Umur TALU
Ağızdan “beraber yürüyeceğiz” diye çıktı ama DEM hemen “Sadece bu süreç” dedi. Kendi Ak partisi bu sözü buharlaştırmaya çalıştı. Ama ağızdan çıktı. “DEM” ve selefi partilere “terörist” derken alkışladıkları gibi, şimdi de “beraber yürüyeceğiz”i alkışlayan onca partili önünde hem de.
Sahi, öyle de alkış böyle de alkış, değil mi? Henüz iki yıl önce yeniden cumhurbaşkanlığına giden yolda; bugün “turp”la suçlananan ve onca belediye başkanı ve çalışanı “içeri” atılan ana muhalefet partisi “teröristle işbirliği” suçlusuydu ama… Ona da alkış buna da alkış!
Bu ülkede kimse “barış” sözcüğüne de o yolda yapılana da itiraz etmez, diyoruz. Öyle de olmalı. Ama nasıl bu ülkede “barış” diyenlerin başına gelenler tarihi bir derstir aynı zamanda.
Bir zamanlar, ülkenin Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Muzaffer Şerif gibi önemli akademisyenleri anti-faşizm cephesinde oldukları, “barış” dedikleri için, hem de Meclis kararıyla üniversiteden atılmışlar ya da çekip gitmek zorunda bırakılmışlardı. Behice Boran, henüz o günlerin TİP’i bile yokken, uluslararası “barış” çevreleriyle ilişkisi bahane gösterilerek bu devletin “lanetlisi” sayılmıştı. Hem de kimle yazışması yüzünden? Nobel ödüllü Marie Curie’nin Nobel ödüllü damadı Frederic Joliot-Curie’yle. Nazilere karşı Paris direnişinde molotof kokteyllerini hazırlamış Frederic’le. Kore’de savaşa karşı çıktıkları için.
Sonra mesela 12 Eylül darbesi geldi. “Barış Derneği”ne de çullandı. İstanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın, Tabipler Odası Başkanı Erdal Atabek ve çok sayıda kişi tutuklandı. Tanıdık mı geliyor, isimler kadar sıfatlar da? Tarık Akan da sanıktı, Genco Erkal da Mahmut Dikerdem de.
Sonra mesela AKP vardı. “Barış” isteyen onca insanı bombalarla katleden Ankara Garı ve Suruç katliamları, AKP’nin ilk kez tek başına iktidarı kaybettiği genel seçim ile birkaç ay sonra yenilenip tek başına iktidarı ve “tek kişilik” rejimi armağan eden “yenilenmiş” seçimlerin arasına yerleşti.
Sonra mesela AKP iktidardı. “Barış İmzacıları” denen onca akademisyen ve başkaları sanık oldu, tutuklu oldu, mahkum oldu, üniversiteden atılan oldu. sürgün oldu, kiminin sürgünü intihar oldu. Ki tam şu sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, nasıl Selahattin Demirtaş’ın mahkumiyetini hukuksuz buluyorsa, işte tam şu sıra “Barış İmzacıları”nın başına gelenleri de haksız, hukuksuz buldu. Şimdi iktidar “barış süreci” diyor ama Demirtaş da içeride, barış imzacısı akademisyenler ise “dışarıda” hâlâ!
Uzatmayayım, “Barış”ın başına gelenleri… Yine de “Barış” kıymetlimizdir. Bu süreç de şimdiden ama şimdilik öyle.
Fakat “nereye Payidar nereye?” AKP, MHP, DEM nasıl ve nereye doğru “beraber yürüyecek”miş? Sadece “silahlara veda” mı? Elbette bu da önemli bir süreç. Ama sadece o kadar mı? “Barış” aynı zamanda “iç barış” da değil midir? “Yurtta sulh” hani? Demokratik hukuku devletini şart koşmaz mı? Ana muhalefet ve ona oy vermiş, kimi meydanlara toplanmış onca seçmeni veya müstakbel seçmeni “düşman” sayılıyorsa…
DEM, “Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi…” Bir ülkede adı “Adalet” olan bir parti, 23 yıllık iktidarının sonunda adaletsizliğin daniskasını, hukuksuzluğun şahikasını, hakkaniyetsizliğin dibini temsil eder hale gelmişse… “halkların” ve hakların neresinde olursanız olun, “eşitlik ve demokrasi” sürecine dair samimiyete inanmak ister insan.
“Beraber yürürken” bir elinde “barış” tutan birileri, ayakları ile de sürekli olarak başkalarını tekmelediğinde; milyonlarca insanın seçimini geçimini, kimliğini kişiliğini, hakkını hukukunu, hayatiyeti ve haysiyetini geçersiz saydığında “yürüyüşçüler”in bunu da unutmaması “halkların” haklı beklentisi olmaz mı? Öyle değil mi Sayın Frederic Joliot-Curie?
Umur Talu |
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2025
27.05.2025
10.05.2025
6.05.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
11.03.2025
4.03.2025
26.02.2025