Ufuk COŞKUN
Seçim sonuçları, uzun zamandır insanlık onuru adına mücadele eden herkese hayırlı olsun. Evet, kazandık. Türkiye kazandı. Demokrasi kazandı. Bir kez daha darbeyi geri püskürttük. Meydanlarda tek başına sesi kısılana kadar verdiği onurlu mücadeleden ötürü başta Sayın Başbakan’a tebrik ederiz. Bu sonuç; artık Türkiye’de manipülasyonlar devrinin kapandığının, gazete manşetleriyle, tuzaklarla, kumpaslarla, halkın iktidar ettiği hükümetleri devirmenin tüm yollarının tıkandığının resmi beyanıdır. Halkın arasına nifak tohumları atmanın bir hükmü kalmamıştır. Hep yanlış yaptılar. Yıllardır bu halkın değer verdiği insanları gözleri önünde karaladılar, tuzaklar kurdular yetmedi astılar... Bu halkı sürekli aşağıladılar, yeri geldi Nevzat Tandoğan gibi Ulan Öküz Anadolulular dediler, yeri geldi halkı Yakup Kadri gibi yontma taş devrinden kalma ilkel insanlar olarak gördüler. Hızını alamayanlar göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, pis köylü,taşralı, mantıksız, cahil, koyun sürüsü, makarnaya kendini sattı dediler.. Mitinglere katılıp her türlü ahlaksız yaftalamaları onlara yakıştırdılar. Ve sonra hiçbir şey olmamış gibi bu insanlar neden AK Parti’ye oy veriyor diye şaşırıyorlar!.
Neden anlamıyorsunuz? Bu insanlar kendilerine Kemalist, ilerlemeci, çağdaş, pozitivist aydınlar gibi hakir görmeyen aksine “kardeşlerim” diye hitap eden ve “sizi Allah için seviyorum” diyen bir başbakana oy vermeyecekler de kime vereceklerdi? Bizler toplumun değerli, bilinçli bireyleri olarak her şeyin ama her şeyin farkındaydık. Gezi’den bu güne hedefin başbakan Erdoğan nezdinde hepimize, insanlığımıza ve değerlerimize dönük olduğunu daha en başında biliyorduk.Aldığınız Kemalist,eğitimlerinizle bizi hafife aldınız, yok saydınız..Her şeyi hesap ettiniz, tüm manipülasyonları hesapladınız ancak halkı hesaba katmadınız. Bu yüzden diyorum; totaliter rejimlerin dayattığı inanç ve alışkanlıklarla bir asker gibi eğitilmeyi bir koyun gibi güdülmeyi içselleştiren Kemalist aydınların bu günden sonra artık devri kapanmıştır..Tarih onları lanetle anacaktır.. Ey kendilerini halkın tepesinde gören aydınlar! Ahlakı, vicdanı, erdemi ve insanlık değerlerini öncelemeyen hiçbir düşüncenin/ideolojinin hayat bulma/ hayatta kalma şansı yoktur. Artık alnınıza sürülmüş bu kara leke ile dolaşacaksınız..
Oysa paralel yapı ve onun destekçisi CHP hükümetin düşeceğinden o kadar çok emindiler ki...Bilgi servis ettikleri yerlere o kadar çok güveniyorlardı ki.. Hatta başbakan 30 Mart'ı göremeyecek diyordu biri. Türkiye’nin hala eski Türkiye olmadığını bir türlü idrak edemediler. Bu halkı hafife almalarının faturasını ise çok ağır ödediler... Halk tüm hırslarını, tuzaklarını bir kez daha boşa çıkardı. Hep derim CHP’nin liderleri Antik Çağ Söylencelerinde adı geçen İkaros’a benzer..Bilirsiniz, Giritli Minos( Zeus’un kaçırıp tecavüz ettiği Europa’nın oğlu) Daidalos’u Antik çağın en büyük mucidi) kendi yaptığı labirentinin içine oğlu İkaros’la birlikte hapseder.Daidalos labirenti mükemmel inşa etmiştir fakat planını unutmuştur.Havada uçuşan kuşların kanatları labirentin ortasına düşmektedir.Daidalos bu tüyleri alıp inceler alt kısımlarının düz, üst kısımlarının ise bombeli olduğunu görür ve rüzgarın tüyleri havaya uçurduğunu fark eder.Daidalos bu tüylerden balmumu yardımıyla kanat yapmayı başarır bir tanede de oğlu için yapar.Ancak uçmaya başlamadan evvel oğlu İkaros’a birtakım öğütlerde bulunur.”Bu adadan ayrılmamız için önce bir müddet suyun üstünde uçmamız gerekecek.Kanatlarının suya değmemesine çok dikkat et, aksi takdirde suyu emer ve ağırlaşır.Çok yüksekten uçma, güneşin kızgın ışınları tüyleri yapıştırmakta kullandığım balmumunu eritir.”Fakat İkaros -CHP lideri gibi- ihtiras dolu bir adam olduğu için çok yükseklere çıktı. Çünkü yükseklerde olmak hayranlık uyandıran bir şeydi.Ne var ki kızgın güneş ışınları balmumunu eritti ve İkaros yere çakıldı..Kılıçdaroğlu’nun da başına gelen budur..
Yeni dönemde AK Parti ne yapmalı;
Bazen "şer görünende bir hayır" vardır. Bu sürecin en önemli avantajı her şeyden evvel tüm maskeleri indirmiş olmasıdır.. Kimin ne olduğunu ayan beyan görmüş olduk. Liberal, sol ve Müslüman kılıklı darbecileri, ulusal güvenliği tehdit eden ajanları, satıcıları, iftiracıları vs. Bu süreç bize mikropları gösterdi aslında. Seçimlerden sonra ciddi bir tedavi dönemi başlamalıdır.Cumhuriyet tarihinin en büyük davaları açılmalıdır.Bir taraftan pisliklerden arınırken diğer taraftan vakit kaybetmeden özgürlükçü adımlar atılmalıdır.Sivil Anayasa gündemimizin baş köşesine oturmalıdır.Bilindiği gibi Kemalist eğitim, tekçi, seçkinci, elit, halkı hakir gören sahte, bayağı, basit sıradan bir aydın kitlesi oluşturdu..Bundan sonra eğitim alanında daha radikal ve köklü adımlar atılmalıdır.Eğitim eşref-i mahkukat yani insanın şerefli bir varlık olduğu gerçeği üzerine bina edilmelidir.Kemalist eğitim bana göre insanlık tarihin en ilkel eğitim anlayışlarından biridir.Bu insan karşıtı ve insan fıtratına müdahale eden eğitim politikasından artık vazgeçilmelidir.
Bilinmelidir ki insanı atlayan, öteleyen, dışlayan ve harcayan hiçbir ideoloji ahlaki değildir ve asla teveccüh görmez. Bu ülkede yaşayan herkesimin kendini mutlu, huzurlu ve özgür hissedebileceği demokratik bir hukuk devleti ivedilikle tesis edilmelidir. Kısacası artık içinde insan ve değerleri olan bir şey istiyoruz. Kimse bize kendi projeleri doğrultusunda bir yaşam kurgulamamalı..Yeni dönemde AK Parti’nin üzerine düşen sorumluluk bu olmalıdır.Her demokratik adımda olduğu gibi bizler de yine destekçisi olmaya devam edeceğiz..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019