Akif BEKİ
Gerçek sorunlarımızı konuşmanın, yüzleşmenin, eleştiri ve sorgulamanın sırası gelmiyor bir türlü.
Olur olmaz körüklenen “devletimizin yanındayız” kampanyaları fırsat vermiyor.
Hayır, ne oldu da kendini gazeteci zanneden iktidar fedâileri, devletin yanında tek sıra hiza alma gereği duydu?
Ankara Emniyeti’nde üç müdür, iktidara kumpas kurma suçlamasıyla görevden alınmış. Devlete karşı kalkışmadan soruşturuluyorlar.
Geceyi ayakta, nöbet yerlerine koşarak geçirecek ne var bunda!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, günler sonra bir gece yarısı Adalet Bakanı Tunç’la MİT Başkanı Kalın’ı Beştepe’de görüşmeye çağırmış. Sanki görüşecek başka konuları yok, illa ki budur. Sosyal medyada “devletimizin yanındayım” diye etiket açıp gece boyu, sabaha kadar ortalığı velveleye verdiler.
Heyecana kapılmış gibi yaparak güya halkı galeyana getiriyor aklıevveller.
Devletin korunması, bu ucuz ve çocukça çiğliklere kaldıysa yanmışız.
Zaten yanında durdukları da devlet değil iktidar ve AK Parti. Devleti yöneten partiyle devleti bir sanıyorlar. İktidar partizanlığı, epeydir devletçilik kılığında dolaşıyor etrafta.
Dedim ya; sorunlarımızı konuşmanın, yüzleşmenin, eleştiri ve sorgulamanın sırası gelmiyor bir türlü.
Şimdi de casuslarla mücadeleye öncelik verileceği için bunlar biraz daha bekleyecek.
Tehditler hep büyük, tehlike daima kapımızda; gevşemeye yer yok.
İktidarın yanlışları ve olacaklarla ilgili önden uyarır, eleştirirseniz felâket tellallığıydı.
Olup bittikten sonra tepki gösterirseniz kaos ve kargaşa çıkarmış oluyordunuz.
Baştan ya da sonradan konuşmaya kalkarsanız fitne, aldatma ve yanıltıcı haberlerle halkı kışkırtıcı manipülasyondu.
Her halükârda suçluydunuz. Dış güçler hesabına ülkenizi karalıyor, devletinize operasyon çekiyor, tetikçilik yapıyor olmalıydınız.
İktidar, meydanı halkına boş bırakacak değil, türlü tedbirler alındı bugüne dek. Ve fakat yetmemiş ki gözünüz aydın, yeni düzenleme yolda.
Diplomat, gazeteci gibi yabancılar veya yabancı düşünce kuruluşlarına konuşursanız artık bir de ‘etki ajanı’ olacak, casusluktan soruşturulacaksınız.
Yabancılara iktidarı çekiştirmek, devlet aleyhine kara propagandaya girecek ve casusluk faaliyeti sayılacak.
Nasıl ama, parlak buluş değil mi?
Düne kadar ülkesini Batı’ya kötülemekle suçlananlardan çıkıyor hem de bu fikirler.
İktidarın önde gelenleri, hani şu yasakçı eski vesayet düzeninde bile yabancı devlet görevlileri ve kurumlarına Türkiye›nin demokrasi standartlarını şikayet edebiliyorlardı. Bolca da ettiler. Buna da ‹kendi ülkesine saldırı ve düşmanlık değil, hak ve özgürlük dayanışması›, dediler.
Ancak aynı hak ve özgürlüğü, kendi düzenlerinde başkalarına tanımak istemiyorlar. Yasaklamak peşindeler.
‘Biz yaptık yapacağımızı, başkası yapmasın’ mı diyorlar? Nasılsa geriye işlemez diye mi güveniyorlar? Ne yaptıklarını inşallah biliyorlardır.
Asıl muhalefete bakın...
Türkiye’nin rol modeli; Sovyetler’in KGB rejimi, Esad’ın muhaberat devleti mi olacaktı!
İktidar bilse bile muhalefet, ne yaptığını bilmiyor. Böyle bir düzenlemenin lâfı dahi hop oturup hop kalkmalarına yetmeliydi.
DEVLET NERE BİTİRİM ERGENLER NERE
Devletin itibarı; etki ajanlığı düzenlemeleriyle, iktidarı eleştirenlerin ağzına bant vurarak korunmaz. İktidarı, siyasi yıpranmalardan korumak içindir o.
Ne bileyim; meselâ Menzil Tarikatı’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşısına alarak Yargıtay başkanlığına istediği adayı seçtirdiğine inanmak zor. İkiye bölünmüşler, iç kavgadalar, belki en zayıf zamanları, hangi cesaret ve güçle?
Yahut Ankara Emniyeti’nde iktidarın iki ortağına da komplo kurulduğu iddiasını alın. Israrla 17-25 kumpasına benzetiliyor. Oysa 17-25 kumpası, dönemin iktidar ortakları arasındaki çatışmanın yargı ve polise yansımasıydı. Yine bir kumpas varsa ve MHP ile AK Parti çekişmesinden değilse ikisini birden kim hedefe koyabilir? Ayrıca Nurcuların Okuyucular grubu kaç kişi ki, üç polis müdürüyle hem AK Parti hem de MHP’ye kumpas kurmayı gözleri yesin? Akla yatmıyor.
Bunları sorgulamak; devleti yönetenleri rahatsız edebilir ama devleti zayıflatmaz, güçlendirir.
Devletin itibarını neyin karalayıp küçük düşüreceğini görmek istiyorsanız Fransa Cumhurbaşkanı’na “Bekleme yapma Macron, ikile” tiviti atan büyükelçiye bakın. Ya da ziyaret ettiği Lyon Başpiskoposu’nun önüne geçip şehadet parmağını kaldırarak poz kesen başkonsolosa bakın.
Bu ergen bitirimlikleriyle vakar, ayaklar altına alınmıyor da ciddiyet, beş paralık edilmiyorsa korkmayın. Hiçbir şey, devletin itibarına daha fazla halel getiremez.
Gelin de bu sululuk ve sığlıklara bakıp monşer diye alaya alınan eskinin diplomatlarını aramayın
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025