Mehmet TIRAŞ

TARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI…
14.07.2025
175

Telefonum çaldı.

Arayan, Tarihsel TKP davasından 12 Eylül’de 5 yıl hüküm giymiş,”Oksijen Medya Grubunun” üst düzey yöneticilerinden,12 yıldır yazı yazdığım “Marmara Yerel Gazetesinin” genel yayın yönetmeni, Nevzat Cingirt’ti…

Hal hatırdan sonra…

Abi bir tarih belirleyelim de  Bülent(Karataş) abiyi ziyarete gidelim, ne dersin?” dedi.

Çok iyi olur dedim.

 Gideceğimiz tarih saptadık.

Bülent Karataş ile tarihsel TKP geleneğinden geliyoruz.

Tanışıklığımız 1985 yılına kadar uzanır.

Bülent Kocaeli’de Tarihsel TKP’nin önde gelen ve tanınan aktörlerinden birisidir.

“Tarihsel TKP’nin Tarihinin  yazılması” ziyaretimizin ana sohbet konusu oldu.

Bülent ısrarla böyle bir yazı yazmamın  gerçekleşmesi üzerinde  çok duruyordu.

Ancak bu tarihin yazılması bana göre çok zor hatta imkânsız gibi.

Bülent,1960 askeri darbesi olmak üzere bütün askeri darbeleri yaşadı.

12 Mart’ta THKPC davasından Selimiye kışlasında iki yıl tutuklu kaldı.

12 Eylül askeri darbesinden kısa bir süre sonra 1981 yılında, bu sefer tarihsel TKP operasyonundan gözaltına alındı ve yeniden  tutuklanıp 4 yıl hapis yattı.

Bülent kışları İstanbul’da, yazları ise İzmit’in Karamürsel ilçesinin Yalakdere köyünde mütevazi  yazlık evinde, eşi Name hanımla yaşıyor.

 80  yaşında,tarihsel TKP’nin yaşayan eski tüfeklerinden, kendini bozmadan ve savrulmadan hayata tutunanlardan…

Savrulmadan dedim…

Tarihsel TKP geleneğinden gelen bazı arkadaşlar Kürt hareketi içerisinde yer alıp Kürt sorunu üzerinden siyasi ikbal aramaya yöneldiler.

 Kimileri de Ulusalcı partilerde siyaset yapıyorlar.

Bülent ise siyasi bir ikbal aramadı.

Tarihsel TKP’de yaşadıklarını ve yaşananları belgelemenin ve siyasi tarihine sahip çıkmanın savaşını verdi.

12 Eylül 1981 yılında TKP operasyonunda tutuklanan ve hüküm giyen, bir grup arkadaşıyla TKP davasından yargılanmış 216 arkadaşının,  unutulmaya yüz tutmuş siyasi mücadelesini belgeleriyle ortaya çıkartılmasına öncülük etti.

2020 yılında;“1981 TKP Gölcük Davası’nda Ortak Savunma Ve Marmara Yerel Haber Tanıklıkları” adlı bir kitapta toplanmasına kafa yordu.

Bu eseri gelecek kuşaklara bıraktı.

TKP’nin arşivine taşınmasına da önayak oldu.

 Benimde kitaplarımı yayınlayan Sokak yayın grubundan yayınlanmasına aracı olduğum için,kitabın bastırılması için ne kadar mücadele ettiğine tanık olanlardanım…

 Kitabın basılmasının ekonomik maliyetline de büyük destek verdi.

Bülent yaşamını partisi Tarihsel TKP’ye ve sosyalizme adayan Komünistlerden biri…

Partisinin kapatılması ve sosyalizmin dağılması tüm Tarihsel TKP’liler de yarattığı deprem etkisi, onu da etkilemiştir ama, o üzüldüğünü belirtmese de ilkeli ve tutarlı bir şekilde yaşına rağmen, hayata olumlu bakmaya ve umutlu olmaya devam edenlerden.

Tarihsel dört TKP’li yıllar sonra bir araya gelince sohbetin gündemini de belirlemeye gerek kalmıyor.

Sohbetimiz siyasi nostaljiyle başladı…

Siyasi nostalji olması da doğal, benim dışımda üçü de 12 Eylül askeri darbesinde tarihsel TKP operasyonundan içeri alınmış,Komünist partisine üye olmaktan, yani düşünce suçundan hüküm giymiş,ağır bedeller ödemiş yaşamları altüst olmuş insanlar.

Sohbete ilk önce dinlemeyi yeğledim, özellikle de Bülent’i can kulağıyla dinliyorum, baktım Bülent küreselleşmeden ve yeni bir çağ dönüşümünden hiç mi hiç  bahsetmedi.

Çok önemsediği, “Tarihsel TKP’nin Tarihinin Yazılmasına” getirdi.

TKP sürecinde kim ne yaşadıysa gerçek isimle bunu açıkça  yazmalı” ve gelecek nesillere aktarılmalı dedi.

Servet’te  Bülent’e ”sen niye yazmıyorsun” diye sorunca…

Ben “yazmam ve yazmayacağım” da diye cevap vermesi de bana çok tuhaf geldi…

Ben de,“Muhasebesi tutulmayan, kuruluşundan 1987 yılına kadar,siyaseti illegal yürütmüş, bir partinin tarihi nasıl yazılacak” diye konuya  girdim…Yazılacak olanların gerçek isimle yazılmasına ise kesenlikle karşı olduğumu böyle bir yöntemin çok kötü sonuçlar doğuracağını...Bülent’e senle bunu İstanbul’da bizi ağırladığın bir lokantada Servet’te vardı  saatlerce tartıştık ,yine tartışıyoruz. Aynı sözlerimi tekrarlayacağım…

Gerçek isimle TKP’nin tarihini yazmak isteyenler, yaşıyorsa o kişinin görüşüne başvursun ve iznini alsın.Yaşamıyorsa da yakınlarından alsın. Söz yazıya dökülmez ise belgelenmesi çok zordur. Kanıtlayamadığınız her söz ise iftira olarak yorumlanır ve üzerinizde kalır.

Bazı arkadaşlarımızdan TKP tarihi üzerine gerçek isimle kitap yazanlar oldu. İsmini verdiği ölmüş olan arkadaşın  çocukları yazan arkadaşa ”bizim babamız böyle bir insan değildi” bunun  bir yalan ve  iftira olduğunu  iddia ettiler.

Ben de burada gerçek isimleriyle birilerini versem başka bir polemiğe yol açacak onun için gerçek isim verilmeden yazılmalı…

TKP’nin tarihini yazmak isteyenler  bir roman,hikaye türünden yaşadıklarını yazabilir ama asla  gerçek isimle değil,  rumuz isimler kullanılmalı.

Tarihsel TKP’nin son genel sekreteri Nabi Yağcı “Elele özgürlüğe” adlı bir kitap yazdı… Ben TKP’nin tarihini yazmadım,yazmayacağım diyor. Bu Kitabı hepimiz okuduk.Partinin son genel sekreteri TKP’nin tarihini  yazmıyor veya yazamıyorsa, sıradan bir partili nasıl yazacak? Bir asırlık partinin tarihini yazmak çok çok zor,diye sözlerimi tamamladım.”

Çok fazla konuya girmeyen mesleği gereği bir yerde bize moderatörlük yapan Nevzat’ta, bence de TKP’nin tarihi yazılmalı dedi ama bir önerisi de olmadı.

Dünyanın tanınmış şairlerini, yazarlarını, entelektüellerini yetiştirmiş TKP’nin, tarihi mutlaka yazılmalı ortak görüşümüz oldu... Ama nasıl yazılacak sorusu ise tartışılmayı bekliyor.

Vakitte ilerleyince Bülent’ten müsaade istedik misafirperverliği için  teşekkür edip,bir başka tarihte tekrar buluşmak dileğiyle  ayrılırken, Bülent arayı uzatmayalım dedi.

Döndükten  birkaç gün sonra Nevzat’ı  aradım bir daha ki Bülent’i  ziyaretimizde  gündemimiz; “komünistler neden yasallaşmayı öne almadı”, “sosyalizm niye  dağıldı”, birde “küreselleşme” olsun. Ne dersin diye sorduğumda, Nevzat’ta okey dedi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar