Mehmet TIRAŞ
Telefonum çaldı.
Arayan, Tarihsel TKP davasından 12 Eylül’de 5 yıl hüküm giymiş,”Oksijen Medya Grubunun” üst düzey yöneticilerinden,12 yıldır yazı yazdığım “Marmara Yerel Gazetesinin” genel yayın yönetmeni, Nevzat Cingirt’ti…
Hal hatırdan sonra…
Abi bir tarih belirleyelim de Bülent(Karataş) abiyi ziyarete gidelim, ne dersin?” dedi.
Çok iyi olur dedim.
Gideceğimiz tarih saptadık.
Bülent Karataş ile tarihsel TKP geleneğinden geliyoruz.
Tanışıklığımız 1985 yılına kadar uzanır.
Bülent Kocaeli’de Tarihsel TKP’nin önde gelen ve tanınan aktörlerinden birisidir.
“Tarihsel TKP’nin Tarihinin yazılması” ziyaretimizin ana sohbet konusu oldu.
Bülent ısrarla böyle bir yazı yazmamın gerçekleşmesi üzerinde çok duruyordu.
Ancak bu tarihin yazılması bana göre çok zor hatta imkânsız gibi.
Bülent,1960 askeri darbesi olmak üzere bütün askeri darbeleri yaşadı.
12 Mart’ta THKPC davasından Selimiye kışlasında iki yıl tutuklu kaldı.
12 Eylül askeri darbesinden kısa bir süre sonra 1981 yılında, bu sefer tarihsel TKP operasyonundan gözaltına alındı ve yeniden tutuklanıp 4 yıl hapis yattı.
Bülent kışları İstanbul’da, yazları ise İzmit’in Karamürsel ilçesinin Yalakdere köyünde mütevazi yazlık evinde, eşi Name hanımla yaşıyor.
80 yaşında,tarihsel TKP’nin yaşayan eski tüfeklerinden, kendini bozmadan ve savrulmadan hayata tutunanlardan…
Savrulmadan dedim…
Tarihsel TKP geleneğinden gelen bazı arkadaşlar Kürt hareketi içerisinde yer alıp Kürt sorunu üzerinden siyasi ikbal aramaya yöneldiler.
Kimileri de Ulusalcı partilerde siyaset yapıyorlar.
Bülent ise siyasi bir ikbal aramadı.
Tarihsel TKP’de yaşadıklarını ve yaşananları belgelemenin ve siyasi tarihine sahip çıkmanın savaşını verdi.
12 Eylül 1981 yılında TKP operasyonunda tutuklanan ve hüküm giyen, bir grup arkadaşıyla TKP davasından yargılanmış 216 arkadaşının, unutulmaya yüz tutmuş siyasi mücadelesini belgeleriyle ortaya çıkartılmasına öncülük etti.
2020 yılında;“1981 TKP Gölcük Davası’nda Ortak Savunma Ve Marmara Yerel Haber Tanıklıkları” adlı bir kitapta toplanmasına kafa yordu.
Bu eseri gelecek kuşaklara bıraktı.
TKP’nin arşivine taşınmasına da önayak oldu.
Benimde kitaplarımı yayınlayan Sokak yayın grubundan yayınlanmasına aracı olduğum için,kitabın bastırılması için ne kadar mücadele ettiğine tanık olanlardanım…
Kitabın basılmasının ekonomik maliyetline de büyük destek verdi.
Bülent yaşamını partisi Tarihsel TKP’ye ve sosyalizme adayan Komünistlerden biri…
Partisinin kapatılması ve sosyalizmin dağılması tüm Tarihsel TKP’liler de yarattığı deprem etkisi, onu da etkilemiştir ama, o üzüldüğünü belirtmese de ilkeli ve tutarlı bir şekilde yaşına rağmen, hayata olumlu bakmaya ve umutlu olmaya devam edenlerden.
Tarihsel dört TKP’li yıllar sonra bir araya gelince sohbetin gündemini de belirlemeye gerek kalmıyor.
Sohbetimiz siyasi nostaljiyle başladı…
Siyasi nostalji olması da doğal, benim dışımda üçü de 12 Eylül askeri darbesinde tarihsel TKP operasyonundan içeri alınmış,Komünist partisine üye olmaktan, yani düşünce suçundan hüküm giymiş,ağır bedeller ödemiş yaşamları altüst olmuş insanlar.
Sohbete ilk önce dinlemeyi yeğledim, özellikle de Bülent’i can kulağıyla dinliyorum, baktım Bülent küreselleşmeden ve yeni bir çağ dönüşümünden hiç mi hiç bahsetmedi.
Çok önemsediği, “Tarihsel TKP’nin Tarihinin Yazılmasına” getirdi.
“TKP sürecinde kim ne yaşadıysa gerçek isimle bunu açıkça yazmalı” ve gelecek nesillere aktarılmalı dedi.
Servet’te Bülent’e ”sen niye yazmıyorsun” diye sorunca…
Ben “yazmam ve yazmayacağım” da diye cevap vermesi de bana çok tuhaf geldi…
Ben de,“Muhasebesi tutulmayan, kuruluşundan 1987 yılına kadar,siyaseti illegal yürütmüş, bir partinin tarihi nasıl yazılacak” diye konuya girdim…Yazılacak olanların gerçek isimle yazılmasına ise kesenlikle karşı olduğumu böyle bir yöntemin çok kötü sonuçlar doğuracağını...Bülent’e senle bunu İstanbul’da bizi ağırladığın bir lokantada Servet’te vardı saatlerce tartıştık ,yine tartışıyoruz. Aynı sözlerimi tekrarlayacağım…
Gerçek isimle TKP’nin tarihini yazmak isteyenler, yaşıyorsa o kişinin görüşüne başvursun ve iznini alsın.Yaşamıyorsa da yakınlarından alsın. Söz yazıya dökülmez ise belgelenmesi çok zordur. Kanıtlayamadığınız her söz ise iftira olarak yorumlanır ve üzerinizde kalır.
Bazı arkadaşlarımızdan TKP tarihi üzerine gerçek isimle kitap yazanlar oldu. İsmini verdiği ölmüş olan arkadaşın çocukları yazan arkadaşa ”bizim babamız böyle bir insan değildi” bunun bir yalan ve iftira olduğunu iddia ettiler.
Ben de burada gerçek isimleriyle birilerini versem başka bir polemiğe yol açacak onun için gerçek isim verilmeden yazılmalı…
TKP’nin tarihini yazmak isteyenler bir roman,hikaye türünden yaşadıklarını yazabilir ama asla gerçek isimle değil, rumuz isimler kullanılmalı.
Tarihsel TKP’nin son genel sekreteri Nabi Yağcı “Elele özgürlüğe” adlı bir kitap yazdı… Ben TKP’nin tarihini yazmadım,yazmayacağım diyor. Bu Kitabı hepimiz okuduk.Partinin son genel sekreteri TKP’nin tarihini yazmıyor veya yazamıyorsa, sıradan bir partili nasıl yazacak? Bir asırlık partinin tarihini yazmak çok çok zor,diye sözlerimi tamamladım.”
Çok fazla konuya girmeyen mesleği gereği bir yerde bize moderatörlük yapan Nevzat’ta, bence de TKP’nin tarihi yazılmalı dedi ama bir önerisi de olmadı.
Dünyanın tanınmış şairlerini, yazarlarını, entelektüellerini yetiştirmiş TKP’nin, tarihi mutlaka yazılmalı ortak görüşümüz oldu... Ama nasıl yazılacak sorusu ise tartışılmayı bekliyor.
Vakitte ilerleyince Bülent’ten müsaade istedik misafirperverliği için teşekkür edip,bir başka tarihte tekrar buluşmak dileğiyle ayrılırken, Bülent arayı uzatmayalım dedi.
Döndükten birkaç gün sonra Nevzat’ı aradım bir daha ki Bülent’i ziyaretimizde gündemimiz; “komünistler neden yasallaşmayı öne almadı”, “sosyalizm niye dağıldı”, birde “küreselleşme” olsun. Ne dersin diye sorduğumda, Nevzat’ta okey dedi.
Yazarlar
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025