıdem tazminatının hak olarak tanınması ve hükümetin keyfi tasarrufundan azade tutulmasıdır. İşçi ve emekçiler hakları olan işsizlik sigortasındaki meblağın işverene kredi olarak verilmesini önlenemedikleri gibi, kıdem tazminatının da işçilere değil, sözde ekonominin yaşamsal ihtiyaçları gerekçe gösterilerek amacı dışında kullanılacağı açıktır. Çünkü işçiler örgütsüzdür, sendikalar güçsüzdür. Türkiye’de emekçilerin en büyük sorunlarından biri de gittikçe artan işsizlik, ekonomik bunalım ve enflasyondur. İşsizlik, hem ücretlerin düşürülmesine, hem de yeni işsizlerin oluşmasına yol açmakta. Bugünkü otoriter tek adam yönetimi ekonomik ve siyasal bir çıkmaz içinde debelenmekte yarattığı ağır bunalımın yükünü de her gün artan pahalılığı ve ek vergilerle emekçilere yüklemektedir. Kurtuluş, örgütlü emekçilerin öncülüğünde demokratik hukuk devletinin kurulmasındadır. Ne var ki, emekçi halkımız, otoriter yönetimin baskısı altında, örgütsüzleştirilmiş ve tarihsel uzak düşmüştür. Peşine düştüğü küçük ekonomik hakların bile ancak, demokrasinin kurulması, hukuk devletinin işlerlik kazanması ile gündeme gelebileceği unutulmamalıdır.
Türkiye emekçilerinin 1 Mayıs Bayramını kutlarken, İşçi ve emekçilerimizin ülkede barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı çağdaş bir düzen için mücadele etme kararlılığı ile hareket edeceklerini tüm Türkiye halkları ile birlikte diliyor ve bekliyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.01.2021
2.09.2020
8.07.2020
18.06.2020
1.05.2020
3.01.2020
2.02.2019
25.09.2019
2.05.2019
3.02.2019