Verda ÖZER
2018’e en sert girişi yapan ülke, hiç beklenmeyen bir şekilde İran oldu. Perşembe gecesi başlayan şiddetli sokak gösterileriyle karşıladı yeni yılı. Peki nasıl oluyor da Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’da esip gürleyen, bölgede “Şii hilalini” hayata geçirmiş ve İsrail’e, Körfez’e, ABD’ye kafa tutan Tahran şimdi bu halde?
Sorun Şii hilali
Bunun en başlıca sebebi, hiç kuşkusuz ekonomi.
Şu anki “ılımlı” Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ilk kez 2013’te büyük bir tantanayla seçilmişti. Ondan önce 8 yıl boyunca cumhurbaşkanı olan Ahmedinejad ise, Ruhani’nin aksine koyu bir muhafazakârdı. Ve döneminde patlak veren “Yeşil Hareket”i kanlı bir şekilde bastırmıştı. Dolayısıyla, reformcu Ruhani’nin seçilmesi, rejimin 2009’da bastırdığı bu hareketin bir nevi intikamıydı.
Aradan geçen yıllar ise, halkın beklentilerini karşılamadı. Malum, Ruhani ilk iş olarak Batı ile o meşhur nükleer anlaşmayı imzaladı. Ve bunu, 1979 İslam Devrimi’nden beri ülkenin ensesinde boza pişiren yaptırımların kalkacağını ve ekonominin güçleneceğini söyleyerek içeriye pazarladı.
*
Ne var ki ekonomik vaatleri yerine getiremediği gibi, durum gitgide daha da kötüleşti. İşsizlik ve enflasyon aldı başını gitti. Zira Ruhani ağırlığını bölgedeki savaşlara verdi: Suriye’de Esad’ın baş destekçisi oldu. Irak’ta da Şii milisleri sayesinde çok etkili. Lübnan deseniz, Hizbullah üzerinden İran’dan soruluyor. Yemen’de de Husileri destekleyerek Suudi Arabistan’a karşı vekâlet savaşı veriyor. Bu savaşlar ise son derece maliyetli. İşte halk da “Yeter artık, bizim sorunlarımızla ilgilen!” diyor.
Ancak bu, şu anda Ruhani için imkânsız. Zira Trump’ın Körfez ülkeleri ve İsrail’le birlikte İran’ı hedef tahtasına koyması, Tahran’ı mücadeleyi daha da sertleştirmeye itiyor.
İçeride evrim
Buna mukabil, halk içeride de ılımlılık istiyor. Zaten dünyayla entegrasyonu ve rejimin açılmasını istemeseler, geçtiğimiz mayısta Ruhani’yi yüzde 60 oyla yine seçmezlerdi. Onu destekleyerek, dini otoritenin siyasete hakim olmasına karşı çıkıyorlar. Bu gösterilerin asıl dini merkezlerde baş göstermesi ve en çok dini lider Ayetullah Ali Hamaney’i hedef alması da bunun tezahürü.
Ruhani’nin önündeki en büyük engel ise, kontrol edemediği “Devrim Muhafızları”. Hem içeride istediği demokratik açılımları yapamamasının önündeki duvar onlar. Hem de İran’ın bölgedeki askeri faaliyetlerini yürüten askeri güçler.
*
Şimdi ise sorulan şu: İran’da yine devrim olur mu? Tahran’daki kaynaklarım, “İranlılar değişim istiyor. Ama bunun devrimle değil, evrimle gelmesini istiyorlar” diyor. 1979’daki demokrasisiz devrimdi. Bugün ise devrimsiz demokrasi istiyorlar. Yani asıl hedef Ruhani’yi devirmek değil, Ruhani’yi değiştirmek.
Şu an eylemler organize ve örgütlü görünmüyor. Ve sürdüğü takdirde Devrim Muhafızları devreye girecek gibi. Sokaklarda 2009’daki gibi milyonları bulan o büyük kalabalık da yok. Dolayısıyla, gösterilerin çok daha şiddetlenmesi zayıf ihtimal. Ancak rejimin bu haliyle devam edemeyeceği de aşikâr. O nedenle, bu gösteriler bir nokta değil, ama noktadan önceki virgül belli ki.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019