Akif BEKİ
Adalet Bakanı Gül, neden istifa etti?
İsmail Saymaz›ın Halk TV sitesinde yazdığına göre; bardağı taşıran görüş ayrılığı, Cumhurbaşkanlığındaki bir toplantıda ortaya çıkmış.
Konu, Osman Kavala’nın tutuklu mu, tutuksuz mu yargılanmaya devam edeceğiymiş.
Gül, Kavala ve benzeri siyasi davalarda prensip olarak tutuksuz yargılamadan yanaymış. AİHM ve Avrupa Konseyi kararlarına da hukuken hak verir mahiyette konuşmuş. Ters düşmemek gerektiğini savunmuş.
İpler orada kopmuş ama sözlü istifası kabul edilmemiş.
Daha sonra yazılı istifasını sunmuş ve İmamoğlu’nun MOBESE kayıtlarının sızdırılmasına tepki gibi de anlaşılan o son konuşmasını yapmış.
Bakan’ın, giderken verdiği son mesaj manidar bulunmuştu.
Özetle diyordu ki...
Bir: Sanık, yalnızca işlediği iddia edilen suçtan yargılanır, savunma hakkı kutsaldır, lehine olan deliller de iddianameye konur.
İki: Alakasız özel hayat bilgileriyse iddianameyle ifşa edilemez, hukuk bunu yasaklamıştır. Devlet yetkisiyle elde edilen mahrem bilgiler, devlete emanettir.
Üç: FETÖ›vari yöntem ve uygulamalara karşı teyakkuz halinde olmak ve bir daha yaşanmasına izin vermemek olmazsa olmazdır. Geçmişte hukuk, kumpaslara alet edildi diye tekrarı hoş görülemez, göz yumulamaz.
Geçmişte FETÖ, bu yetkiyi kötüye kullandı, onları da hatırlatıyordu. Usulsüz dinlemelerle, sahte veya yasadışı delil üreterek nasıl kumpaslar kurduklarını...
Kişilerin mahremini ve onurunu korumak devletin göreviydi, itibar sukastlarına ve lekelenmeme hakkının ihlaline müsaade edilemezdi. AK Parti, bu yönde düzenlemeler yapmıştı.
İstihbarat toplama yetkisi devlete, suçla mücadele amacıyla verilmişti. Mesaj, bu yetkinin kötüye kullanılmasından Bakan›ın duyduğu rahatsızlığı da yansıtıyordu.
Gül, vatandaşın güvenine ve hukuka ihanet konusunda duyarlılık gösteriyordu. Benzer rahatsızlıklarını daha önce de dile getirmişti. Ama hukuka aykırı uygulamalara engel olamamıştı.
Ne haysiyet cellatlığı bitti, ne adil yargılanma hakkının çiğnenmesi. Ne de devletin istihbarat imkanlarıyla elde edilen özel bilgilerin, muhalefeti karalamak için pervasızca kullanılması...
Buradan bakınca Saymaz’ın haberi, hayatın olağan akışına yani Cumhurbaşkanlığı sisteminin işleyişine uygun görünüyordu.
Gül’ün istifasının perde arkası pekala böyle gelişmiş olabilirdi, inandırıcıydı.
Kendimi böyle düşünürken yakaladım ve ne yalan söyleyeyim, aklıma yattığı için irkildim.
Kimin tutuklu, kimin tutuksuz yargılanacağıyla ilgili bir toplantı yapılıyor. Fakat yer, Cumhurbaşkanlığı. Bir mahkeme salonu değil. Kararı, duruşma hakimleri vermiyor. Bu da yargımızın “tarafsız ve bağımsız”lığına halel getirmiyor, olağan karşılanıyor.
Demokratik hukuk devletlerinde böyle olurmuş, kimin hapiste kalıp kimin çıkacağına yürütme bakarmış gibi.
Biz de kanıksıyoruz, vay be!
“Aa ondan mı istifa etmiş, tamam öyleyse, sorun yok” deyip Bay Kemal’in işlerini konuşmaya devam mı?
Bakın siz şu Bay Kemal’in ettiklerine, o da CHP’yi tek adamcılıkla çok kötü yönetiyor ama.
“NEREDE BU DEVLET”
İçişleri Bakanı Soylu Giresun’da konuştu. “Nerede bu devlet” sözünün mazide kaldığını, hamdolsun artık duyulmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’dan seslendi. Bay Kemal’i, namus ve şeref sözünü tutmayarak belediyelere “maalesef 44 bin terörist” doldurmakla suçladı.
Adliyeden temiz kağıdıyla nasıl işe girdi 44 bin kişi, o sırada İçişleri ne yapıyordu, yerleri tespit edildiyse niye hala yakalanmıyorlar?
Tam “nerede bu devlet” diyordum ki...Allah’tan Soylu’nun sözleri geldi aklıma da tuttum ağzımı. Yerin kulağı var, neme lazım.
Hem iktidar, hangi birine yetişsin. Bay Kemal’in yalanlarıyla mı, teröristleriyle mi, nefret söylemleriyle mi mücadelece edecek! Bir değil ki cephe...
Sanayide elektrik ve doğal gaz kesintileri yaşanırken doğal gazımızın bir haftalık ömrü olduğunu söylemeye utanmıyor. Oysa “elhamdülillah, böyle bir sıkıntımız yok”.
Küçük çocuğa, siyasi rakibi için “hain” dedirterek halkta kin, düşmanlık ve nefreti körüklüyor. Mikrofona söyletiyor hem de.
Rakibinin cinsine, cibilliyetine, hatta ırz ve namusuna laf etmek gibi nefret söylemlerini de ekleyin.
Bay Kemal’in “yalanlarından geçilmiyor.”
Ona rağmen çok şükür; “nerede bu devlet” şikayeti geride kaldı, artık “Allah devletimize zeval vermesin” deniyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025