Vedat Bilgin
Sahi 28 Şubat’ta ne olmuştu? O karlı şubat ayında tankları yürütenler bir belediyenin tertip ettiği gecede sunulan piyeste ‘Kudüs’ün anılmasından’ irticanın yükseleceği korkusuna kapıldıkları için mi bu işi yapmışlardı? Yoksa Refah Partisi’nde toplanan ‘dindar adamlardan’ ürkerek, ‘bunların yüzünden laiklik elden gidecek’ endişesiyle mi harekete geçmişlerdi?
“28 Şubat cuntası ortada ‘hiçbir şey yokken’ durduk yere neden siyasete müdahale etmişti? 28 Şubat’ın üzerinden bunca yıl geçtikten sonra bu tür yanlış sorularla 28 Şubat faşizmini anlamak mümkün müdür? İlk bakışta sorudaki yanlış fark edilmese de mühimdir ve müdahalenin gerçek nedenlerini saklayan bir anlayışı yansıtmaktadır. İkinci bir yanlış meseleyi ‘din-laiklik’ bağlamında tartışmaktı ki zaten böyle yapıldığında cuntanın meseleyi sunuş biçimine dönülmez mi?”
DARBELER, MÜDAHALELER
Öncelikle ‘rejim dindarlardan korkuyor onun için darbeler yapılıyor, 28 Şubat’ta da böyle olmuştur’ tarzındaki ifadelerin meseleyi yeterince yansıtmadığı gibi, anlaşılmasını önlediğinin de üzerinde durmak gerekir.
Türkiye’deki darbe mekaniğini anlamak için üç husus belirlenmeden olayı anlamaya çalışmanın yetersiz olacağını belirtmek lazımdır. Birinci husus; Türkiye’deki bütün darbe ve müdahaleler ordu içindeki cuntaların kendiliğinden harekete geçmelerinin sonucunda ortaya çıkan hareketler değildir ve NATO bağlamında hareket eden bir kapalı yapıdan bağımsız olarak ortaya çıkma kabiliyetine sahip olmadığı gerçeğidir.
İkinci husus; devlet ve toplum arasındaki ilişkilerde mesele bütünüyle ‘devletin konumuna’göre bir başka ifadeyle ‘devletin belirleyiciliğine’ göre düzenlenmiş bulunmasıyla ilgilidir. Bu belirleyici ilişkide esas olan birkaç unsurdan biri, devletin dayandığı ideoloji; diğeri devlet içindeki kurumsal denetim mekanizmaların ürettiği iktidarın topluma karşı tavrı, öteki unsur ise, iktidar zümrelerinin kompozisyonudur. Dolayısıyla bütün askeri darbe ve müdahaleler Batı ve Türkiye arasında kurulu olan ilişkinin ‘yapısını korumaya’ ya da ortaya çıkan ‘yeni duruma’, Batı’dan gelen ‘yeni taleplere’ cevap vermede ortaya çıkan veya çıkabilecek sorunları çözmeye dönüktür. Bütün bunları harekete geçirecek bir ideoloji, harekete geçmeye hazır aydın/bürokrat militer unsurlar hazır ve nazırdır.
Üçüncü husus, hem Batı vesayetinde yürüyen ilişkileri hem de devlet içindeki iktidar yapısıyla çelişen süreçlerin ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Bu süreçler sivilleşme ve demokratikleşme dinamikleridir.
SİZ KİMİN ADAMISINIZ?
O halde 28 Şubat da dâhil, bütün darbeleri açıklamaya çalışırken esas üzerinde durulması gereken husus Batı-Türkiye arasındaki hegemonik ilişkilerin sürekliliği ve devlet-toplum ilişkisinde devletin belirleyici konumunun sürekliliği ekseninde yoğunlaşmalıdır. 28 Şubat sürecinde FETÖ yapılanmasının önünün açıldığı, kamu ve ordu içindeki örgütlenmesinin kesafet kazandığı ve benzeri olayların anlamını da bu bağlamda kavramak mümkün olacaktır.
“15 Temmuz olayı, aslında askeri darbe ve müdahalelerin üzerindeki örtüyü kaldırıp atarak gerçeğin anlaşılmasında önemli bir dönüm noktası olduğu gibi, bir çelişkinin nasıl çözüldüğüne dair de ciddi bir veriyi ortaya koymuş bulunmaktadır. Tarihsel çelişkinin çözüm noktası buradadır: Batı’nın Türkiye ilişkilerinde kurduğu hegemonyanın da devletin toplum üzerinde kurduğu tahakkümün de sonuna gelinmiş, sivilleşme dinamiği demokratik sürecin hızlanmasına katkı yapacak, onun önünü açacak bir enerji üretmiştir.” Bugün 28 Şubat’ın adamlarını, Batı Çalışma Grubu çetesinin nerede olması gerektiğini tartışan var mıdır? Hepsi tarihin mahkûm ettiklerinin yanında çöplükteki yerlerini almışlardır.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019